ŞİLAN KOCADAĞ/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Buca Metrosu’nda tünel kazısının Üçyol–Buca arasında sona yaklaştığını açıkladı. Tugay, hattın Gaziemir’deki Fuar İzmir alanına kadar uzatılmasıyla 4 kilometre daha eklendiğini ve toplam uzunluğun 17,5 kilometreye çıktığını belirtti.
Metro hattının Körfez’in altından Karşıyaka’ya geçirilmesi yönünde de karar aldıklarını söyleyen Tugay, bu etapla birlikte hatta 5 kilometre daha ilave edileceğini ifade etti. Tugay, böylece hattın Türkiye’nin en uzun metro hattı olacağını ve çalışmaların belediyenin kendi imkânlarıyla yürütüleceğini vurguladı.
Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Koray Çetin Önalan ise Körfez’in altından geçmesi planlanan metro projesini değerlendirdi.
“KÖRFEZ’İN MEVCUT DURUMU İÇERİSİNDE BÜYÜK SAKINCALAR DOĞURUR”
Önalan projeyle ilgili, “Bu konuyla ilgili yapılan çalışmalara ve fizibiliteye bakmak lazım. Ulaşımı kolaylaştırmak açısından böyle bir şey düşünülebilir ama Körfez’in mevcut durumu içerisinde bu gerçekten büyük sakıncalar doğurur. Çünkü İzmir Körkez’i sığ bir körfez, derin bir körfez değil. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında bunun çok iyi düşünülüp, çok iyi tartışılıp, etütlerinin yapılıp ondan sonra karar verilmesi gerekiyor. Bunlar çok ciddi projeler. Bu projelerin yapılması esnasında ciddi sıkıntılarla karşılaşılabilir. İzmir Körfezi’nde ciddi sorunlara neden olabilir. Bizim önce projeyi görmemiz lazım. Ne yapmak istiyorlar? Nasıl bir geçiş projesi düşünüyorlar? Bunların hepsini masaya yatırmak lazım. Elde bir proje olmadan görüş belirtmek çok sağlıklı değil” ifadelerine yer verdi.
“ALTTAN GEÇİSİN ÇOK ÇEŞİTLİ TÜRLERİ VAR”
Körfez’de uzun yıllardır birikmiş kirlilik dolayısıyla bu projenin risklerinin ne olduğu konusunda Önalan, “Mühendislik açısından bunların hepsi risk teşkil eder. Bunlar araştırma sondajlarıyla, buradaki çamur birikintisi ne kadar, körfezdeki dip akıntı nedir, körfezin şu anki durumu nedir, bunların hepsi için güzergâha da bakmak lazım. Hangi güzergâhtan geçecek bakmak gerekiyor. Bunlar belli olduktan sonra etraflıca düşünülmesi gereken bir proje. Alttan geçişin çok çeşitli türleri var. Örneğin batırma yöntemiyle mi geçecek yoksa Körfez’in altından başka bir tüp geçit mi düşünülüyor? Bunların hepsinin proje aşamasında değerlendirilip, araştırma sondajları yapılıp, Körfez’in durumu net olarak ortaya çıktıktan sonra konuşulması gereken şeyler bunlar” diye konuştu.
“EĞER KÖRFEZ’E KÖTÜ YANSIMALARI OLURSA…”
Projenin sondaj çalışmalarıyla netleştirilip daha sonra üzerinde konuşulması gerektiğini vurgulayan Önalan, “Veyahut da gerekirse, eğer körfez için olumsuz bir durum ortaya çıkacaksa bundan vazgeçilmesi de gündeme gelebilir. Hiçbir çalışma olmadan da ‘ben Körfez’in altından geçiyorum’ demek ne müspet ne de menfi olarak görüş bildirme açısından çok sağlıklı değil. Elimizde bununla ilgili bize gelmiş, kamuoyuna açıklanmış bir proje yok. Fizibilite çalışmaları yok. Duruma göre her şeyi ayrıntılı olarak değerlendirdikten sonra karar verilebilir. Bir yerden bir yere kısa yoldan geçmek her zaman mantıklı olabilir ama cetvelle çizilip de buradan buraya geçiyorum diye bir şey olmaz. Bunlar çok ciddi ve uzun sürecek araştırmalar. Bunun içerisine deniz bilimciler girecek, jeologlar girecek. Deniz altının yapısı ortaya çıkarılacak. Bundan sonra karar verilecek. Eğer körfez’e kötü yansımalar olursa bizim de söyleyecek şeylerimiz olacak” dedi.
“ÖNEMLİ OLAN KÖRFEZ’İN GELECEĞİNİN NE OLACAĞI”
Körfez’in yapısının ortaya çıkarılması gerektiğinin altını çizen Önalan, “Sondajlarla yapılacak çalışmalarla Körfez’in durumu çok net ortaya çıkacak. Ortaya çıktıktan sonra önemli olan bu projenin sağlıklı bir proje olup olmadığı. Yoksa bunun üzerinde herhangi bir bina olmayacak. Önemli olan Körfez’in geleceği ne olacak? Elimizde hiçbir veri olmadan, projenin tipi ortaya çıkmadan bir şey söylenemez. Evet, bu bir düşüncedir. Düşünüyorsunuz da nasıl geçeceğiz ve elimizdeki veriler ne? Bunlar ortaya çıktıktan sonra daha net konuşulabilecektir.