"Bu talihsiz açıklamaların Almanya’da yaklaşmakta olan seçimlere yönelik bir iç siyaset yatırımı olduğunu düşünüyoruz. Almanya’da moda haline geldi Türkiye karşıtlığı. Özellikle sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik paronaya düzeyindeki husumetin karşıtlığın Alman siyasetinde pirim yapmaya başladığını görenler şimdi bu vagona atlayarak kendilerince puan toplamaya çalışıyorlar. Onların akıl tutulmasından kurtularak rasyonel bir şekilde düşünmeleri gerekiyor."
Türkiye tepki göstermişti... Almanya'dan yanıt geldi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın gündeme ilişkin basın toplantısında konuştu. Büyükada’daki soruşturma sonrasında yapılan tutuklamalara Alman makamlarının tepkisinin sorulması üzerine Kalın, şu ifadeleri kullandı:
"Bu talihsiz açıklamaların Almanya’da yaklaşmakta olan seçimlere yönelik bir iç siyaset yatırımı olduğunu düşünüyoruz. Almanya’da moda haline geldi Türkiye karşıtlığı. Özellikle sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik paronaya düzeyindeki husumetin karşıtlığın Alman siyasetinde pirim yapmaya başladığını görenler şimdi bu vagona atlayarak kendilerince puan toplamaya çalışıyorlar. Onların akıl tutulmasından kurtularak rasyonel bir şekilde düşünmeleri gerekiyor.
BU KONUDA ONLAR BURADAKİ YARGIYA SAYGILI OLACAKLAR
FETÖ’cülerin en çok gittiği yer Almanya oluyor. Bununla ilgili dosyaları önlerine koyduğumuzda yargı bağımsızlığı var diyorlar. Türkiye’de niye saygı duymuyorlar. Türkiye’de yargının sürekli talimat alan bir kurum olmasını istiyorlar talimatı da kendileri verecekmiş. Bu bir kere her şeyden ÿönce Türk yargısına bir saygısızlıktır. Türkiye gibi bağımsızlığını, egemenliğini kimseyle paylaşmayacak bir ülkeye karşı saygısızlıktır. Bu konuda onlar buradaki yargıya saygılı olacaklar.
AÇIKLAMALARI ŞİDDETLE KANIYORUZ
Türkiye’ye giden Alman vatandaşlarının güvende olmadığı, Türkiye’deki Alman firmalarının tereddüdü olduğu yönündeki açıklamaları şiddetle kanıyoruz. Böyle bir şey asla söz konusu değil. Bugüne kadar herhangi bir Alman firmasına soruşturma yapılmış mı, haksızlık yapılmış m? Böyle bir şey yokken böyle bir şey ortaya atmak ilişkileri feda etmek ÿdemektir buna asla razı olamayız.
Küçük siyasi hesaplarla ekonomik ilişkileri gölgelemeğe çalışmak Türkiye’deki Alman yatırımcıların zihinlerinde tereddüt oluşturmaya çalışmak kabul edilebilir bir şey değil. Biz Türkiye’deki Alman yatırımlarının güvende olduğunu ifade ettik. Alman turistler misafirlerizdir daha çok görmek istiyoruz. Can ve mal güvenlikleri bize emanet.
ALMAN VATANDAŞLARINI AYNI KEFEYE KOYMAK SİYASİ SORUMSUZLUKTUR
Burada soruşturma konusu olan kişiler kimlerdi? Polisin ve yargının tespit ettiği kadarıyla illegal faaliyet içerisinde olan kişilerdir. Bunlarla Alman vatandaşlarını aynı kefeye koymak siyasi sorumsuzluktur. Kabul etmiyoruz. Biz Almanya ile ilişkilerimizin iyi olmasını istiyoruz. Karşılıklı saygı ve çıkar ilişkileri içinde olmalı.
Ama kimse parmak sallayarak Türkiye’yi hizaya getirmeye çalışmasın. Bu tür popülist çıkışlarla Türk - Alman ilişkilerini gölgelemek yerine ÿreel sorunlara yönelmeleri ve ilişkileri olması gereken raya oturtmaları gerekmektedir."
