Sözcü'den Saygı Öztürk’ün haberine göre; Yazar Şermin Yaşar, 26 Eylül 2022 tarihinde “Türk diline bir vefa borcu” olarak Kelime Müzesi’ni kurmuştu. Dil Bayramı’nda açılan ve ziyaretçilerine Türkçe’nin söz varlığının eşsiz zenginliğini kelimelerin sanatla, görsel tasarımla, duyguyla bir araya geldiği sergiler ve enstalasyonlar (yerleştirme sanatı) üzerinden deneyimleme imkanı sunan Kelime Müzesi’ni bir yılda yaklaşık 200 bin kişi ziyaret etti. Şermin Hanıma kelimeler yetmedi. Sıra “Anne Müzesi” açılmasına gelmişti. Müze teması, bu temayı yansıtma şekli ile Türkiye’de ve bilindiği kadarıyla dünyada ilk olma özelliği taşıyor. Şermin Yaşar, müzesini anlatırken şunları söylüyor:
“Misafirlerini bir anne evi sıcaklığıyla karşılayacak olan müze, ziyaretçilerine, ülkemizin en önemli sanatçılarına ait tablolar, heykeller, enstalasyonlar sunarak Anadolu’da ve dünyada anneliği anlatacak, tarihten ve bugünden çeşitli örnekler üzerinden ortak paydaları ve farkları gösterecek, anne ve çocuk olmayı tüm duygularıyla yaşatacak.”
ANTİKA BEBEK KOLEKSİYONU
Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızdan Baha Said Bey, Sanayi-i Nefise’nin kurucularından Fuat Soyhan, ünlü ressamlarımız İbrahim Balaban, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Fikret Otyam, Abidin Dino, Ali Demir, Hüseyin Bilişik, Mustafa Aslıer, Erol Özden ve daha pek çok isme ait tabloların, heykel ve seramik sanatımızın duayenlerinden Burhan Alkar, Metin Yurdanur, Jale Yılmabaşar, Hüseyin Gezer isimlere ait eserlerin sergilendiği Anne Müzesi’nde eserleriyle yer alan çağdaş sanatçılar arasında Ozan Ünal, Kadriye İnal, Artem Martis, Birsen Canbaz, Tuba Batu, Adnan Doğan, Çağdaş Erçelik gibi isimler var.
Annelik teması üzerine sanata dair geniş bir koleksiyon sunan Anne Müzesi’nde tüm dünyadan anne- bebek temalı antika bebek koleksiyonunda 50’den fazla ülkenin yerel kıyafetlerini yansıtan bebekler ve bu ülkelerde anne kelimelerinin karşılığı yer alıyor. Anne Müzesi’nde ayrıca dünyadan ve Türkiye’den annelik madalyalarının örneklerini görmek mümkün…
ATATÜRK’ÜN ZIBINI VE BAŞLIĞI
Mustafa Kemal’e bebekliğinde giydirilen zıbını ve başlığı halkın ziyaretine açıldı.
Müzede Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım ile ilgili çok özel bir bölüm de yer alıyor. Cumhuriyet Müzesi envanterine kayıtlı bulunan ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün bebeklik zıbını ve başlığı’ ile Zübeyde Hanım’a ait seccade, Kültür Bakanlığı’nın himayesinde geçici süre ile Anne Müzesi’nde sergileniyor.
Mustafa Kemal Atatürk’e ait poplin zıbın ve başlığın sergilendiği bölümde şu açıklama yer alıyor:
“Bize bir çocukluk fotoğrafını bırakmadı Mustafa Kemal. Hepimizin bildiği salıncakta sallanan bir fotoğrafı var. Nasıl çocuk kaldığının kanıtı bu. Ama nasıl bir bebekti bilmiyoruz. Zübeyde Anne de anlatmadı ama Selanik’ten gelirken getirdiği eşyalar arasında oğlu Mustafa’nın zıbını ve başlığı da vardı.”
Şermin Yaşar şunları ifade etti:
“Ankara Cumhuriyet Müzesi envanterinde bulunan Mustafa Kemal Atatürk’ün bebeklik eşyaları; giyildiği günlerden 143 yıl sonra cumhuriyetimizin 100. yılında Kültür Bakanlığı himayesinde cumhuriyetin kurulduğu topraklarda ilk kez sergileniyor. Bu kıymetli emaneti geçici süreyle ve sonsuz bir hürmetle Anne Müzesi’nde ağırlıyoruz.”
Yarın Anneler Günü, Anne Müzesini gezebilirsiniz. Müze pazartesi hariç her gün gezilebilecek.
Atatürk’ün yaşamı, yazar Şermin Yaşar’ın ilham kaynaklarından biri.
HAYATININ MERKEZi ANNELiK
Şermin Yaşar 1982 yılında Almanya’nın başkenti Berlin’de dünyaya geldi. Aslen Bilecikli olan Yaşar, göçmen bir ailenin kızı. Çocukken Türkiye’ye dönen Şermin Yaşar, Tuna, Mete ve kızı Nâme’nin doğumlarıyla birlikte anneliği hep hayatının merkezine aldı. Sosyal medyada annelik deneyimlerine dair aktif paylaşımlar yaptı. “Başlarım Şimdi Anneliğe” adlı ilk kitabını kaleme aldı. Annelere ilham olması amacıyla “Oyuncu Anne” adlı kitabını yayımladı.
Şermin Yaşar, Anne Müzesi’nin amacını SÖZCÜ Medya Grubu Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’e anlattı.
Anne Müzesi’ne en uygun yer Anadolu topraklarıdır
Şermin Yaşar, sanatçı bir dedenin torunu. Dede Salim Yaşar, Almanya’da, Vietnam’- da çanak-çömlek eserleri ortaya koydu. İki ülkede hocalık yaptı. Şimdi mesleğini memleketi Bilecik’in Pazar- yeri ilçesinde sürdürüyor. Dede, torununun müze açılışındaydı. Torun Şermin Yaşar, Ankara’ya ve Türkiye’ye yeni bir müze kazandırırken dedesinin gözlerinin içine bakarak şunları söyledi:
“Annelik insanlık var olduğundan beri değişen, değişmeyen ritüelleri, zorlukları, kolaylıkları, güzellikleri ve sancılarıyla kadınların en çok konuştuğu konu olabilir. Bu topraklar bereketin, bolluğun, üretkenliğin sembolü olan Ana Tanrıçaları dünya kültür mirasına armağan eden topraklar. Dolayısıyla eğer annelikle ilgili bir müze kurulacaksa bunun Anadolu topraklarında olması gerekirdi. Öyle de oldu.”
Hacettepe Mahallesi Salaş Sokak 12 numaralı tarihi binada açılışı yapılan müzenin, hemen arka sokağının adı “Öksüzler Sokağı”dır. Orada bir Öksüzler Çeşmesi var. Eskiden orada bir yetimhane varmış. Bu mahallede hiç tanımadığımız o çocukların ayak izleri var. Şermin Hanım, bunları hatırlattıktan sonra şunları söylüyor:
“Anne Müzesi’nin burada kurulması benim için ayrıca önemli. Anne Müzesi bir annenin nakış işlemesi, dantel örmesi gibi, yıllar içinde ince ince işlendi. Umuyorum ki annelerin gönlünü hoş edebilsin, çocuklara da annelere de iyi gelsin. Bugünün annelerine, geçmişin annelerine, geleceğin annelerine ince bir selam verebildiysem ne mutlu bana.”