'Bireysel Silahsızlanma: Yaşama Hak Tanıyın' konulu, 47 karikatürün yer aldığı yarışmanın sergisi, Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsü fuaye salonunda açıldı. Açılışa akademisyenler, öğrenciler, Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş ve çok sayıda kişi katıldı. Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi ve Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, 23'üncü kez düzenlenen karikatür yarışmasının, vurucu ve çarpıcı etkisinden yararlanarak, kamuoyunu bilinçlendirmeyi hedeflediklerini, bu nedenle Türkiye'nin birçok noktasında bu sergiyi açtıklarını söyledi.
'NAZİRE HANIMIN BIRAKTIĞI YERDEN DEVAM EDECEĞİZ'
Prof. Dr. Demirbaş, kısa süre önce yaşamını yitiren Umut Vakfı'nın kurucusu Nazire Dedeman Çağatay’ın, 1993 yılında elim olay sonrası kaybettiği oğlu Umut'un anısını yaşatmak ve başkalarının da bireysel silahlarla benzer acıları yaşamaması için bu vakfı kurduğunu, 25 yılı aşkın süredir de mücadele ettiğini hatırlattı. Demirbaş, "Hayatını bu amaca adayan Nazire hanımın ölümü hepimizi derinden sarstı. Nazire hanım, Umut Vakfı'nı kurduğundan bu yana geçen süreçte hukukun üstünlüğü, yurttaşlık bilincinin geliştirilmesi, barış ve insanların sorunlarını silahla şiddetle değil de uzlaşmayla çözümlemelerine yönelik seminerler, sempozyumlar, uluslararası toplantılar, 'Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü' etkinlikleri, şiddete çeşitli sanat dallarıyla dikkat çekmek için ödüllü yarışmalar düzenlenmesine önderlik etti, topluma örnek oldu. En büyük amacı, oğlu Umut'un silahla öldürülmesi neticesinde yaşadığı acıları başkasının yaşamamasıydı ve kurucusu olduğu Umut Vakfı, şiddetin en uç noktası ve tek işlevi öldürmek olan silah şiddeti ile hep mücadele etti. Nazire hanımın 25 yıldır verdiği mücadeleyi başta ailesi olmak üzere bizler de vakıf yönetimi olarak bundan sonra aynı kararlılık ve inançla sürdüreceğiz" diye konuştu.
SİLAHLI ŞİDDET SÜRÜYOR
Nazire Dedeman Çağatay'ın ölümünden kısa bir süre önce vakfın basında yansıyan haberlerden oluşturduğu 'Türkiye'nin Silahlı Şiddet Haritası ve 2018 Raporu'nu yayımladıklarını hatırlatan Prof. Dr. Demirbaş, rakamların, silahlanmanın toplum için ciddi tehdit olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı. Demirbaş, şunları söyledi:
"2018 yılında, basına 3 bin 679 olay yansımış durumda. 2015 yılında ise bu rakam 2 bin 175. Bu da yaralama ve öldürmeye varan silahlı şiddette son 4 yılda yüzde 69 artış yaşandığını gösteriyor. Bu cinayetlerin bin 478'inde tüfek, bin 429'unda tabanca, 772'sinde ise kesici aletler kullanılmış. Şiddet maalesef azalmıyor, artıyor. 14- 15 yaşındaki çocuklar acımasızca tartışıyor ve birbirlerini öldürüyor, öğretmenlerini öldürüyor. Silahları okullara kadar sokabiliyor. Sonuç olarak internetten 'bir tıkla' ulaşılabilen, önlenmeyen ve önlenemeyen silahlanma, ortalıkta umursamazca bırakılan silahlar, arabanın bagajında ya da belde taşınan silahlar bir anda ölüm kusabiliyor. Silahlar kadar olaylarda bıçak kullanımı da dikkat çekici boyutlara varmış durumda. 2018'de 2 bin 279 kişi silahlarla öldürüldü, 3 bin 762 kişi de yaralandı. Bu yalnızca bir kısmı, ağır yaralıların ne kadarının hastanede öldüğünü belirleme şansımız yok maalesef. Sonuç; ülkemizde yüzde 85'i ruhsatsız en az 25 milyon silah bulunuyor. Belki de bu rakam daha da fazla. Çünkü isteyen herkes, son yaşanan cinayetlerde de görüyoruz ki çocuklar bile internetten silah sahibi oluyor ve kargoyla silahlar kapıya kadar gönderiliyor. Acil olarak her türlü şiddetin nedenlerinin masaya yatırılması, çözümlerinin projelendirilip hemen uygulamaya geçmesi, yetkililerin internetten 'bir tıkla' silah alımına engel olması gerekiyor." (DHA)