HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI- İYİ Parti’de Genel Başkan Meral Akşener’in isteğiyle taşra teşkilatlarında yapılacak revizyon gerekçe gösterilerek Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın imzasıyla gönderilen tavsiye kararı niteliğindeki istifa talebinin ardından il başkanları istifasını verdi.
12 Ağustos’ta gerçekleşen 2’inci Olağanüstü Kurultay ile yeniden başkanlık koltuğuna oturan Meral Akşener’in talebiyle gerçekleşen istifa isteğinin ardından İYİ Parti İzmir İl Başkanı Koray Ükünç de yönetim kurulu üyeleriyle birlikte istifasını verdi. Ancak istifanın arından tam 6 hafta geçmesine karşın İzmir’de il başkanlığına kimin atanacağı henüz netleşmedi. Bugün Rize ve Şırnak'a da da atama yapılmasıyla 79 ilin il başkanları ataması tamamlanırken. Geriye sadece İzmir ve Şanlıurfa il başkanlarının ataması kaldı.
Genel Merkez'den geçtiğimiz hafta gelen bir heyet de il ve ilçe teşkilat mensuplarıyla görüşüp kimi il başkanı olarak görmek istediklerini sordu. Heyet İzmir teşkilatından aldığı bilgileri Genel Başkan Akşener ve genel merkez yöneticileriyle paylaştı. Geçtiğimiz hafta adı il başkanlığı için geçen isimler arasında yer alan DYP Manisa eski Milletvekili Cengiz Üretmen ile MHP kökenli Hüsmen Kırkpınar da Ankara’ya çağrıldı. İki isim İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın ile görüştü. Ancak bu görüşmenin ardından İzmir’e hala bir atama yapılmadı.
İl başkanlığı atamasının gecikmesi İzmir teşkilatında da büyük huzursuzluk yaratırken, bekleyiş sürüyor. Parti kulislerinde asıl yarışın MHP kökenli Hüsmen Kırkpınar ile merkez sağ kökenli seçmeni hedefleyen isimler arasında yer alan İl eski Başkanı Koray Ükünç arasında geçtiği konuşulurken; başkan atamasının gecikmesi sosyal medyaya da yansıdı. MHP kökenliler DYP ve merkez sağ kökenli partililerin partide işi olmadığını, partiyi kendilerinin kurduğunu belirtiyor.
Öte yandan parti kulislerinde İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ın MHP tandanslı Hüsmen Kırkpınar ismi üzerinde durduğu ancak Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve İzmir İl Kurucu Başkanı Yıldırım Ulupınar’ın buna karşı çıktığı kaydediliyor. Kulislerde Yıldırım Ulupınar’ın sürecin uzama nedeni olduğu, yeniden il başkanı olmak istediği konuşuluyor.
GENEL BAŞKANIMIZ, ‘YENİDEN İL BAŞKANI OLUR MUSUN'’ DEDİ
İddialara Egepostası aracılığıyla yanıt veren, düşüncelerini net bir şekilde paylaşan İYİ Parti GİK Üyesi Yıldırım Ulupınar ise, il başkanlığı istediği iddiaları başta olmak üzere önemli değerlendirmelerde bulundu. Ulupınar, geçen hafta İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kendisine il başkanlığını teklif ettiğini açıklayarak, bu talebe olumsuz yanıt verdiğini belirtti.
BEN BU SAATTEN SONRA İL BAŞKANLIĞI YAPMAM
Ulupınar, “Sayın genel başkanımız ile geçen hafta konuştuğumda bana il başkanlığını teklif etti. ‘Yeniden il başkanı olur musun'’ dedi. Ben kendisine, bu saatten sonra il başkanı olmayacağımı, bu işin bana artık yakışmayacağını, kendilerinin hatırı için geçen dönem görevi kabul ettiğimi, görevi layıkıyla yaptığıma inandığımı söyledim. O da bana hak verdi. Sadece genel başkanımız değil İzmir’e gelen heyet üyeleri de, ‘Başkanım herkes seni istiyor’ dedi. Genel Başkan da aynı şeyi söyledi; 'İzmir seni istiyor' dedi. Ama ben artık bu saatten sonra il başkanlığı yapmam” yanıtını verdi.
KORAY VE BEN İZMİR’İ BÖLEN DEĞİLİZ
Deneyimli siyasetçi Yıldırım Ulupınar, milletvekili adayı olarak gösterildiği için ayrıldığı ve yerine bıraktığı istifa eden il başkanı Koray Ükünç hakkındaki düşüncelerini Akşener’e de ilettiğini dile getirerek, “Yerime görevi bıraktığım il başkanı Koray Ükünç hakkında da gereken herşeyi sayın genel başkanımıza söyledim. Koray Ükünç de zaten ‘Mutlaka beni il başkanı yapın’ diyecek birisi değil. Koray da benim hatırım için il başkanlığı görevini kabul etti. Kendisi 25 yıldır benimle beraber siyaset yapıyor. Koray ile biz bölen değiliz. Koray da aynı benim düşüncelerimle hareket eden ve prensipli birisi. Prensipleriyle hareket eden birisi. Biz İzmir’in önünü tıkayan insanlar olmayız. Ancak fikirlerimizi, doğru bildiklerimizi söyleriz ve bu fikirlerimizde de inançlı oluruz. Doğru olduğuna inandığımız fikirlerimizi savunuyoruz. Biz parti olarak 24 Haziran seçimlerinde 43 milletvekili çıkardık. Biz bu oranı hala yeterli görmesek de partimizin bu kadar kısa sürede ve bunca engellemeye karşın başarılı olduğuna inanıyoruz. Biz bu partinin iktidara alternatif bir siyasi parti olmasını arzuluyoruz” diye konuştu.
