İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Hatipoğlu katılmazken, müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da duruşmayı izledi.
Müşteki avukatları geçen duruşma esasa yönelik mütalaaya yeteri kadar hazırlanamadıklarını belirterek ek süre talebinde bulundu. Duruşma savcısı, müşteki avukatlarının talebinin reddedilmesi yönünde mütalaa verdi. Mahkeme heyeti, dava süreci değerlendirildiğinde müşteki avukatlara yeteri kadar süre verildiğini belirterek, ek süre talebini reddetti. Duruşmaya katılan bazı müştekiler, suçluların bulunarak cezalandırılmalarını istedi.
Müşteki İlhami Bayar, mahkemenin kararına saygılı olduklarını ancak 80 yaşındaki annesinin hala adil bir sonuç beklediğini söyledi.
Müşteki Duygu Yüksel Bayar ise saldırıda şehit olan Yüksel Bayar'ın yeğeni olduğunu ve adını taşımaktan gurur duyduğunu ifade ederek, suçluların bulunmasını istedi.
Müşteki Metin Bekiroğlu, Lice gibi bütün dünyanın tanık olduğu bir davada, gerek mahkeme heyeti gerek kolluk güçlerinin keyfi tutumu olduğunu iddia ederek, "Lice gibi bir yerde 16 kişi hayatını kaybetti. Böylesi bir olayda fail yok. Ciddi bir soruşturma yürütülmedi. Şikayetimde ısrarcıyım." dedi.
Müşteki avukatı Yunus Muratakan da olayı yaşayanların ifadelerinden, olay zamanında roketler atıldığını duyduklarını belirterek, "Bu mağdurlar hikaye anlatmıyor. Belgelerle ispat ediyoruz. Helikopterden ateş edildiğine dair çok sayıda ifade var." diye konuştu.
Müşteki avukatı Sidar Avşar da bu davanın mağdurlar için önemli bir dosya olduğunu ifade ederek, "Ya kendileri yaralandı, ya yakınlarını kaybettiler ya da zorunlu göçe maruz kaldılar. Bu, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur." şeklinde konuştu.
Sanık avukatı ise önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, "O gün olanlar PKK'nın Lice'ye saldırısıdır. Olaydan 30 sene sonra yapılması istenen keşfin dosyaya bir katkı sağlayacağını düşünmüyoruz. Müvekkilim suçsuzdur." dedi.
Mahkeme heyeti verdiği aranın ardından sanık Tünay Yanardağ'ın vefat etmesinden dolayı davadan düşürülmesine, tutuksuz olarak yargılanan dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu'nun ise üzerine atılı suçları işlediğinin sabit olmadığı kanaatine varıldığından ayrı ayrı beraatine karar verdi.
Müşteki avukatları, kararı temyiz etmek için gerekçeli kararın kendilerine ulaştırılmasını talep etti.
İddianame ve davanın geçmişi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 1993 yılında dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin ölümü nedeniyle, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Eşref Hatipoğlu ile o dönem üsteğmen olan emekli Jandarma Kurmay Albay Tünay Yanardağ hakkında, "taammüden öldürme", "halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik", "cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma" suçlamalarıyla ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
Güvenlik gerekçesiyle Eskişehir'e nakledilen davanın, bu kentte Terörle Mücadele Kanunu ile görevli mahkeme olmaması nedeniyle Yargıtay tarafından İzmir'de görülmesine karar verilmişti.
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasında, sanık avukatının talebi üzerine "soruşturma izni alınması" için yargılama durdurulmuştu. Sanığın dosyası, Adalet Bakanlığına gönderilmiş, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), "soruşturma iznine gerek olmadan yargılamanın yapılabileceği" yanıtını verince dosya yeniden görülmeye başlanmıştı.
'YOL TARTIŞMASINDA TUTUKLANMIŞTI'
Öte yandan, geçen Temmuz ayında trafikte yaşanan yol tartışmasının ardından silahıyla tartıştığı kişiyi omzundan yaralayan emekli albay Eşref Hatipoğlu bu suçtan dolayı tutuklanmıştı. Hakkında ‘yaralama’ suçundan dava açılan Hatipoğlu ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. (AA-DHA)
POLİTİKA
Sayfa başına git
