Tünel değil, yaya yolu
Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’na katılan Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, insanları egzoz gazına mahkum eden tüneller yerine kadınların, çocukların, engellilerin ve yaşlıların rahatça yürüyebileceği yaya yollarına ihtiyaç olduğunu söyledi.
İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ve EMBARQ (Sürdürülebilir Ulaşım Derneği) tarafından düzenlenen ve bu yılki teması “Bisikletli ve Yürünebilir Şehirler” olan Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu İzmir Mimarlık Merkezi’nde yapıldı. Sempozyumun EGİKAD’ın desteği ile düzenlenen “Kadın Eli Değince” başlıklı oturumuna Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, Buca Belediye Başkan Yardımcısı Beril Özalp ile Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı Özlem Şenyol Kocaer konuşmacı olarak katıldı. Moderatörlüğünü EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Elmasoğlu’nun yaptığı panelde, yaşanabilir şehirler ve kadın olgusu değerlendirildi.
İNSANLAR RAHATÇA YÜRÜYEBİLMELİ
Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, yerel yönetimlerde kadın bakış açısının önemine vurgu yaptığı konuşmasında, kadın yerel yöneticiler olarak sorumluluklarının daha çok olduğunu söyledi. Kadınların birçok sorunu olduğunu belirten Pekdaş, “En basitinden topuklu pabuçlarla gezerken kaldırım taşlarının nasıl olması gerektiği gibi bir sorun var. Kadınlar özgürce, kendi kimlikleriyle barışık halde sokaklarda dolaşmalı, işe, sinemaya veya tiyatroya gitmeliler. Dolayısıyla yürüyebilmeliler. Madem yaşanabilir şehirler yaya yoluyla ulaşımı sağlayan şehirlerdir; öncelikle kadınların yürüyebilmesine müsait yollar yaratmak zorundayız. Sadece kadınların da değil; çocukların, engellilerin, yaşlıların, çok farklı kesimlerin de şehirde yaşadığını bilmeliyiz. Sokakları ve kaldırımları bu ihtiyaçlara göre düzenlemek bizim görevimiz” dedi.
TÜNEL TEPKİSİ
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nca yürütülen ve Konak’ın tarihi mahallelerinde yıkıma sebep olan Konak Tünelleri’ni de eleştiren Başkan Pekdaş, yaşanabilir kentlerde motorlu araçlardan çok yaya yollarına ihtiyaç olduğunu söyledi. Yapılacak tünelle İzmirlilerin egzoz gazına mahkum edildiğini savunan Pekdaş, “Konak Tünelleri ile şehrin merkezinden bir otoyol bağlantısını geçiriyorlar. Bunu da şehrin planlarına işlenmeden, yerel yönetimlere sormadan, ‘Ben yaptım oldu’ denilerek, ihalesi bile yapmadan yapıyorlar. Bu şehrin merkezini motorlu taşıta, lastik teker izine, karbon gazına mahkum eden bir anlayıştır. Biz bir taraftan, yaşanabilir şehirler için yaya yolları diyoruz, öbür taraftan şehir merkezlerine bağlantı otoyolları yapıp, uzun tünellerle yer altındaki tarihimizi yok ediyoruz” dedi.
FONDAN PAY VERİLMİYOR
Yerel yönetimlerin mutlaka güçlendirilmesi gerektiğini de vurgulayan Pekdaş, merkezi iktidarın şehirlere yönelik kararlarının yetki karmaşasına sebep olduğunu söyledi. Kültür varlıklarının ayağa kaldırılması için toplanan fonun Valilikçe kendilerine ödenmediğini örnek gösteren Pekdaş; “Bizim vergilerimizle oluşan bu fon İzmir’e verilmiyor. Çok zengin bir tarih hazinesinin üzerinde oturmamıza rağmen, çok acil ihtiyaçlarımız olmasına rağmen biz bu fondan paramızı alamıyoruz. Merkezi iktidarın iki dudağına bağlıyız. Merkezi iktidar bizim binalarımızın yüksekliğine karar veriyor. İşte bütün bunlara “Hayır” diyen yerel demokrasiyi, yerel kalkınmayı hedefleyen bir model arzuluyorum” diye konuştu. Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar da kadınların daha cesur olması gerektiğini söyledi. Kadınların örgütlenmesini isteyen Uyar, Urla’da hayata geçirdikleri projeler hakkında bilgi verdi.