EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, TV100'de katıldığı programda kent gündemini değerlendirdi.
İzmir Körfezi'ne ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "İzmit körfezindeki sorumluluğu İzmir körfezi içinde göstermek zorunda. Ayrımcılık yapıyor. Siz kirlettiniz siz temizleyin diyor" diye konuştu.
“LİMAN ARKASINA YÜKSEK YAPILAR YAPILIYOR”
Tugay, “Liman arkasında düşük imar varken, mahkemeye verdiler ve şu anda orada yüksek yapılar yapılabiliyor. Bu hataydı. Bizim 4,5 milyon nüfusumuz var, 3,5 milyonu körfezin çevresinde yaşıyor. Bu şehrin kaldırması zor ve bu CHP’li belediyelerin suçu mudur! İmar kararları belediyelerin dışında. İnciraltı tarım bölgesi olarak geçiyor, hak sahiplerinin talebiyle biz de imar planı yapılmasını istiyoruz ama oraya da milyonlar gelecek ve onların da atığı olacak. Bir zahmet bu ülkenin başka şehirlerine de bakalım. İzmit’i de mi CHP’li belediyeler yönetiyor” diye sordu.
BAKANLIK 'AYRIMCILIK' YAPIYOR!
Körfez konusunda da açıklamalarda bulunan Tugay, “ Kirliliğin en büyük nedeni körfeze dökülen 34 dere ve Gediz Nehri. Gediz Nehri inanılmaz kirli akıyor. Bunların her biri değişik atıklar taşıyorlar. Onların getirdiği kirlilik deniz dibinde duruyor. Deniz dibi hiç taranmamış bu güne kadar. Bu görev aslına bakanlığın. İzmir körfezinin tabanının temizlenmesi ya da kanal çalışmaları bakanlığın görevi. Alg patlaması problemi çıkmadan önce biz eylem planımızı yapmıştık. Bunların birinci sırasında Çiğli'deki arıtma tesisimizin kapasite artışıydı. Şehir içinde kanalizasyon ve yağmur sularını birbirinden ayırdığımız çalışmamızdı, bir de güney tesisimizin kapasite artışıydı. Biz bunlarla ilgili planımızı yapmıştık sonra bu alg patlaması oldu. Bundan sonra da daha hızlı harekete geçtik. Derelerin daha temiz akması lazım. İzmir limanına gelen gemiler kirli su atıyorlar körfeze. Körfezde hiç olması gereken bir yerde tersanemiz var ve bunu yarattığı kirlilik var. Körfeze yakın bazı sanayi tesislerinin zaman zaman dereleri ve körfezi kirlettiğini biliyoruz. Arıtma tesisinin 4'üncü fazı ben göreve geldiğimde yüzde 15 seviyesindeydi. Biz başladığımızdan bugüne betonarme yapısı bitmek üzere ve Nisan ayında tamamen hizmete alacağız. İzmit körfezindeki sorumluluğu İzmir körfezi içinde göstermek zorunda. Ayrımcılık yapıyor. Siz kirlettiniz siz temizleyin diyor. Biz kendimiz 2,5 milyon ton dip çamur temizleme kararı aldık. Ancak yetkinin iznin bize verilmesi için başvurduk ve sonra başlayabildik. İzin almamız gereken konuyu üstlendik ve yapıyoruz. Bunu körfeze sahip çıkmak için yapıyoruz. Bizim bunu yapmamız bakanlığı sorumlu olmadığı anlamına gelmiyor. Bir hak teslimi istiyoruz aynı zamanda. Bizi durdurmazlarsa biz zaten körfezi temizleyeceğiz. Ama insanların bilmesini istiyorum; Bakanlık görevini yapmamış olacak ve bunu Büyükşehir kente ve körfeze sahip çıkmak için yapmış olacak” diye konuştu.
