Twitter yasağına İzmir’den sert tepkiler

Türkiye'de 12 milyon kadar kullanıcısı olan Twitter'ın, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından kapatılmasına bir tepki de İzmir Barosu eski Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konak Belediye Başkan Adayı Sema Pekdaş’dan geldi. Pekdaş, kararın "acilen kaldırılması" için İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimliği’ne gönderilmek üzere İzmir Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi Hakimliği’ne itiraz dilekçesiyle başvurdu.

Haberler / Yerel Politika

21 Mart 2014 Cuma 15:57

PAYLAŞ

İZMİR - Avukat Serkan Cengiz’in vekaletinde gönderilen dilekçede, bu yasaklamanın gerek Anayasa gerekse de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10.maddesinden kaynaklanan bilgiye erişim ve bilgi paylaşımında bulunma hakkının demokratik toplum devleti gereklerine aykırı olarak engellendiğine dikkat çekildi. Pekdaş, itirazında şu noktalara değindi:
“Hangi gerekçeye dayanırsa dayansın böylesi genel bir yasağın demokratik hukuk devletinde kabulü mümkün değildir. İfade ve bilgiye ulaşma özgürlüğünün çağımız toplumu açısından ne derece de önem taşıdığı, başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere ülkemizin taraf olduğu pek çok uluslararası kurum ve sözleşme tarafından da ortaya konulmuştur. Çağdaş toplum, kendini rahatsız etse bile başkalarının düşüncelerine ve değer yargılarına saygı göstermeyi bilen, tolerans sahibi kişilerden müteşekkil bir toplumdur.”

TAŞER: ZULME BAŞ EĞMEYECEĞİZ
Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Taşer de Twitter’a getirilen yasaklama ile ilgili olarak; “İletişim çağında, haberleşme özgürlüğünü kısıtlamak sıkıyönetim kanunları uygulamaktır. Diktatörlüğün ayan beyan ortaya çıkmasıdır. Kapatma kararı tamamen siyasi diktatöryanın hukuk dışı girişimidir. Hukuksuzluk ve yasakçılık AKP hükümetinin başvurmaktan sakınmadığı çağdışı despotizminin göstergesidir. Miting meydanlarından verilen talimatla hukuk ve adalet ayaklar altına alınmış, insanımızın anayasal hakkı olan haberleşme hürriyeti kısıtlanmıştır. Bu kararı kabul etmiyoruz. Türkiye’de “sıkıyönetim” ilan edilmiştir. AKP hükümetinin ve icraatlarının geldiği son nokta; yolsuzluklarının, rüşvetin ve talanın üzerini örtmek için, özgürlükleri yok etmek, hürriyetleri kısıtlamak üzere istibdat ilan etmek olmuştur”dedi.

Taşer, “Herkes biliyor ki, AKP hükümetinin tamamını bölücülük, yolsuzluk, rüşvet ve talan sarmıştır. Ne yaparlarsa yapsınlar bu gerçeğin üzerini örtemeyeceklerdir. Bu bir zulümdür. Demokrasiye, hürriyete ve Hak’a inanan Türk Milliyetçileri olarak bu zulmü kabul etmiyoruz. Baş eğmeyeceğiz! Zulüm ile şimdiye kadar kimse payidar olmamıştır; olmuş gibi görünenlerin de yanına kalmamıştır. "Zulm ile âbâd olanın âhiri berbâd olur”. Biz insanımızın akibetinin hayırlı olması için mukaddes bir savaş veriyoruz. Mücadelemizi sürdürüyor, en tabii hakkımızı kullanma konusunda her türlü girişimi sergiliyoruz” diye konuştu.