Ulema'dan Güçlü Türkiye vurgusu
AK Parti İzmir Milletvekili Nesrin Ulema, modern dünyanın bazı gereklerinin, teknolojik gelişmelerin kaynaklık ettiği sosyal ve psikolojik buhranların, toplumsal sorunların kaynağının aile kavramının içinin boşaltılmasından kaynaklandığını, çözümün de yine güçlü bağları olan aile kurumundan geçtiğini söyledi.
Türkiye'de bazı kesimlerin özellikle muhafazakarlık kavramı üzerinden aile kavramına olumsuz anlamlar yüklediğini, muhafazakar toplumun bireysel hak ve özgürlükler önde engelmiş gibi yansıtıldığının altını çizen Ulema, ". Bize düşen geçmişimizi koruyarak modern dünyanın ve yeniliklerin gereklerini doğru şekilde sentezleyebilmek. Bugün gençlerimizin en büyük ihtiyacı bu" dedi.
İzmir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü öncülüğünde, İzmir Valiliği, İzmir İl Müftülüğü, üniversitelerin de katılımıyla gerçekleştirilen "21. Yüzyılda Aile" konulu sempozyumda konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Nesrin Ulema, "Güçlü aile, güçlü toplum, güçlü Türkiye" vurgusu yaptı.
Sabancı Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen açılış programına İzmir Valisi Mustafa Toprak, Aile Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürü Nesim Tanğlay, İzmir İl Müftüsü Prof. Dr. Ramazan Muslu, üniversite rektörleri, Diyanet İşleri Başkanlığı yetkilileri, Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı uzmanları ve çok sayıda davetli katıldı.
AK Parti İzmir Milletvekili Nesrin Ulema, açılışta yaptığı konuşmada "Ne zaman aile kavramının içi boşaltıldıysa o toplumlarda bireysel sorunların ve suç oranlarının arttığına hep birlikte şahit oluyoruz" dedi.
MADDİ DEĞERLERİ MANEVİ DEĞERLERLE YOĞURMALIYIZ
"İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana bu aile şifresi bu sorunların çözümünde hep birinci sırada yer almıştır" diyen Ulema'nın konuşmasının önemli ayrıntıları şöyle:
"Aslolan insanın mutluluğuysa, bireyin mutluluğu toplumun mutluluğunu getirecekse hepimiz biliyoruz ki bunu sadece maddiyatla sağlamamız mümkün değildir. Mutlak surette maddi değerlerin yanına manevi değerleri de eğer katabilirsek işte o zaman bireylerin huzur ve mutluluğunu arttırabiliriz. Bilim, birey anne karnından okul çağına kadar kendi kişilik ve karakteri ile ilgili bir çok şey oluşuyor. Demek ki bu süreçte biz insanı bir cevher gibi kabul edip o süreçte, iyilik, mutluluk ve sevgi aşıladığımızda iyi bireyler yetiştirmiş oluruz. Ancak kötülük aşıladığımız, fitne aşıladığımız zaman o bireyler birer sorunlu birey olarak topluma karışırlar."
SADECE KANUN ÇIKARTMAKLA SORUNLAR BİTMEZ
Bugün bize örnek olarak gösterilen, çağdaş olarak gösterilen modern dünya artık kaybettiği aile değerlerini, manevi kültürel değerlerini kazanmak için ciddi politikalar üretmeye başladılar. Biz biliyoruz ki istediğiniz kadar kanun ve yasa çıkartın eğer kültürel ve ahlaki değerleri yeni yetişen bireylere yeterince veremezseniz bunun sağlam şekilde devamı mümkün olmuyor. Belki elimizde Türk toplumu olarak çok önemli bir şifre var. Bu şifre de kendi kültürümüzü geleneklerimizi ve ahlaki değerlerimizi bilip onlar üzerine odaklanmamızdan geçiyor. Bugün bu toplantıda özellikle il müftülüğümüzün, diyanet kurumunun değerli daire başkanımızın bu toplantıda olması geleceğe yönelik oluşturacağımız politikalarda bize unutturulan ama bundan sonra güçlü bir şekilde sarılacağımız kavramlarımızın önemini bir kez daha ortaya çıkartacaktır."