BİR SÜREKLİLİK VE DEĞİŞİM KABİNESİ
Kabine değişikliğine ilişkin Kalın, "Kabine değişikliği ile ilgili bir çok yorum yapıldı yapılıyor. Bir süreklilik ve değişim kabinesi olarak da tercüme edilebilir. Yeni bir kan tazelenmesi ile hizmetleri daha etkin hale getirmeyi hedefleyen bir kabine var" dedi.
Terörle mücadeleye değinen Kalın, "Öğretmenimizin şehit edilmesi hepimizi büyük bir hüzüne boğdu. Genç öğretmenimize rahmet diliyorum. Ailesine ve bizlere sabırlar diliyorum. Batı basını, yetkilileri Türkiye’ye her seferinde ÿdemokrasi, insan hakları konusunda nutuk atmaya çalışan batılıların yine bu PKK terörü karşısında ÿ büyük bir sessizlik içerisinde utanç verici bir sessizlik içinde olduklarını gördük. Üzerini örtmeye çalıştıklarını görüyoruz. Türk milleti bunu unutmuyor. Kimin dost, düşman olduğunu net bir şekilde görüyoruz. Terör örgütleri ile mücadele bundan sonra da çok yoğun bir şekilde devam edecek" ifadelerini kullandı.
Kalın, "FETÖ’den temizlendikçe emniyet birimlerimiz asli vazifelerine geri dönmüş bulunmaktalar. Özverili bir şekilde güvenlik mücadelesini devam ettiriyorlar" dedi.
İZOLASYONLAR VE YAPTIRIMLAR TAMAMEN KALDIRILMALI
Başarısızlıkla sonuçlanan Kıbrıs görüşmelerine değinen Kalın, "Bütün yapıcı tutumumuza rağmen Rum tarafının yapıcı olmayan yaklaşımları nedeniyle arzu edilen netice elde edilemedi. Bu Kıbrıs konusunun kapandığı anlamına gelmiyor. Kıbrıs halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Uluslararası topluma çağrımız, bu yeni gerçekler ışığında izolasyonların ve yaptırımların tamamen ÿkaldırılmasıdır. Kıbrıs Türk tarafı burada BM parametreleri çerçevesinde son derece yapıcı bir tutum sergilemiştir" açıklamasında bulundu.
Kuzey Irak’taki referandum kararına ilişkin Kalın, "Referandumun yanlış olduğunu geri dönülemez bir takım sonuçlara yol açabileceğini tekrar hatırlatmak karardan geri dönmeleri gerektiğini söylemek istiyoruz. Bu referandumun neticeye varması mümkün değil. Hataların yapılmaması içinde umarız Irak Kürt Yöneticileri yetkilileri bu kararı gözden geçirirler ve vazgeçerler" dedi.
AVRUPA VE ABD’DEN BEKLENTİMİZ TÜRKİYE’YE İADE EDİLMESİNİ İSTİYORUZ
ABD’nin terör raporuna ilişkin Kalın, "ABD Dışişleri Bakanlığı’nın terör raporuna, FETÖ’nün dolaylı yoldan da olsa girmesini önemsiyoruz. Bu terör örgütünün yaptıkları ortada. Üzücü olan FETÖ Avrupa ve Almanya’yı kullanarak Türkiye karşıtı faaliyetlerde bulunmaktalar. FETÖ elebaşı Gülen başta olmak üzere bunların bütün ne kadar militanı, casusu varsa hukuk kuralları çerçevesinde Türkiye’ye iade edilmesini istiyoruz Avrupa ve ABD’den beklentimiz budur. Bu adamın Pensilvanya’dan bu suç imparatorluğunu yönetmeye devam etmesi, terörle mücadelede çelişkidir ve müttefiklik ilişkisini zedeleyen bir durumdur. Gecikmeden bizimle işbirliği içinde olmalılar" ifadelerini kullandı.