ŞİLAN KOCADAĞ/ EGEPOSTASI- Tire-Belevi karayolunun genişletilmesi çalışmaları kapsamında Çayırlı Mahallesi’ni içine alacak şekilde yapılan güzergâh değişikliği, bölge halkının tepkisine neden oldu.
Çayırlı Mahallesinde yaşayan ve mağdur olan vatandaşlar, güzergahın değişmesiyle birçok zeytin, incir ve çam ağacının kesileceğini ve bu ağaçların tek geçim kaynakları olduğunu ifade ederek, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi.
Alanda sırayla konuşarak bu projeye müsaade etmeyeceklerini ifade eden köylüler, “Gerekirse Ankara’ya yürürüz” ifadelerini kullandı. Açıklamada, projenin yürütmesini durdurma kararı için dava açtıklarını ifade eden köylüler, “Gerekirse dozerin önünde yatacağım, onlar da mezarımı kazıp beni içine gömecekler” diye konuştu.
TOPAÇ: BU AĞAÇLAR BİZİM!
İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç konuşmasında, “Bugün burada sadece ağaçlarımız değil, emeğimizi, geleceğimizi, çocuklarımızın yarınını savunmak için toplandık! Bu topraklar bizim, bu ağaçlar bizim, bu bereket bizim! Yüzyıllardır İzmir’in bereketini taşıyan zeytin ve incir bahçelerini yok edecek bir projeye asla sessiz kalmayacağız!
‘GÜZARGAH DEĞİŞİKLİĞİNİ KABUL ETMİYORUZ!’
Biz yolu değil, adaletsizliği reddediyoruz! Mevcut yol genişletilebilecekken, binlerce ağacın kesilmesini gerektiren bir güzergâh değişikliğini kabul etmiyoruz! Bu ağaçlar sadece odun değil; dedelerimizin, ninelerimizin elleriyle büyüttüğü, bizden sonraki nesillere bırakacağımız emanetlerdir!
‘ÇAYIRLI SUSMAYACAK’
İzmir Kent Konseyi olarak Tire’nin yanındayız! Çayırlı halkının yanındayız! Zeytinimize, incirimize, toprağımıza sahip çıkacağız! Bu toprakların gerçek sahipleri olarak, “Dur!” diyeceğiz! Gelin bu yanlıştan dönün! Çayırlı’nın sesine kulak verin! Çayırlı susmayacak! Tire Susmayacak! İzmir susmayacak! Zeytinlerimize dokunmayın! İncir bahçelerimizi talan etmeyin.” ifadelerini kullandı.
KARAGÖZ: ‘DOZER GELİRSE DURDURACAĞIZ!’
Tarım İşleri Sendikası Genel Başkanı Umut Kocagöz, “Geçtiğimiz pazar günü Tire’de bir basın açıklaması düzenledi arkadaşlar. Bunun üzerine köyde bir dozerin olduğunu ve orada bir çalışma yapıldığını gördük. Köylüler dozerin önüne geçti ve dozeri durdurdular. Biz pazartesi yapılan basın açıklamasında, 'dozer gelirse bu dozeri durduracağız' diye söz verdik. Sonuna kadar orada mücadele edeceğiz. Burada ciddi bir adaletsizlik söz konusu. 2017’den beri yapılmış bir yol projesinin bir anda değiştirilmesiyle köylüler mağdur ediliyor. Bu mağduriyet çok hızlı bir şekilde giderilebilir. Bugün İzmir’de önce Vali Yardımcısıyla görüştüler. Sonra karayolları bölge müdürüyle görüşecekler. Valilikte de bunun geri döndürülebileceğini söylediler. Daha fazla ağacın kesilmesini istemiyor. Yürütmeyi durdurmaya yönelik bir iptal davası zaten açıldı. Dozerlerle, kesim ekipleriyle gelip köylüyü rahatsız etmeyin. Bu kıyımı durdurun. Gelirseniz orada olacağız. Tekrar söz veriyoruz. Tire köylüleri olarak sonuna kadar mücadele edeceğiz. Direneceğiz ve kazanacağız.” İfadelerine yer verdi.
‘HEPİMİZİN TAPUSU VAR!’
Köylülerden Fethiye Yıldırım, “Biz çapulcu değiliz, biz köylüyüz. Cahiliz, aptal değiliz. Biz emeğimizin, ekmeğimizin peşindeyiz. Bizi sürekli oyalama taktiği yaptılar. Biz vali yardımcısı ile görüştük, bundan sonra karayolları ile görüşeceğiz. Onlar da bize tatmin edici kelimeler kullanmayacak. Gerekirse Ankara’ya da gideceğiz. Asla ama asla vazgeçmeyeceğiz. Tek geçim kaynağımız zeytin ağacımız, nefesimizi kesmek üzereler. En son çare bunu duygu sömürüsü olarak görmeyin; dozerin önünde yatıp mezarımı kazıp, içine gömecekler. Zeytinimize incirimize dokunmayın. Elimden ekmeğimi almayın. Bunu alırsanız tarlanın içine mezar yapıp kendimizi gömeceğiz. Burayı tapusuz diyorlar ama asla inanmayın. Bunların hepsi tapulu arazi” dedi.
‘O TARLALAR İÇİN KREDİ ÇEKTİM…’
Tireli bir diğer vatandaş Birsen Keskin, “Ben o tarlalar için bankadan kredi çektim ve hala onu ödüyorum. Tonlarca ağacımız kesilecek. Ekmek tekneme, sonucu ne olursa olsun, bizi öldürsünler öyle girsinler. Hayatta vermem. Çayırlı yalnız değildir.” dedi.
‘BU SİYASİ BİR KARAR’
Köylülerden Tekin Karadağ ise konuşmasında, “2017’de alınan kararla ovadan gelen yol ne hikmetse yolun üstüne alınıyor. Bu siyasi bir karar. Siyasetin perde arkasındaki bir hile... Köylü yola karşı değil. Ama yolun güzergahı bellidir. Ağaçsız çıplak bir arazide giderken ne hikmetse köyün üstüne aldılar? Bunu hükümet duysun. Bu köylüyü öldürmek demektir.” İfadelerine yer verdi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
