İzmirliler, daha yıkımı başlamadan plan yetkisini eline alan ve bu alanı peşkeş çekmek ve müteahitlere teslim etmek için rezerv yapı alanı olarak belirleyen bakanlığın bu planını, 2022 yılında onaylanan imar planı ile öğrenmişti. Planının yürütülmesi için de Maliye Hazinesi’ndeki bu alan İLBANK’a devredilmişti.
Meslek odalarının, yurttaşların ve dönemin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin planlara dava açmasıyla, imar planı ile birlikte Bakanlık’ın plan yapma yetkisi anlamına gelen rezerv yapı alanı iptal edilmişti. Planın iptalinden sonra rekreasyon alanına dönüştürülen imar alanları, bu yılın başı itibariyle onaylanmıştı. Peşkeş çekmenin bir planı olarak hazine mülkiyetinden apar topar İLBANK’a devredilen bu alanın kullanımı, Bakanlık’ın plan yapma yetkisinin iptaliyle de birlikte kamu kurumlarına geçmişti.
Göreve geldiğinden bugüne kamu mülkleri ile ilgili hükümetin kurumlarıyla pazarlık yürüten ve AKP’nin İzmir’de yapmak istediklerini hayata geçirmeye çalışan Cemil Tugay, geçen hafta verdiği röportajda, zaten kamu mülkü olan bu alanın kamulaştırılmasının bir kamu maliyeti yaratacağını bu sebeple bu alanın yapılaşmaya açılması ve yalnızca bir kısmının terk edilerek park olmasının, yani Bakanlık’ın yaptığı imar planının makbul olduğunu, ifade etti.
Bu karara itiraz eden Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, bugünkü açıklamasında, hazineden belediyeye devredilerek zaten kamu mülkiyetinde olan arazinin “kamulaştırma maliyeti” bahane edilip ranta açılmasının halkı aldatmaya çalışmak olduğunu belirterek, bu pazarlığın kabul edilemeyeceğini ve mülkiyetin belediyeye devredilmesi için gerekli adımların atılıp, cezaevi alanının rekreasyon alanı olarak düzenlenmesini talep etti.
Türkiye Halk Temsilcileri adına basın açıklamasını Ayşegül Demir okudu:
“1- Cezaevi alanının mülkiyeti Hazine tarafından İLBANK’a hangi yolla devredilmiştir?
2- Rezerv Yapı Alanı’nın iptali ve 2024 yılında yapılan rekreasyon alanı planı sonrasında mülkiyet devrinin iptali ve Büyükşehir Belediyesi’ne tescili için herhangi bir işlem yapılmış mıdır?
İmar Kanunun 11. maddesi açıkça kamu hizmetine ayrılan alanların, belediyenin talebi ile hazine tarafından belediyeye bedel ödenmeksizin terk edileceği belirtilmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu kapsamda gerekli tüm idari işlemler ile birlikte gerekiyorsa hukuki süreçleri derhal başlatmalı, cezaevi alanını ranta konu edecek herhangi bir pazarlığı yürütmemeli ve en hızlı şekilde alanı rekreasyon alanı olarak düzenlemelidir. Bu çerçevenin dışında AKP ile pazarlık yaparak bu alana yapılacak herhangi bir müdahalenin karşısında Buca halkının olacağı bilinmelidir.
THTM olarak bugün itibariyle belediyenin ilgili işlemleri başlatmasını içeren taleple bir imza kampanyasını başlatacak ve bu sürecin takipçisi olacağız.”