CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, Silivri'de Ekrem İmamoğlu ve Ümit Özdağ'ı da ziyaret etti. Mustafa Sarıgül, Ümit Özdağ'ın iddianamesinin yazılmaması sebebiyle açlık grevine başlayacağını açıkladı.
Özdağ'ın mesajlarını ileten Sarıgül şöyle konuştu:
"Ümit Hocam ile görüşmem beni alabildiğine üzdü. Ümit Hocam ile görüşmem beni alabildiğine sıkıntıya soktu. Ümit Hocam'la 3 hafta önce geldiğim zaman Ümit Hocam daha moralliydi ama Ümit Hocam diyor ki:
"65 gün oldu. Benim iddianamem niye hazır değil? Ben niye buradayım? Ben burada olduğumu keşke bilsem. Benim suç güçlü bir suç şüphesi, böyle bir cezanın hukukta yatırı yok. Ben artık tahammül edemiyorum. Bugünden itibaren Artık kantinden yemek yemeyeceğim. Bakanlığın verdiği yemekleri yemeyeceğim. Kendi imkânlarımla orucumu tutacağım. Ama bu böyle giderse bayramdan sonra diyor, ben artık açlık grevine başlayacağım, tahammül edemiyorum artık. Yasaları vücudumla protesto edeceğim. Yasaları beynimle çözemiyorum.
Benim burada bulunmamam lazım. Sizin beni bu cezaevine ziyarete gelmemeniz lazım. Ben bunun için bir şey yapmadım. Benim özgür olmam lazım. Beni niçin siz ziyarete geliyorsunuz?"Ben hangi suçu işledim ki beni ziyarete geliyorsunuz? Ben bir siyasi partinin genel başkanıyım. Görüş ve düşüncelerimizi ben söylemeyeceksem kim söyleyecek? Bayramdan sonra ben açlık grevine başlayacağım.
Moral vermeye çalıştım ama "Ben bu kadar adaletsizliğe artık tahammül edemiyorum. 65 gündür ben buradayım ve benim iddianamem niye hazır değil? Onun için ben tepkimi artık bayramdan sonra açlık grevine başlayacağım.
Moral vermeye çalıştım hocaya. Hocamızın tabii haklı olduğu yanlar var. bir 65 günde iddianamenin hazırlanmaması hocamızı alabildiğine üzmüş vaziyette."
“ÖLMEYECEK KADAR YİYECEĞİM”
Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın Silivri’den yazığı mektupta şu ifadelere yer verdi;
''Bugün Silivri Ceza İnfaz Kurumunda 65. gün. Dosyaya girecek bütün belgeler, dosyaya girdi. En son olarak Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’nden beklenen belge 24 Mart’ta dosyaya girmiş olmasına rağmen iddianame mahkemeye verilmedi.
Bu suçta en üst sınır olan 3 sene ceza almış olsaydım dahi bu kadar süre hapis yatmazdım. Bugünden itibaren iddianame mahkemeye gidene kadar Silivri Cezaevi yönetiminin yemeklerini almamaya karar verdim.
İftarı ve sahuru, Ramazan’ın kalan son 3 gününde hücremde kantinden aldığım malzeme ile yapacağım. Bayram ve sonrasında ise cezaevi yönetiminden yemek almayacağım ve odamda bulunan yiyeceklerden, “ölmeyecek kadar” yiyeceğim.
Biz düşman değiliz. Düşman gibi davranılmayı, düşman ceza hukuku uygulamaları ile yatmayı haketmiyoruz.
Sadece bir tek hukuk uygulaması istiyoruz. Bize duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin.
Adaletli olun.''
POLİTİKA
Sayfa başına git
