Ege Postası
Geri

Tek korkum anneme bir şey olmasıydı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan 16 yaşındaki lise öğrencisi M.E.A, avukatının itirazı üzerine serbest bırakıldı. Dedesinin evine giden M.E.A., “Bizi Mustafa Kemal’in askeri olduğumuz için bizi içeri attılar ve gözdağı verdiler" dedi.
Tek korkum anneme bir şey olmasıydı
Haberler / Güncel
27 Aralık 2014 Cumartesi 10:05
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Konya'da Halkçı Liseliler Grubu’nun salı günü düzenlediği Kubilay’ı Anma Töreni’nde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan 16 yaşındaki lise öğrencisi M.E.A., avukatı Barış İspir’in itirazı üzerine dün Konya 2’nci Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edildi. Okulundan alınan ve çıkarıldığı Konya 1’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararıyla tutuklanarak Konya E Tipi Cezaevi’ne konulan M.E.A., tahliye olduktan sonra yaptığı açıklamada “Bizi Mustafa Kemal’in askeri olduğumuz için bizi içeri attılar ve gözdağı verdiler” dedi. M.E.A. “2-3 gündür beni destekleyen anneme, aileme, dedeme, anneanneme, CHP’ye, CHP Gençlik Kolları’na teşekkür ederim. Biz terörist değiliz. Biz bu yola çıkarken söz verdik. Faşist baskıya boyun eğmeyeceğiz. Benim yerim hapishaneler değil. Okul sıralarıdır” diye konuştu.
 
ANNEME BİR ŞEY OLUR DİYE KORKTUM
Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan M.E.A’nın Konya’nın Selçuk ilçesindeki dede evindeki özgür saatlerine Hürriyet de eşlik etti. Arkadaşlarının kendisi için hazırladığı, üzerinden ‘Ey Özgürlük’ yazan pastayı kahkahalarla kesen M.E.A., cezaevinde geçirdiği zamanı “Düşündüğüm tek kişi vardı annem; yaşadıklarım nedeniyle annemin başına bir şey gelebileceği ihtimali tek korkumdu” sözleriyle özetledi. Dedesi, anneannesi ve annesiyle birlikte kendisine küçük bir dünya kuran, vaktinin büyük bir kısmını derslerine ayıran, zaman zaman gençlik hareketleri içinde de yer alan M.E.A. için artık önünde ‘avukat’ olma hedefi var. “İçeride geçirdiğim bu kısa sürenin sonunda düşünüyorum da avukat olmak hiç fena bir fikir değil” diyen M.E.A., cezaevinden ayrılırken yaşadığı olayı ise şöyle anlattı: “Cezaevinden ayrılırken müdürle vedalaştık. Kendisine gayri ihtiyari ‘Görüşürüz’ dedim. Gülerek ‘Dışarıda görüşürüz, burada değil’ dedi. ‘Doğru en güzeli dışarıda görüşmek’ karşılığını verdim. Gerekçesi ne olursa olsun hiçbir çocuğun cezaevinde olmaması gerektiğine inanıyordum, yaşadıklarımla inancımın haklılığını da gördüm.”

KAMUOYU TEPKİSİ MORALİMİ DÜZELTTİ
İki günün kendisine bir hafta gibi geldiğini belirten M.E.A. 10 dakikalık uyku dışında gözlerini hiç kapamamış. M.E.A. vaktini kendilerine ‘gardiyan’ denmesinden hoşlanmadıklarını öğrendiği infaz koruma memurlarının gözetiminde tecrit koğuşunda geçirmiş: “İkinci günün sonunda yapılan itirazın karara bağlanmamış olması biraz bozdu moralimi, ‘Acaba mı’ dedim. Dışarıda yaşananların haberini de infaz koruma memurları aracılığıyla alıyordum. Oluşan kamuoyu tepkisi moralimi düzeltti, biraz daha rahatladım. Nihayetinde bu sabah (dün) beklediğim karar çıktı. Artık özgürüm; güzel, yaşanabilir bir Türkiye tek arzum. Aynı arzumu koruyorum, yani yola devam. Herkes için adalet istiyorum, Ali İsmail Korkmaz ve diğer kardeşlerimiz için de adalet istiyorum.”
 
OĞLUM BENİM YOL ARKADAŞIM 
Sakin adımlarla cezaevinden çıkan ve gözyaşlarıyla annesine sarılan M.E.A’nın özlemini duydukları arasında pilav da varmış. Bu isteğini dede evine girer girmez dile getiren M.E.A. “Tutuklu kaldığım süre içinde annemin pilavını özledim. Cezaevinde yediğim pilavı beğenmedim” dedi. Annesi ise “En güzel pilavları yapacağım sana” karşılığını verdi. Annesi için M.E.A. zor geçen hayatının bir yoldaşı: “Oğlum benim sadece oğlum değil, arkadaşım, kardeşim, yol arkadaşım. Ama bundan sonra arkadaşımın üstüne daha fazla titreyeceğim. Artık biraz ipleri çekme, hayatı disipline etme vakti. Eline mesleğini aldıktan sonra ise istediği mücadeleyi versin arkasında yine ben olurum. Şu an sevinçten ağlıyorum. Ben çocuğumdan utanmıyorum. Gurur duyuyorum.”
 
M.E.A. için tutuksuz yargılanma kararı veren 2’nci Sulh Ceza Hâkimi Beyhan Gök Berber’in mütalaası dikkat çekti. Hâkim Berber, M.E.A’nın tutuklanma kararını, “Ölçülülük ilkesi gereği tutuklu kalması ölçülü olmaz” şeklinde değerlendirdi ve “Derhal tahliye edilmesine” hükmetti. Berber’in dikkat çeken kararı özetle şöyle:
“Soruşturma evrakı incelendiğinde her ne kadar suça sürüklenen çocuğun Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan tutuklanmasına karar verilmiş ise de suça sürüklenen çocuğa isnat edilen suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suçun niteliği ve unsurları, delilerin toplanmış olup suça sürüklenen çocuğun sabit ikametgah sahibi oluşu, kaçma şüphesinin bulunmaması, suçun işleniş biçimi, suça sürüklenin çocuğun savunması, isnat edilen suçun kovuşturmasının TCK 299’uncu madde gereğince Adalet Bakanı’nın iznine tabi olması, öngörülen cezanın alt sınırı itibariyle kovuşturma izni alınıp suç subuta erse dahi yaşı itibariyle alması beklenen ceza ve güvenlik önlemleri nazara alındığında ölçülülük ilkesi gereği bu aşamada tutuklu kalmasının ölçülü olmayacağı kanaatine varılmıştır.”
 
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı arayarak önceki gün M.E.A.’nın durumunu gündeme getirmişti. Bu konuda duyulan rahatsızlıkları Adalet Bakanı’na ilettiğini belirten Gök, Bozdağ’ın ise “Yargıya müdahale edemem. Ancak çocuk yaştakilerin tutuksuz yargılanmaları esastır” dediğini aktarmıştı.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası