Osmanlı-Türk el sanatı olarak bilinen sedef kakma ve telkari işlemeciliğinin önemli ustalarından Mehmet Ağca, tesbih, yüzük, tavla, sandık ve Osmanlı arması gibi akla gelebilecek her tür taşı, ağacı ve metali işleyerek, sanat eserine çeviriyor. Türkiye'nin birçok ilinde çalışma yapan, atölye kuran, sergi açan ve eğitim vererek, bu alanda birçok öğrenci yetiştiren Ağca, Kemeraltı Çarşısı'ndaki küçük atölyesinde, mesleğinin zirvesine ulaşmanın hazzıyla eski eşyalara sihirli dokunuşlar yapıp, bambaşka bir görünüm kazandırıyor.
Gaziantep'in Nizip ilçesinde, 1970 yılında doğan ve Gaziantep Atsız İlkokulu'nda eğitim gördüğü dönemde babasını kaybeden Ağca, ekonomik sebeplerden dolayı eğitim hayatına devam edemedi. İlkokuldan mezun olduktan sonra ilk ustası Muharrem Yemişen'in yanında 4 yıl mesleğin özünü kavrayan Ağca, Tuncay Gökgöz isimli ustasının yanında da 5 yıl kalfa olarak çalıştı. Sedefkarlığın ve oyma sanatının tüm inceliklerini gören Ağca, Balıkesir'de Vakas Kozluoğlu isimli ustanın yanında ise 3 yıl silah kabzası yapımıyla kabza üzerine telkari işleme sanatını öğrendi. Bir süre sonra kendi atölyesini kuran Ağca, farklı illerdeki halk eğitim merkezlerinde hocalık yaparken, iş yerinde özel kursiyerlerine mesleği öğretmeye devam etti. Gelenekse el sanatları festivalleriyle sergilerde mesleğini geniş kitlelere ulaştırma fırsatı bulan Ağca'nın en büyük arzusu ise Türkiye Cumhuriyeti Kültürel Miras Taşıyıcıları Vakfı'nda sanatı ve el emeğiyle yer almak. (DHA)