KONU SİYASİLEŞTİRİLDİ
SGK ve vergi borçlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Tugay, " 1,5 milyar civarında bir borcumuz kaldı. Toplam 8 milyarlık borçtan bahsediyoruz. Belediyenin kendi borcu yok. Bağlı 2 ana kuruluş var İZSU ve ESHOT. Bunların hiçbir borcu yok. Diğer şirketlerin borcundan bahsediyoruz. Bunlarda 2020-2021 yılından beri oluşmuş borçlar. Konu biraz siyasileştirildi ve siyaset üstünden verilen bir karar gibi duruyor. SGK'ya borcu olan tüm kuruluşların toplamına baktığınızda 1 trilyon civarında para var. Bunun sadece 96 milyarı belediyelere ait. Belediyelerin de yarısı CHP'li. Yani büyük alacağın küçük alacağı belediyelerde olmasına rağmen sanki SGK'nın başka alacağı yokmuş gibi belediyeler konuşuluyor. Şu ana kadar hesaplarımıza konulan haciz yok. Yapılandırma talebindeki borcumuzu cevaplamadıkları için bu ay gönderilen hakedişin kesilmesi şeklinde, yani toplu tahsil yapacaklar diye duyuyoruz. CHP'li belediyeleri hizmet edemez duruma getirmeyi amaçladıklarını düşünüyoruz. Biz buna itiraz ediyoruz. Belediyelerin SGK borcunu ödemesi SGK'yı kurtarmaz" dedi.
BELEDİYEDEN BAŞKA KİMSE YAPMAYACAK GİBİ
Kreş tartışmalarına değinen Başkan Tugay, “Çok sayıda kreş yapmak için 2025 civarında kreş yapmak için karar aldık. Gerçekten ihtiyaç var. Normal kreş fiyatları çok yüksek. İnsanlar ciddi yoksulluk yaşadığı için, anne baba çalışmak zorunda kaldığı için mümkün olduğu kadar en düşük fiyatla kreş imkanı sunmalıyız. Bunu belediyeden başka kimse yapacak gibi görünmüyor. Bunun için bizler yapmalıyız" diye konuştu.
ESAS PROBLEM KAÇAK
2 kişinin elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili soruları yanıtlayan Tugay, “Sanıklar serbest bırakılmadı. Devlet memuru olan bazı arkadaşlarımızı Valilikten onay almadan doğrudan cezaevine konmuştu, bunun hatalı olduğu anlaşıldı ve çıktılar. Yargılama devam ediyor. 2 değerli vatandaşımızı elektrik çarptı. O kablonun kaçağının olması esas problem. Bitişik alanda bir mazgal olduğu için, mazgalın yapımı sırasında kabloya zarar verilmiş olma ihtimali nedeniyle belediyemiz sorumlu tutuluyor. O mazgal yapıldıktan sonra kaçak anlaşılmış, elektrik dağıtım şirketi müdahale etmiş ve sorun devam etmiş. Nedenini bilirkişi ve mahkeme heyeti bulacak. Esas sorumlunun mazgal yapan şirket olduğunu kabul etmiyoruz. Değerlendirmeyi mahkeme yapacak” diye konuştu.
DÖNÜŞÜM KOLAYLAŞACAK
Kentsel dönülüme ilişkin açıklamalarda bulunan Cemil Tugay, “Korkulan 6,5 – 7 şiddetinde deprem olasılığı. Böyle bir deprem olursa buna dayanamayacak yapılar var. Hızlıca dönüşüm lazım. 30 Ekim depreminden sonra binlerce yapı yeniden yapıldı ama yeterli değil. Zemin incelenmesi ve dayanıksız binaların tespiti için inceleme süreci devam ediyor. Bölge bölge çalışıyoruz, Bayraklı ve Bornova’da tüm binalar incelendi, Karşıyaka, Konak olarak devam edecek. Deprem riski yüksek alanlara öncelik vererek bu çalışmayı yapmaya devam edeceğiz. Dönüşümü kolaylaştırmak için alacağımız kararlar olacak” diye konuştu.
“İZMİR’DE KİMSENİN BİR YERE GİTTİĞİ YOK”
Suriyelilerin gittiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını dile getiren Tugay, "Türkiye’de 3 milyona yakın Suriyeliden bin 845 kişi gittiği açıklandı İçişleri Bakanı tarafından, İzmir’de kimsenin bir yere gittiği yok. Orada çok güvenli bir ortam henüz oluşmadı. Kişisel görüşüm, yeni ve kontrolsüz mülteci gelişi durmalı. Var olanlar iş sahibi oldu, yerleşti, çocuklar Türkiye’de doğru. Adaptasyon sorunu yaşayanlarla ilgili çalışma yapmak lazım. Ben gideceklerini sanmıyorum. Yapay bir hava oluşturuldu ama kimsenin gittiği yok" dedi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
