Gerek kendisinin gerek tez öğrencilerinin çalışmalarıyla Türk dili ve edebiyatına birçok eser kazandıran Prof. Dr. Huyugüzel, ana dilimize yabancılaştığımıza, bunun en çarpıcı örneğinin kullandığımız kelime sayısının azlığı olduğuna işaret etti, “Türkçe'de 100 bin kelime bulunuyor, bunun yüzde 1'ini bile günlük hayatta kullanmıyoruz" diye konuştu. Prof. Dr. Huyugüzel, gençler arasında bu durumun daha da üzücü olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
"Birçok gencin kendini ifade etmekte zorlandığına tanık oluyoruz. Çünkü kelime dağarcıkları 300-500 sözcükle sınırlı. Birşey anlatmak istiyorlar, ancak bunu ifade edecek kelime bilgisi yetersizliği yüzünden başarısız oluyor, zor durumda kalıyorlar. Oysa dil, düşüncenin evidir. Kelime dağarcığınız ne kadar zenginse düşünce hayatınız da o kadar zengindir."
Gediz Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı, bu kötü gidişin sebeplerinden birinin de teknoloji olduğunu belirterek, "Teknolojinin yaşamımızdaki yerinin giderek artması, konuşma hayatımızı olumsuz etkiliyor. Bilgisayarların, akıllı telefonların başında harcanan zaman sosyal ilişkileri azaltıyor, dilimizi giderek köreltiyor. Bu kötü gidişi durdurmanın yolu, okuma alışkanlığını artırmaktan geçiyor. Eğer daha çok okuyan nesiller yetiştirebilirsek, hem dilimizi geleceğe aktarmış hem de toplumun genel kültür ve bilgi seviyesini yükseltmiş oluruz" dedi.