Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu hakkında tutuklama kararı verildi. Karara CHP'li isimlerden art arda tepki yağdı.
DENİZ YÜCEL: SİYASİ OLDUĞUNU BİLİYORUZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
"3 gündür gözaltında bulunan İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu, geçmiş dönem Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer, çok sayıda bürokrat ve belediye çalışanı yasal ve haklı bir gerekçe olmaksızın tutuklandılar.
Bu tutuklamaların CHP’ye yapılan saldırıların bir parçası olduğunu ve siyasi olduğunu biliyoruz.
AKP, 31 Mart hazımsızlığı başladığı günden bu yana Cumhuriyet Halk Partisi’ne zulmetmenin derdinde…
Bu insanlar yıllarca İzmir’e ve İzmirlilere hizmet ettiler.
Bu itibar suikastini kabul etmiyoruz!
Şenol Başkan da, Tunç Başkan da, diğer arkadaşlarımız da bu süreçten aklanarak çıkarlar. Ama bu hukuksuzlukları yapanlar, sebep olanlar, alkış tutanlar o gün geldiğinde utanırlar!
Kumpaslarla, iftiralarla, ekranları karartmakla, 86 milyonun sesi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar yürüyüşünü engelleyemeyeceksiniz!"
"SİYASİ OPERASYONLARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, sosyal medya paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"İzmir İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu ve Tunç Soyer’in tutuklanaması haksızdır, hukuksuzdur ve siyasidir. Hiçbir CHP’li gerektiğinde mahkeme önünde de hesap vermekten kaçmaz. Tek talebimiz kimseden talimat almayan bağımsız mahkemelerce ve tutuksuz olarak yargılanmaktadır. Adliyelerde tezgahlanan siyasi operasyonlara boyun eğmeyeceğiz."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ise yaptığı açıklamada şunları söyledi;
"İzmir İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu ve önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’le birlikte birçok bürokrat ve partilimiz hakkında verilen tutuklama kararlarını kabul etmiyoruz
Baskılarla, tehditlerle, hukuksuzluklarla yolumuzu kesmek isteyenlere sesleniyoruz;
Adaletsizliklere boyun eğmeyeceğiz,
Susmayacağız,
Geri adım atmayacağız
Unutmayalım ki; hukukun çiğnendiği bir yerde, özgürlük ve güvenlik herkes için tehlikededir.
Hiçbir yol arkadaşımız gerektiğinde adalet karşısında durmaktan ve hesap vermekten kaçmaz. Alnımız açık başımız dik
Talimatlarla değil, vicdanla, hukukla hareket edenler kazanacak.
Bu demokrasi darbelerinin üstesinden geleceğiz ve günün sonunda millet kazanacak"
İzmir Milletvekili Ednan Arslan: Haksızdır ve siyasidir
İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu,önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve yol arkadaşlarımızın tutuklanaması haksızdır ve siyasidir. Gerektiğinde ifade verecek, gerektiğinde mahkeme önünde hesap verecek yol arkadaşlarımızın hukuksuzca tutuklanmasını kabul etmiyoruz. Siyasi algı operasyonları yerine adil bir yargılama talep ediyoruz. Tek talebimiz bağımsız mahkemelerce ve tutuksuz olarak yargılanmalarıdır. Her zaman olduğu gibi yol arkadaşlarımızla omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz.
İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu: Tunç Soyer başı dik girdi, başı dik çıkacak!
Tunç Soyer başı dik girdi, başı dik çıkacak! Bu karar yalnızca ona değil; onunla birlikte tutuklanan tüm İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışan onurlu isimlere, halk iradesine, yerel yönetime ve adalete darbedir.
Tutuklananlar birer suçlu değil, siyasi rehinedir.
Ama unutmayın: Sosyal belediyecilik yargılanamaz!
Vicdan susturulamaz! Halk boyun eğmez!
Ama bu hukuksuzluğu kurgulayanlar…
Adaletin değil, iktidarın sopası olmayı seçenler…
Tutuklanmadan bir saat önce tutuklama kararını açıklayıp, yol gösteren ve yön verenler… Bu kararın ağırlığını ömür boyu taşıyacaklardır. Bu halk unutmaz, bu kararı verenleri de affetmez!
CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Devrim Barış Çelik: Adalet duygusuna da ağır bir müdahaledir
"İstanbul’un ardından İzmir’de yaşanan gelişmeler, CHP’li yerel yöneticilere yönelik sistematik ve organize bir müdahalenin sürdüğünü göstermektedir. İzmir İl Başkanı Sayın Şenol Aslanoğlu, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer ve bürokratlara dönük operasyonlar ile gelen tutuklamalar; hukukun değil siyasetin karar verdiği bir tabloyu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Tutuksuz yargılanabilecek dosyaların tutukluluğa dönüştürülmesi, yalnızca yargının bağımsızlığına değil, yurttaşın adalet duygusuna da ağır bir müdahaledir. Bu durum, hukuku adaletten koparan, öç alma aracı haline getiren otoriter bir refleksi yansıtmaktadır. Oysa hukuk, siyaset adına değil; kamu yararı, toplumsal barış ve adalet adına işlemelidir. İzmir’deki süreç de, tıpkı İstanbul’daki yargılamalar gibi yalnızca bireyleri değil; yerel demokrasiyi, toplumsal muhalefeti ve kamusal vicdanı hedef almaktadır. Siyasi yargı düzenine karşı, hukukun üstünlüğünü, demokratik meşruiyeti ve adalet ilkesini savunmaya devam edeceğiz."
POLİTİKA
Sayfa başına git