GENÇLERİMİZ BÜYÜK TEHDİT ALTINDA
"Aile kurumu sadece kadından oluşmuyor. Bugün maalesef bir takım aktörler muhafazakarlık dendiğinde sanki çağdaşlık ve modernlikten uzaklaştıran bir kavram olarak özellikle gençlerimiz üzerinde böyle bir anlam yükleme baskısı var. Bizim anladığımız ve bildiğimiz ve kültürümüzün bize aktardığı muhafazakarlık kelimesi geçmişten gelen değerlerimize, kültürümüze öncelikle sahip çıkmaktır. Ama sadece bunlara sahip çıkmak yeterli değil, gelişen modernleşen dünyanın, teknolojideki yeni yolların neler olduğunu gördük. Bize düşen geçmişimizi koruyarak modern dünyanın ve yeniliklerin gereklerini doğru şekilde sentezleyebilmek. Bugün gençlerimizin en büyük ihtiyacı bu. Yani geçmiş kalıplarla onlara bir şeyleri dikte etmeye çalıştığınız zaman bunu kabul etmek istemiyorlar. ama modern dünyanın şartları ile eğer biz aileler geçmişin sentezini onlara aktarabilirsek o zaman güçlü toplum olma yolunda önemli bir basamağı aşmış oluruz."
GÜÇLÜ TOPLUMU PARA İLE OLUŞTURAMAZSINIZ
"Aile kavramı üzerinde özellikle 2023 yılına doğru yürüyen ülkemizde biz şu politika üzerinde adımlarımızı atmaya çalışıyoruz. Güçlü bir Türkiye istiyoruz. Güçlü bir ülke olabilmemiz için güçlü ekonomimizin olması, sağlam politikalarımızın olması, sosyal ve salık politikalarımızın, eğitim politikalarımızın olması bunların hepsini yapabilirsiniz. Para ile inşa edebilirsiniz ama güçlü ülke olma yolundaki en önemli kriter güçlü toplumdan geçiyor. Güçlü toplumu para ile oluşturamazsınız. Güçlü Türkiye olabilmek için bizim üzerinde son derece titizlikle durduğumuz güçlü aile kavramının bütünlüğü ve devamıdır."
KADIN VE MUHAFAZAKARLIK KAVRAMLARI ÜZERİNDEN SALDIRIYORLAR
"Burada kastettiğimiz güçlü aile ve aile birlikteliği dediğimizde bir takım kesimlerin kadın üzerinden yanlış bir algı üretmeye çalıştığına şahit oluyoruz. Güçlü aile derken sanki kadını eve kapatma ve kadının bireysel hak ve özgürlüklerinin elinden alma gibi yanlış bir algı maalesef yeşertilmeye çalışılıyor. Bu uğraşa karşı kadını ile erkeği ile her birimizin ayrı ayrı mücadele etmemiz gerekiyor. bizim güçlü aile anlayışımızda güçlü bireyler olmak zorunda. Güçlü kadın, güçlü genç, güçlü anne, baba ve yaşlı temeli üzerinde oluşturulmuş bir politika izlememiz gerekiyor. Güçlü aile derken kadının da bu yapı içerisinde güçlenebileceğini, kadının da eğitim ve iş hayatı içerisinde güçlenip aynı zamanda da aile bütünlüğünün sağlanabileceğini hepimiz örnek olarak bu topluma göstermek zorundayız. Bu çok zor değil, sadece aile içindeki ilişkilerin çok sağlıklı yürütülmesinden geçiyor. Bu toplantıların, boşanma oranlarının en yüksek il olan İzmir'de bu toplantıların yapılması çok önemlidir. Bilimin ve diyanetin de bu önemli organizasyona öncülük etmesi, günümüz sorunlarının reçetesini yüzyıllar önce yazmış olan İslam dininin bu değerlendirmeler içerisinde varolmasının çok önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. "
16 Kasım tarihine kadar sürecek sempozyum boyunca, aile ve güçlü toplum kavramları hakkında çok sayıda alanının uzmanı tarafından katılımcılara bilgiler verilecek.