Tuba Öğretmen, Erzurum'da Fark Yaratti
ERZURUM'da öğrencilerinin başarılı olması, dersleri sevmesi ve kız çocuklarının eğitime kazandırılması için çok sayıda çalışma yapan öğretmen 29 yaşındaki Tuba Dumlu Güler, geçen 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde Ankara'ya...
ERZURUM'da öğrencilerinin başarılı olması, dersleri sevmesi ve kız çocuklarının eğitime kazandırılması için çok sayıda çalışma yapan öğretmen 29 yaşındaki Tuba Dumlu Güler, geçen 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde Ankara'ya 81 ilden seçilen 'Fark Yaratan Öğretmenler' programına katılarak Erzurum'u temsil etti.
Fen ve Teknoloji öğretmeni, evli ve 1 çocuk annesi Tuba Dumlu Güler, 2008 yılında Pasinler İlçesi'ne bağlı Taşkaynak Köyü'nde görev yaparken okuldaki imkansızlıkları duyurmak için 'Almira' adı verilen okul kültür dergisi çıkardı. Tuba Dumlu Güler'in Dergide; okuyamayan kız çocuklarının mektuplarını yayınlayan sayesinde köye yeni bir okul yapılırken kızlar aileleri tarafından okula gönderildi. 2010 yılında Merkez Yakutiye İlçesi'nin İbrahim Hakkı Mahallesi'ndeki (Şıh Köyü) İbrahim Hakkı Ortaokulu'na atanan ve hala aynı okulda görev yapan Tuba Dumlu Güler, öğrencilerin daha başarılı olması, dersleri sevmesi ve kız çocuklarının eğitime kazandırılmasıyla ilgili burada da çok sayıda çalışma yaptı. İbrahim Hakkı Ortaokulu'nda öğrencileri ile çok sayıda proje hazırlayan, bilim ve kültür dergileri çıkaran Güler, ilk kez köy okulunda bilim şenliği düzenledi. TÜBİTAK bölge sergisine katılan Tuba Dumlu Güler, eğitim için yaptığı projeler sonucu geçtiğimiz 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde Ankara'ya 81 ilden seçilen 'Fark Yaratan Öğretmenler' programına katılarak Erzurum'u temsil etti.
Meslek hayatı boyunca her zaman köy okullarında çalıştığını anlatan Tuba Dumlu Güler, şimdiki okula geldiği zaman laboratuvarın bomboş olduğunu öğrencileriyle materyal hazırladığını ve üniversitelere giderek mazleme istediğini söyledi. Öğrencilerini sık sık üniversiye götürdüğünü ve oradaki çalışmaları yerinde gösterdiğini bildiren Güler, öğrencileri ile "Bu benim eserim" yarışmasına katıldığını anımsatan Güler şöyle devam etti:
"Ortaokulda Fen Bilgisi dersini sevmezdim. Çünkü; öğretmenimi sevemezdim. Amaç önce kendimi sevdirmekti. Çocuk öğretmenini sevdikten sonra o dersi de seviyor. Önce bunu başardım. Öğrencilerime Fen dersini oyunlarla tiyatro şeklinde, çeşitli uygulamalarla sevdirdim. Bir süre sonra onlar bana fikirlerini söylemeye başladılar. Dersle ilgili önyargıları kırılldı ve başarıları arttı. Geçtiğimiz yıl 'Sebzeli dondurma' ile TÜBİTAK Bölge sergisine gittik. Öğrencimlerimin sadece bilimsel anlamda değil sosya, kültürel, sanatsal alanda da gelişmelerini istiyorum. Doğuda en büyük sıkıntımız maalesef kız çocuklarının okutulmaması. Ben de okuyan Erzurumlu bir kız çocuğu olarak öğrencilerime her zaman kendimden örnekler verdim. Bunun bilincinde olan öğrencilerim, ailelerinin kendilerini okula göndermek istemediklerini bana söyledi. Velileriyle görüştüm ve onları ikna ettim. Onlara kız çocuklarının okutulmasındaki güzelliği göstermeye çalıştım. Kız çocuklarının okutulması için Erzurum'daki bütün köylere gitmek istiyorum. Bu konuda bir proje hazırlıyorum."
POLİTİKA
Sayfa başına git