MHP TANDANSLI BİRİNİN İL BAŞKANI YAPILMASINI DOĞRU BULMUYORUM
İl başkanlığı süresince dikkat ettiği ve hassas olduğu noktanın İYİ Parti’nin Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) devamı olarak algılanmaması olduğunu vurgulayan İYİ Parti GİK Üyesi Yıldırım Ulupınar, bu konudaki hassasiyetinin devam ettiğini hatta zirvede olduğunu belirterek, İzmir İl Başkanlığı’na MHP tandanslı birinin atanmasını doğru bulmadığını ve bulmayacağını söyledi.
TEK BİR EĞİLİM İLE SİYASET YAPILACAKSA, ASLI ZATEN ORADA VAR
Ulupınar, konu hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: “İl başkanlığı ataması hafta başına kaldı gibi görünüyor. Ben bu saatten sonra kişiler üzerinden konuşmam, prensipler üzerinden konuşurum. Ben prensip olarak, genel başkanımız il başkanlığı görevini bana verdiği gün hangi duygular içerisindeysem bugün de aynı duygular içerisindeyim. O gün nasıl o il başkanlığını kabul ettiysem, bugün de o il başkanlığının aynı şekilde yürümesini isterim. Bütün görev sürem boyunca bir tek şeye dikkat ettim; bu partinin küçük MHP olmaması. Bu konuyla ilgili çok ciddi bir hassasiyetim var. Bu hassasiyetim şu anda da aynı noktada ve zirvede. Biz MHP’nin oyunun tamamını alsak, yüzde 11, en yüksek aldığı oy da yüzde 17. Türkiye’nin böyle bir siyasi partiye ihtiyacı yok. Türkiye’nin iktidar alternatifi bir siyasi partiye ihtiyacı var. Dolayısıyla buraya tekrar MHP’yi hatırlatacak, MHP tandanslı birinin gelmesini doğru bulmuyorum. Bu benim şahıslarla alakalı düşüncem değil. Benim Hüsmen Bey’e nasıl davrandığımı, milletvekili adayı iken de nasıl yardım ettiğimi bütün İzmir bilir. Her türlü yardımı yaptım. Benim işim Hüsmen ile Hasan'la, Hüseyin’le değil. Benim hassasiyetim İYİ Parti’nin geleceğiyle ilgili. İYİ Parti’nin geleceğini, dört eğilimin içinde barındıran, Cumhuriyet ile kavgası olmayan, insanların yaşamıyla kavgası olmayan, Atatürk ve Atatürk’ün ilkeleriyle kavgası olmayanların bir arada olmasında görüyorum. Tek bir eğilim ile siyaset yapılacaksa, aslı zaten orada var.”
ZARARI OLMAZ OLUR MU'
İzmir’e il başkanlığı atamasının uzamasının gerilimi de huzursuzluğu da artırdığını ve partinin İzmir’deki olumlu algısına zarar verdiğini de kaydeden İYİ Parti GİK Üyesi Ulupınar, revizyon kararının zamanlamasının yaklaşan yerel seçim süreci nedeniyle doğru olmadığını dile getirerek, “Zararı olmaz olur m? Şu anda AK Parti ve MHP’nin bırakın genel başkanlar nezdinde konuşmasını; prensiptede ciddi bir anlaşma yaptığını düşünüyorum. Genel merkezlerinde de bu böyle. Belki adaylar üzerinde bile bir anlaşmaya vardılar. Ancak bizim hala bir belirsizlik içerisinde olmamız partiye zarar veriyor. İzmir İl Başkanlığını bir yana bırakalım, Türkiye genelinde bütün başkanların istifası, yeniden göreve verilecek olmasının zamanı değildi. Zaman kaybı da yaşatacak, kırgınlık da oluşacak. Bunların tamir edilmesi için zaman yok. Bunu doğru bulmuyorum. Herkes adaylarını ilan etmeye başlayacak. Biz il ve ilçeleri görevden alıyoruz. Ya benim aklım onların çalışma sistemine ermiyor ya da bildikleri bir şey var ve biz bilmiyoruz” diye konuştu.
CHP-İYİ PARTİ İŞBİRLİĞİNİN MECBURİYET OLDUĞUNA İNANIYORUM
Yıldırım Ulupınar, 2019 Mart ayında yapılması beklenen yerel seçimlerin partisi açısından da büyük önem taşıdığını, şahsi olarak partisinin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile İzmir başta olmak üzere Türkiye genelinde işbirliği yapma mecburiyeti olduğuna inandığını da belirterek, açıklamalarını şöyle sonlandırdı:
“Yerel seçimler çok çok önemli. Baştan beri ben İzmir’de Cumhuriyet Halk Partisi ile İYİ Parti’nin işbirliği yapma mecburiyeti olduğuna inandığımı her defasında söyledim. Hatta bana göre iki parti sadece İzmir’de değil önemli illerde veya Türkiye’nin her yerinde işbirliği yapmalı. Yerel seçimlerde anahtar parti İYİ Parti. Genel başkanımız da aynı şeyi düşünüyor. İYİ Parti’nin de CHP’nin de birtakım tahriklerle hareket etmemesi gerektiğine inanıyorum.”