2013 yılından itibaren Dokuz Eylül Üniversitesi Meslek Hastalıkları Polikliniği'ne sevkedilen hastalardan 201 olguya pnömokonyoz tanısı koyduklarını ve işyerlerinde hala toz hastalığına yol açan maruziyetlerin devam ettiğini belirten Prof. Dr. Çımrın, "Pnömokonyoz, mesleksel ve çevresel ortamda solunan tozun akciğerlerde birikmesi ile akciğerde ortaya çıkan bozukluktur. Tamamen önlenebilir olmasına rağmen, maalesef günümüzde halen en sık görülen meslek hastalığıdır. Türkiye'de, resmi istatistiklere göre pnömokonyoz açısından riskli iş kollarında yüzbinlerce kişi çalışmaktadır. Son dört yılda polikliniğimizde aldığımız veriler, işyerlerinde hala toz hastalığına yol açan tehlikeli durumların devam ettiğini göstermektedir ki, bu durum gelecekte birçok eve ateş düşebileceğine işaret etmektedir. Çözüm yolu bellidir. Pnömokonyoza yol açan iş ortamındaki toz kontrol edilirse hastalık önlenebilir. Maske kullanmak tek başına çözüm değil" dedi.
Prof. Dr. Çımrın, pnömokonyoz hastalığında Dokuz Eylül Üniversitesi Meslek Hastalıkları Polikliniği'nde tanı alan 201 olgunun meslek gruplarına göre dağılımında en fazla oranın 54 kişi ile seramik üretiminde olduğunu, ikinci sırada 53 kişi ile diş teknisyenlerinin bulunduğunu açıkladı. Bu sıralamanın, kaynakçı (16), madenci (16), vitrifiye üretimi (13), kot kumlamacılığı (11), taş kırma operatörlüğü (10), metal kumlama (8), metal döküm (6), cam-silah kumlama (5), kimyasal madde üretimi (3), sentetik mermer üretimi-kesimi (3) ve tuğla-çimento üretimi (3) şeklinde dağılım gösterdiğini belirtti.