EGEPOSTASI-CHP Bayraklı İlçe Başkanı Cemalettin Alper’in yanısıra kadınların da katıldığı açıklamayı okuyan CHP Bayraklı İlçe Başkan Yardımcısı Necla Ketenci, taciz, istismar ve şiddetin cezasız bırakılmaması çağrısında bulundu.
ÜLKEMİZDEKİ CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL
Kadına ve çocuğa yönelik şiddet, taciz ve istismarın terör sorunu kadar önemli bir sorun olduğunu belirten İlçe Başkan Yardımcısı Necla Ketenci, bu sorunun Türkiye’nin kanayan yarası ve ayıbı olduğuna vurgu yaptı:
“Kadına ve çocuğa şiddet, en az terör sorunu kadar, bu ülkenin önemli sorunlarından biridir. Zira terörün temelinde, çocukluğunda tecavüze uğradığı ve şiddet gördüğü için bozuk bir psikolojiyle yetişen insanlar yok mudu? Kadına ve çocuğa şiddet bizim kanayan yaramız, yürek yangınımızdır Ve maalesef ülkesel ayıbımızdır. 'Ülkesel ayıbımızdır' diyoruz, çünkü ülkemizdeki cezalar caydırıcı değildir.”
BU SUÇ EN AĞIR SUÇLAR KAPSAMINA ALINSIN
Türk Ceza Kanunu’nun bu suçlara yönelik en ağır müeyyidelerin uygulanması konusunda yeniden düzenlenmesini talep ettiklerini kaydeden CHP Bayraklı İlçe Başkan Yardımcısı Necla Ketenci, çocuk ve kadınların beyanının esas tutulmasının önemine dikkat çekti:
“Biz, şeriat kanunları uygulansın demiyoruz. Biz sadece yapanın yanına kalmasın istiyoruz. Kadına ve çocuğa yönelik şiddeti Türk Ceza Kanunu’nda en ağır suçlar kapsamına alınmasını talep ediyoruz. Kadın cinayetleri ve cinsel dokunulmazlığa yönelik suçlarda cezaları ağırlaştırılmasını istiyoruz. Haksız tahrik ve iyi hal indirimlerinin kaldırılmasını istiyoruz. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, kadının ve çocuğun beyanının esas alınmasını öneriyoruz.”
HUZUR İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ
Açıklamayı okuyan Necla Ketenci, “Başta sığınma evleri olmak üzere bu yöndeki tüm güvenlik önlemlerinin sil baştan ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Biz, Türkiye’yi adeta vahşi bir ormana çeviren canilerden kurtulmak ve huzur içinde yaşamak istiyoruz” diye konuştu.
O YILANLAR BİR GÜN SİZİ DE SOKABİLİR
“Özellikle son dönemde ayyuka çıkan kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve taciz olayları yüzünden yüreğimiz yanıyor, içimiz daralıyor. Peygamber efendimizin övgüsüne mahzar olmuş kadınlardan bahsediyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu, dünyanın en büyük komutanı M. Kemal Atatürk'ün 'geleceğimizin teminatı' diye nitelediği çocuklarımızdan bahsediyoruz. Kadınlarımıza ve çocuklarımıza el kaldıran, tacizde bulunan, sapık emellerine alet eden, masum insanları hunharca katleden caniler, insanlıktan nasibini almamış yaratıklar” diyen İlçe Başkan Yardımcısı Ketenci, sessiz kalmanın suça ortak olmak anlamına geleceğini belirterek, şunları dile getirdi:
“Sizler bu mukaddes coğrafyanın bir parçası olamazsınız, siz bu asil milletin birer ferdi olamazsınız. Ey Soysuzlar size sesleniyoruz: Siz bu dünyaya hangi gezegenden geldiniz, siz nasıl bir mahlûksunu? Hiç mi Allah'tan korkmuyorsunuz, hiç mi utanmıyorsunu? Yeter! Çekin o pis ellerinizi masum insanların üzerinden. Kadınlarımıza ve çocuklarımıza dokunanların hastalıklı kişilikler oldukları aşikâr. Peki, etrafında olup bitenleri görmezden gelmek, zulüm karşısında sessiz kalmak, yaşadığımız hemen her olumsuzluğu sosyal medyada bir kaç kelimelik paylaşımlarla geçiştirmek insanlık mıdı? Zulme rıza göstermek, zulme sessiz kalmak o zulme ortak olmak değil midi? Unutmayınız! Siz, 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın" dedikçe o yılanlar bir gün sizi de sokabilir.”