Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel, MEB izniyle kurulan 2 bin 800 özel öğretim kursu bulunduğunu belirterek, “Tespitlerimize göre bunun en az 2-3 katı kaçak kurs var. Kimin nasıl çalıştığı, nasıl yapılanmalar olduğu belli değil. Bunlarda kimler nasıl eğitim veriyor, bilinmiyor” dedi.
Temel liselerin kapanmasını sorun etmediklerini, zaten 4 yıllık süre verildiğini hatırlatan Taşel, “Temel liselerin tamamına yakını dönüşebilir. Daha çok da Anadolu lisesine dönüşüyorlar. Fiyat farkına da çok dikkat gösteriyorlar” diye konuştu.
Özel öğretim kurslarının, dershanelerin kapatılmasından sonra Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının ardından MEB onayıyla açıldığına dikkat çeken Taşel şunları söyledi: “Ancak MEB’ten izinsiz açılan merdiven altı kursların kayıtları yok. Küçük, kötü ortamlarda eğitim veriyorlar. İş hanında küçük bir oda tutup orada kurs verenler var. Düzenlemeler merdivenaltı oluşumlardan başlanmalıydı. Bu alanda belirli bir çeki düzen elbette şarttı ancak bir kuruma talep ve ihtiyaç devam ederken sorun sadece kanuni düzenlemelerle halledilemez. Bu nedenle kursların kapatılmasının ardından birtakım düzenlemelere ihtiyaç var. Bunlardan da bize göre en pratik ve meşru olanı bu konuda devlet okullarının yanı sıra özel okullardan da yararlanmaktır.”
Özel okulların kendi öğrencileri dışında da kurs verebilmesini istediklerini bu önerilerini bakanlığa da ilettiklerini belirten Taşel, “Özel öğretim kurslarının kapatılmasından olumsuz etkilenecek 1 milyon 400 bin mezun öğrenci var. Bunlar lise çağını geride bırakmış durumda. Özellikle bu öğrencilerin ek kurs alma hakkı korunmalı. Her ne kadar bu öğrenciler için halk eğitim merkezleri öneriliyor ise de farklı seçenekler sunulması daha doğru olacak” dedi.