ANKARA – 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile 2013 yılı Kesin Hesap Kanun tasarılarının geneliyle Sayıştay tezkereleri üzerindeki görüşmeler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sürüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi üzerinde söz alan Türeli, 21-28 Nisan2012 tarihleri arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık Tanıtma Fonu, İzmir Kalkınma Ajansı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nin işbirliğiyle 12. Uluslararası İzmir Film Festivali düzenlendiğini hatırlattı.
"Türkiye'deki ilk film festivallerinden biri olmasına rağmen bir türlü sürekli ve düzenli hale getirilemeyen festivalin 2012 yılında uzun bir aradan sonra yeniden düzenlenmesi İzmir kamuoyunda büyük bir sevinçle karşılanmıştı” diyen Türeli, şöyle devam etti:
"İzmir Uluslararası Film Festivali, Türkiye’nin en eski film festivallerinden biridir. Ülkenin önemli kültür-sanat kentleri arasında yer alan İzmir’de uluslararası nitelikte bir film festivalini düzenlemekten vazgeçilmesi anlaşılır bir durum değil. İzmir, ülkemizin Avrupa ve Akdeniz’e açılan penceresidir. Bu film festivalinin yeniden düzenlenmemesinin gerekçeleri nelerdi? Bu kadar kapsamlı ilgi gören bir festivalin devam etmesine ihtiyaç vardır.”
İZMİR’İN MEGA MÜZE İHTİYACI
İzmir’in kültür ve sanat kenti olmasının yanı sıra tarihsel açıdan da önemli bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Türeli, "Bu nedenle, İzmir’in sahip olduğu tarihi, kültürel ve sanatsal değerleri dünyaya tanıtacak, uluslararası ölçekte bir Mega Müze yapılması gerekmektedir” diye konuştu.
“Mega Müze” projesinin uzun zamandır kent kamuoyunun gündeminde olduğunu ifade eden Türeli, İzmirlilerin, mimari ve estetik açıdan yüksek nitelikli, dünyanın çeşitli yerlerinden koleksiyonlar getirilip sergilenecek bir müze yapılmasını talep ettiklerini söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tarafından dönemin Kültür ve Turizm Bakanı’na mega müzeye ilişkin bir proje sunulduğunu anlatan Türeli, şöyle devam etti:
“Şimdi Mega Müze projesinin akıbetinin ne olduğu İzmir kamuoyu tarafından bilinmemektedir. İzmir’e gelen turist sayısının arttırılması gerekliliği ortada iken, Mega Müze konusunun bir an önce gündeme alınması ve projeye başlanması büyük önem arz etmektedir. Böyle bir proje İzmir’e yakışır, Türkiye’ye yakışır. Bu kentin tanıtımında önemli rol oynayabilir.”
“SANAT YAPISI GEREĞİ İDEOLOJİKTİR”
Kültür ve sanat alanlarını birbirinden ayırt etmenin çok yanlış olduğunu savunan Türeli, “Sanat aslında o ‘kültür’ dediğimiz alanın içinde cereyan eden, onu tanımlayan, besleyen, ve geliştiren bir uğraş alanıdır. Atatürk’ün de hepimizin bildiği bir özdeyişi var; ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ diyor. Yani, kültürün ve sanatın ne kadar önemli olduğunu söylüyor” şeklinde konuştu.
“Neden sanatın siyaset dışı olması gerektiği gibi bir ön yargıya kapılıyoruz” ifadesini kullanan Türeli, şunları kaydetti:
“Sanat yapısı gereği ideolojik ve siyasidir, sanatçının hayata ve topluma bakışını yansıtır ve bu bakışın herkeste aynı olması beklenmez. Kişinin geçmişine, kişinin aldığı eğitime, o konulara bakışına, ideolojik görüşüne, dünya anlayışına ve hangi siyasi alanda bulunduğuna göre şekillenir. O yüzden, sanat ideolojiktir. Sanat aynı zamanda devrimcidir, sanat yıkar, yeniden yapar, öncülük eder ve çoğu zaman toplumun bile önünde gider. Sanatçı belirli eserleri yaratırken kendi bile çoğu zaman ne yaptığının farkında değildir bazen tanımlayamaz ya da formüle edemez. Picasso eserlerini yaratırken kübizmi yaratmak için yola çıkmadı ama insanlar sonra ona ‘kübizm’ dediler. Sanatçının ideoloji dışı, siyaset dışı kalması gibi bir şeyi kabul etmek mümkün değil, sanatçı her siyasi düşüncede olabilir.
Sanatçının toplumla ilgili kaygıları da vardır ama aynı zamanda sanat kendi adına kendi başına sanattır, ideolojiktir, sanatçı entelektüeldir aynı zamanda, yaratır, düşünür, okur, geliştirir. Bu nedenle, Fazıl Say düşüncelerini de ifade eder, hiç kimsenin rahatsız olmasına gerek yoktur.
TURİZMDE KISIR DÖNGÜ
Turizm politikalarına da değinmek istediğini dile getiren Türeli, Türkiye'ye gelen yabancı turistlerin yıllar itibarıyla ülkede harcadıkları para miktarında ciddi bir artış olmadığını vurguladı. Bu durumun çok ciddi bir handikap ve bir kısır döngü yarattığını ifade eden Türeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesine ihtiyaç var, farklı turizm çeşitleri açısından yeniden ele alınmalı. Turizm faaliyetlerinin tüm mevsimlere yayılması ve bütün coğrafi bölgelere yayılmasına ihtiyaç var. Özellikle turistlerin gelip belli bir yere, tatil köylerine kapanıp, orada kalıp, tekrar ülkelerine dönecekleri bir turizm anlayışının ülkemize vereceği çok fazla bir şey bulunmamaktadır. Onları kentlerimizde yaşatabilmeliyiz, yemek yemeliler, gezmeliler, görmeliler, böyle bir turizm anlayışına ihtiyaç var.”
POLİTİKA
9VSF0_news_medium.jpg)
4041N_news_medium.jpg)
79RAH_news_medium.jpg)
171Q4_news_medium.jpg)
Q0A31_news_medium.jpg)
O9710_news_big.jpg)
Sayfa başına git
