İzmir Tabip Odası’nda düzenlenen basın toplantısında Demokratik Katılımcı Hekimler Grubu Yönetim Kurulu adayları Prof.Dr. Süleyman Kaynak, Prof.Dr. Füsun Saygılı, UzmDr. Murat Ermete, Uzm.Dr. Nezaket Kaya, Op.Dr. Cemil Tugay, Asistan Dr. Altan Gökgöz ve grubu destekleyen çok sayıda hekim katıldı. Yönetimde yer alan Doç.Dr. Halis Ulaş yurt dışında olması sebebiyle toplantıya katılmadı. İzmir Tabip Odası’nın 2014-2016 dönemi yönetimine aday olduklarını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Süleyman Kaynak, “Seçimi kazandığımız takdirde Tabip Odası’nın kapıları hekim arkadaşımız hangi kurumda çalışırsa çalışsın, dünya görüşü ne olursa olsun hepsine açık olacaktır” dedi.
“HEKİMİN HASTAYI TEDAVİ ETME ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANDI”
Sağlık Bakanlığı’nın Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın halk yönünden olumlu yönleri olabileceğini, ancak hekimler açısından bir çok olumsuz tarafı olduğunu anlatan Kaynak, “Hekimlik, hem hastaların hem de vatandaşın sağlığını korumak, ayrıca sağlığı bozulmuş olan vatandaşımıza sağlığını iade edecek bilgi ve beceriyle hareket etmektir. Hekimlik bir zanaat gibidir. Sağlıkta Dönüşüm ile birlikte hekimliğin bu tarzda uygulanması değişti. Hekimlik mesleğinin icrası açısından zorluklar çıktı. Hastanın hekime ulaşması çok kolaylaştırıldı. Hekimin hastasını tedavi etme şansı, özgürlüğü eskisi kadar kullanılamaz oldu. Kamuda hasta başına ayrılan süre çok kısalmış durumda. Hekim hastasına üç dakika ayırabiliyor. Hasta hekim ilişkisi en az 21 dakikadan az olmaması gerekir. Bakanlığın düzenlemeleriyle hekimin hukuki, mali, idari sorumlulukları çok arttı. Ama buna karşılık tedavi etme özgürlüğü çok kısıtlandı” diye konuştu. Kaynak, konuşmasının da Dr. Suat Kaptaner’in başkanlığını yürüttüğü oda yönetimin de çalışmalarından dolayı teşekkür etti.
TUGAY: “SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN HEKİMLERLE BİRLİKTE GENİŞ TABANLI BİR ÇALIŞMA YAPILMASI GEREKİYOR”
Toplantıda söz alan Op.Dr. Cemil Tugay son yıllara sağlıkta hızlı bir dönüşüm yaşandığını belirterek, “Sağlıkla ilgili talepler arttı. Hekim sayısında da ciddi bir artış oldu. Bize sıkıntılar yaşatan pek çok şey de oldu. Sistem değişikliği ile hekim hasta ilişkileri zedelendi. İyi hekimlik değerlerini korumak bizler için çok önemli. Hekim bilinci ile hekimlerin etik değerlerine tutunmasıyla sağlanması gereken bazı düzenlemeler var. Tabip odasının görevi budur. Türk Tabipler Birliği’nin bu konuda çok sağlam takdire değer bir çizgisi var. Hekimlik alanındaki tüm uygulamaların düzenlenmesi, aksayan yönleri bulmak ve elimizden geleni yapmak istiyoruz. Sağlıkta şiddet artışı var. Hekimlerin çok değişik alanlarda çok değişik sorunları var. Bu sorunlara çözümler üretmek geniş tabanlı bir çalışma gerektiriyor. Hekimler için birlikte çözümler üretecek bir planlama yapacağız. Yönetim devralırsak, Hekim Meclisi ve odanın tüm alt komisyonları layıkıyla çalışacak” dedi.
ASİSTANLARIN SORUNLARI
Yönetim Kurulu adayları arasında yer alan Asistan Doktor Altan Gökgöz ise, grubun yönetimde bir asistan temsilcisi olması gerektiği yönünde bir karar aldığını belirterek, “Yönetime geldiğimizde eğitim, özlük hakları ve mobbingi önlemeye yönelik ile ilgili çalışmalarda bulunacağız” diye konuştu.
“AİDATINI ÖDEMEYENE HACİZ GELMESİ ONUR KIRICI”
Toplantı sonunda söz alan Endokrin ve Metabolizma Uzmanı Dr. Erdal Duman, Kaynak’a “Oda tarafından bazı hekim arkadaşlara yüzyüze görüşme yapılmadan aidat ödemedikleri için haciz gönderildi Bu onur kırıcı bir durum. Ve odadan istifa eden çok sayıda hekim var. Tüm bunları nasıl değerlendiriyorsunuz” diye sordu. Süleyman Kaynak, “Bir kamu kurumu şeklinde oluşturulmuş olmakla birlikte tabip odaları sivil toplum kuruluşları gibi davranmak durumundadırlar. Kendi üyelerini de korumak durumundadırlar. Aidat konusunda hoşgörülü yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Özellikle de emekli olmuş hekimler açısından. Burada bir aidiyet hissinin de yaratılması gerekiyor. ‘Bir hekim neden aidatını ödemek istemez'” Bu aidiyet hissinin tekrar kurulması lazımdır. Bir hekim tabip odasına hem düşünce, hem de maddi mükellefiyetlerini yerine getirerek sahip çıkmalıdır” diye yanıtladı.