TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Eylül tarihinde okul öncesi ve 1. Sınıflar için başlatılan yüz yüze eğitimin ikinci aşamasına geçildiğini ve yüz yüze eğitimin kapsamının genişletileceğini duyurmuştu. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da bugün yaptığı açıklamayla kararın detaylarını anlattı. Buna göre; 12 Ekim tarihinden itibaren 2.,3.,4,8. ve 12. Sınıflarda yüzyüze eğitim başlayacak. Haftada iki gün yüz yüze eğitim olacak ve isteyen veli çocuğunu okula göndermeyecek.
Yüz Yüze eğitimin kapsamları genişlerken konuya ilişkin tartışmalar hala devam ediyor. Yüz yüze eğitim konusunda veliler ve sendikalar ikiye bölünmüş durumda. Bir grup yüz yüze eğitim için gerekli koşulların oluşmadığını ve hem öğrencilerin hem de okul çalışanlarının sağlıklarını tehlikeye atıldığını söylerken bir grup da milyonlarca vatandaş işe gitmek ya da eğlenmek için dışarı çıkarken okullarının kapalı kalmasının bir manası olmadığını söylüyor.
Okullarda yüz yüze eğitimin daha 21 Eylül’de başlaması gerektiğini söyleyen Türk Eğitim-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı İrfan Toksoy, “Çocuklar dışarı çıkıyorlar, parklara, tatillere, AVM’lere gidiyorlar. Bu anlamda bakıldığında okul daha güvenli olur. Çocuklar okullarda anne babalarının yanında olduklarından daha güvenli olacaklar” dedi.
“ERTELERSEK TELAFİSİ ZOR SONUÇLAR DOĞABİLİR”
Çocukların okula gitmemesinin gerekli izolasyon kurallarına uydukları anlamına gelmediğini ifade eden Toksoy, “Biz aslında 21 Eylül’de yüz yüze eğitimin başlaması gerektiğini düşünüyorduk. Çünkü bu pandemi süreci uzun sürecek ve eğitim de ötelenebilecek bir şey değil. Zaten çocuklar da okula gelmediğinde evlerinde izole bir hayat sürüyor değiller. Görüyoruz dışarı çıkıyorlar, parklara, tatillere, AVM’lere gidiyorlar. Bu anlamda bakıldığında okul daha güvenli olur. Okulda öğrencilerin başında öğretmenleri olacağı için hem sosyal mesafe kuralına hem de izolasyon kurallarına daha çok dikkat edeceklerdir. Eğitimin bir yerden başlaması gerek. Aksi takdirde eğitim ciddi bağlamda sekteye uğrayacak. Biz genç nüfusu olan dolayısıyla bu nüfusa nitelikli eğitim vermesi gereken bir ülkeyiz. Eğer biz bu eğitimi bu şekilde ertelemeye devam edersek ileride telafisi zor sonuçlar da doğabilir. Şöyle bir durum da var: Anne baba dışarıda çalışıyor ama çocuk evde. Ne anlamı kaldı” diye konuştu.
“ESAS HUSUS OKULLARDAKİ HİJYEN”
Okullarda alınacak en önemli tedbirin hijyen olduğunun altını çizen Toksoy, “Burada dikkat edilmesi gereken esas husus okullardaki hijyen. Özellikle meslek liseleri bu konuda çok büyük bir çaba sarfediyor. Okullarda kullanılacak hijyen malzemelerini üretiyorlar. Üretimlerini geçen yılın 3-4 katına kadar çıkarttılar. Bu malzemeler okullara dağıtılacak. Okullarda gerekli sağlık koşullarının oluşturulacağı konusunda herhangi bir şüphemiz yok” ifadelerini kullandı.
İSTİHDAM AÇISINDAN DA FAYDALI
Okullarda gerekli hijyen koşullarının sağlanması için ihtiyaç olan istihdamın işsiz kişiler için de umut olacağını belirten Toksoy, şunları söyledi; “Okullarda hijyen çok önemli. Hijyen için temizlik yapılmalı. Bunun için de İŞKUR aracılığıyla okullardaki temizlik personelinin en azından iki katına çıkarılması gerekiyor. Çünkü okullarda ikili eğitim olacak. Durum böyle olunca bir grup öğrenci okuldan çıktığı anda ortamların hemen sterilize edilmesi gerekir. Temizlik görevlileri zamana karşı yarışacaklar. Dolayısıyla sayıları ne kadar çok olursa o kadar iyi olur. Hem böylece bu işsizlik döneminde iş arayanlara umut olur hem de okullarımız daha temiz bir şekilde eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürebilir. Bu bahsettiğimiz hususlar uygulandığı takdirde yüz yüze eğitimin herhangi bir risk yaratacağını düşünmüyoruz.“
“EN ÖNEMLİ TEDBİR SOSYAL MESAFE”
Okullarda yapılacak ateş ölçümünün çok efektif sonuç verecek bir tedbir olmadığını ifade eden Toksoy,“Okullarda yapılan ateş ölçümünün çok fazla önem arz ettiğini düşünmüyorum. O bir tedbir. Orada içeri giren kişinin muhtemel taşıyıcı olup olmadığına bakılıyor. Ayrıca önümüz grip mevsimi ve pandemiye bağlı olmayan ateşlerin görülmesi de mümkün olacak. Önem olan husus virüsün nasıl bulaştığı. Araştırmalar bize bu virüsün büyük oranda temasla bulaştığını ve havada asılı kalma süresinin uzun olmadığını gösterdi. Yani en önemli tedbirler sosyal mesafe ve hijyen. Yani öğrencilerin arkadaşlarıyla fazla yakınlaşmaması, fiziki temasın ardından ellerini yüzlerine götürmemeleri gerekiyor. Burada öğretmenlere de görev düşüyor. Çocukları derse girişlerde ve çıkışlarda ellerini yıkamaları konusunda uyarmaları ve onları temas konusunda uyarlamlılar. Çocuklar okullarda anne babalarının yanında olduklarından daha güvenli olacaklar” dedi.
Toksoy sözlerini şöyle sonlandırdı; “Bu virüsle yaşamayı öğreneceğiz. Virüs hayatımızı olumsuz yönde etkiliyor ve daha ciddi sorunları da beraberinde getirebilir. Bu nedenle bir an önce normal hayatımıza dönmeliyiz. Bu bağlamda okulların da açılması gerekiyor.”