TTB Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Sezai Berber, Sinan Adıyaman, Selma Güngör, Şeyhmus Gökalp, Hande Arpat, Ayfer Horasan, Taner Gören, Funda Obuz, Yaşar Ulutaş ve Nazım Yılmaz'ın gözaltı listesinde olduğu belirtiliyor. Genel Başkan Prof. Dr. Raşit Tükel'in Ankara'da gözaltına alındığı öğrenildi. İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Eskişehir'de gözaltı işlemlerinin yapıldığı belirtiliyor.
Dr. Bülent Nazım Yılmaz
BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan konuyla ilgili açıklamada ''Başsavcılığımızca Türk Tabibleri Birliği yetkilileri hakkında 3713 sayılı Kanun uyarınca yapılmakta olan soruşturma kapsamında 11 yönetici hakkında gözaltı kararı verilmiş olup Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi görevlilerince yasal işlemler bu sabah itibarıyla başlatılmıştır'' denildi. TTB Merkez Konseyi üyelerinden Eskişehir Tabipler Odası eski Başkanı Dr. Bülent Nazım Yılmaz, Eskişehir'de gözaltına alındı. Kentte pratisyen hekim olarak görev yapan Dr. Yılmaz, evinde yapılan aramanın ardından TEM Şubesi’ne getirildi. Bülent Nazım Yılmaz’ın buradaki işlemlerinin ardından Ankara’ya götürüleceği belirtildi. Merkez Konseyi üyesi Dursun Yaşar Ulutaş ise Adana'da gözaltına alındı. Gazipaşa Aile Sağlığı Merkezinde görevli Ulutaş'ın evinde ve çalıştığı yerde arama yapıldı. Ulutaş'ın da soruşturmanın sürdüğü Ankara'ya gönderileceği öğrenildi.
ARBEDE ÇIKTI
DİSK, KESK, ve bağlı tüm sendikalar, TMMOB, Halk Evleri, CHP, HDP temsilcileri de TTB’ye destek amacıyla bina önünde açıklama yaptı.TTB önünde toplanan kalabalığı polis uzaklaştırmak istedi. Grup ile polis arasında arbede yaşandı.
BAKAN DEMİRCAN'DAN AÇIKLAMA: GÖREVDEN ALINMALARI İÇİN DAVA AÇTIK
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Türk Tabipleri Birliğine yönelik soruşturmaya ilişkin, "Tabipler Birliği, Türk tabiplerini temsil eder noktada değildir. Böyle bir açıklamayı yapmaya hakkı yoktur. Büyük yanlış yapmıştır. Gereken de hukuk nezdinde yerine getirilecektir" dedi. Bakan Demircan bakanlıkta gerçekleştirilen bir toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Demircan, TTB tarafından yayınlanan bildirinin tüm sağlık camiasını yaraladığını ifade etti. Bakan Demircan "TTB'nin bir şeyler ima eder gibi bir bildiri yayınlaması hepimizi yaraladı. Bu milletin karşı karşıya kaldığı saldırılara karşı yapılmış basit bir açıklama olarak algılanmaması gerekir. Böyle bir zamanda, böyle bir açıklama yapmanın hukuki bir sorumluluğu da vardır, bu açıklamadan sonra hukuk harekete geçmiştir ve yasal işlem başlatılmıştır. TTB, Türk tabiplerini temsil eder noktada değildir. Böyle bir açıklamayı yapma hakları yoktur. Ayrıca Bakanlık olarak dün Merkez Konsey üyelerinin görevine son verilmesi amacıyla dava açtık. TTB yasası bize denetleme görevi veriyor, biz de bu konuda gerekeni yaptık" şeklinde konuştu.
TTB: DEĞERLERİMİZE SALDIRILDI
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Onur Naci Karahancı, TTB Merkez Konseyi Üyelerinin gözaltına alınmasının TTB’nin söylemlerine değil, değerlerine bir saldırı olduğunu savundu. Karahancı, TTB Merkez binası önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Merkez konsey üyelerine yapılan bu gözaltı, TTB’nin söylemlemleri ile ilgili değil, TTB’nin değerleriyle ilgili bir saldırıdır. Buna benzer bir çok konuda daha önce de defalarca açıklama yapılmıştı. Gözaltı nedeni olan açıklama son derece naif ve kırıcı olmayan bir üslupla yapılmıştı. Bunu kabul etmeyeceğiz. TTB toplumun vicdanı. Merkez konseyimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Süreci takip edeceğiz. Örgütümüzden ayrı durmayacağız. Binamıza girene kadar buradayız. Hiçbir yere gitmiyoruz. Orası bir kamu kurumu. Biz hekimler olarak birinin beğenip beğenmeyeceğine yönelik değil, gerektiği gibi açıklama yapıyoruz.
TB'NİN AÇIKLAMASI NEYDİ'
TTB'den yapılan açıklamada şu ifadeler yer almıştı: Biz hekimler uyarıyoruz: Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur.Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir.Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz.Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır. Savaşa hayır, barış hemen şimdi.
SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Afrinbölgesinde başlatılan Zeytin Dalı harekâtına ilişkin 'savaş bir halk sağlığı sorunudur' tanımlaması yapan TTB Merkez Konseyi üyesi 11 kişi hakkında soruşturma başlatmıştı.
Başsavcılık, "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılama" ve "Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlamalarından soruşturma başlattı. (Hürriyet)