Çınar'ın avukatı aracılığıyla nöbetçi sulh ceza hakimliğine yaptığı itiraz sonucu ceza iptal edildi.
Sivas Madımak Oteli'nde aydınların yakılarak öldürüldüğü olayların 21'nci yıldönümü nedeniyle bir grup, 2 Temmuz 2014 tarihinde Basmane Meydanı'nda toplandı. Buradan yürüyerek Konak Meydanı'na gitmek isteyen gruba, polis izin vermedi. Grup uyarılara rağmen dağılmayınca polis, TOMA ile müdahalede bulundu. Biber gazının da kullanıldığı müdahalenin ardından bazı göstericiler hafif yaralandı. Çıkan arbedede gözaltına alınan 9 kişi, ifadelerinin ardından sabah saatlerinde serbest bırakıldı. Müdahale sırasında polisten dayak yediğini söyleyen, ancak gözaltına alınmayan Ege 78'liler Derneği Başkanı ve Tükenmez dergisi temsilcisi Servet Ali Çınar'a, olaydan 24 gün sonra İzmir Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'nden, '2911 Sayılı Kanuna Muhalefet, görevli memura mukavemet (etkin direnme), kamu malına zarar verme' suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatıldığını bildirilerek, ifade vermesi için Emniyet Müdürlüğü'ne çağırıldı. Üniversite mezunu olan, sigorta acentesi sahibi, Ege 78'liler Derneği Başkanı Servet Ali Çınar emniyete gidip ifade verdi.
Çıkan olaylarda, kamera ve fotoğraflardan teşhis edilip, hakkında, '2911 sayılı kanuna muhalefet, görevli memura mukavemet, kamu malına zarar verme' iddiasıyla soruşturma başlatılan Çınar'a, İzmir Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi tarafından, 2 bin 918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 14'üncü maddesini ihlal ederek, trafik levhalarını engellediği gerekçesiyle 356 TL idari para cezası kesildi.
Evli olan Çınar, anmanın olduğu gün temsilcisi olduğu dergi adına orada görevli olduğunu, 20'ye yakın çevik kuvvet polisinin "Alevi değilsin, Kürt değilsin, senin ne işin var burad? diyerek kendisine dayak attığını, bunlar yetmezmiş gibi bir de trafik levhalarını engellediği gerekçesiyle 356 lira para cezası kesildiğini söyledi. Hem demokratik hakkını kullanmak, Sivas'ta aydınları yakanları lanetlemek, hem de temsilcisi olduğu dergiye haber yapmak için her yıl yürüyüşün olduğu yere gittiğini belirten Servet Ali Çınar, şöyle dedi:
"Ben gittiğimde polis, TOMA ve panzerlerle, çevik kuvvet ile Konak tarafına gidiş yönünün iki tarafını kapatmıştı. Polis fiili olarak yolu kapattığı için Konak istikametine yürümek isteyen kortej yürüyemedi. Tertip komitesi yolun açılması için uzun süre polisle görüşmeler yaptı. Daha sonra polis hiçbir anons yapmadan en önde bulunan kişilere saldırdı. Ben de kaldırıma doğru kaçtım. Kaldırımda bulunduğum sırada 20 civarında çevik kuvvet polisi, 'Alevi değilsin, Kürt değilsin ne işin var burada' diyerek beni dövdü. Ben kendilerine dergi temsilcisi olduğumu söylememe rağmen, kalkan ve tekmelerle beni dövmeye devam ettiler. Bunların görüntüleri basın kuruluşlarında da yer aldı. Polisin çektiği kesintisiz görüntüler varsa böyle olduğu görülecektir. Ben polise direnmedim, taş atmadım, kola şişesi atmadım. Polise etkin direnecek bir durum olmadı. Polis zaten yolun açılmasını bekleyen kitleye saldırdığı için herkes dağılmış oldu. Polis, oradaki kamera görüntülerini izleyip, fotoğraflardan benim hakkımda soruşturma başlattı."
Ardından da diğer 8 kişiyle birlikte hakkında ceza davası açıldığını söyledi.
Servet Ali Çınar, avukatı Gül Kireçkaya aracılığıyla, trafik levhalarını engellediği gerekçesiyle, İzmir Emniyeti Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından kesilen 356 TL idari para cezasının iptali için nöbetçi sulh ceza hakimliğine başvurdu. Hakimi, dosya üzerinden yaptığı incelemede, itirazı yerinde buldu. İtiraz edenin kastının anayasal toplantı ve yürüyüş hakkını kullanmak olduğunu, trafiğe engel olmak amacıyla hareket etmediğini, ayrıca herhangi bir kamera kaydı ve fotoğrafın da bulunmadığını belirtti. Toplantı ve gösteri hakkının anayasada güvence altına alındığını, TCK'nın 20'nci maddesinde 'Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz' denildiğini vurguladı. Hakim, toplantı ve gösteri haklarının kullanılmasında düzenlemenin idarece yapılması gerektiğini, bu hak kullanıldığı için düzenlenen trafik idari para cezasının, usul ve yasaya uygun olmadığını kaydetti. Bu nedenle kesilen 356 liralık idari para cezasının kaldırılmasına karar verildi.
Sevet Ali Çınar ve diğer 8 kişi hakkında İzmir Asliye Ceza Mahkemesi'nde “2911 Sayılı Kanuna Muhalefet, görevli memura mukavemet (etkin direnme), kamu malına zarar verme" suçlamasıyla açılan dava ise henüz sonuçlanmadı.
İzmir'de daha önce de lise öğrencisi S.B.'ye, İzmir Emniyeti Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından aynı gerekçeyle kesilen 356 TL idari para cezası, avukatı Orhan Altın'ın itirazı üzerine, kapatılan İzmir 20'nci Sulh Ceza Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.
YASA NE DİYOR'
Karayolu yapısı ve trafik işaretlerinin korunmasına ilişkin yasanın 14'üncü maddesi şöyle:
"Karayolu yapısı ve trafik işaretleri ile ilgili olarak;
a) Karayolu yapısı üzerine, trafiği güçleştirecek, tehlikeye sokacak veya engel yaratacak, trafik işaretlerinin görülmelerini engelleyecek veya güçleştirecek şekilde bir şey koymak, atmak, dökmek, bırakmak ve benzeri hareketlerde bulunmak,
b) Karayolu yapısını, trafik işaretlerini ve karayoluna ait diğer yapı ve güvenlik tesislerini, üzerlerine yazı yazarak, çizerek veya başka şekillerde bozmak, yerlerini değiştirmek veya ortadan kaldırmak, yasaktır.
Meydana gelen tehlike ve engeller, ilgili kuruluşlar ve zabıtaca ortadan kaldırılır, bozukluk ve eksiklikler yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşca derhal giderilir, zarar karşılıkları ve masrafları sorumlulara ödetilir.(DHA)