EGEPOSTASI – Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV’de yayınlanan ‘8. Gün’ programında İzmir siyasetindeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Umutoğulları, Selçuk ilçesinin Çamlık Mahallesi’nde tarım arazisi üzerine yapıldığı ortaya çıkan kaçak villalara belediyenin mühür vurmasına rağmen çalışmaların devam etmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Umutoğulları ayrıca Selçuk Belediyesi’nin AK Partili meclis üyesi Sema Yeşilçimen’in Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’i savunan açıklamalarını eleştirdi.
Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar'ın görevden alınmasının ardından yapılan ve CHP'nin adayı Erkan Özkan'ın kazandığı belediye başkan vekili seçimini de değerlendiren Umutoğulları’nın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“YA BAŞKAN BECERİKSİZ, YA DA GÖZ YUMUYOR”
“Belediye ‘Biz burayı bir gerekçe göstererek mühürledik’ demişti. Haftasonu geldiğimiz noktaya baktığımızda mühürlenmediği ve çalışmaların devam ettiği bilgisi geldi. Bu görüntüleri Ege Postası’ndan yayınladık. Belediye mühürlemiş olsa da çalışmalar devam edyior. Ya belediye başkanı bu konuda beceriksiz, oradaki kaçak yapıları denetleyemiyor. Ya da buna göz yumuyor. Belediye başkanının buna göz yumması da, bu işi denetleyemiyor olması da hangisi olursa olsun hoş değil. Bir kaçak yapıyla ilgili işlem yapackasan sonuna kadar takip etmek zorundasın. ‘Kaçakla mücadele ediyorum’ diyerek, yanına İmar Müdürü’nü alıp sokaklarda gezerek, kendi rakibin olan ilçe başkanının iş yerini mühürleyip arkasından da kendisine yakın medya kuruluşlarına haber yaptırtarak bu işler olmuyor. Kaçak yapıyı durduracaksın.
“AK PARTİLİ MECLİS ÜYESİ HALKI SUÇLUYOR”
Filiz Ceritoğlu Sengel ile AK Partili belediye meclis üyesi Sema Yeşilçimen’i yaptığı açıklamalar tek elden çıkmış. Belediye başkanı kendisini savunmak için söylüyor. İktidardaki belediyeyi denetlemekle görevli olan muhalefet ne yapıyor? İktidarın yapmış olduğu yanlışa kılıf uyduruyor. AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Selim Girbiyanoğlu bütün ticari faaliyetlerini riske atarak bir hamle yapıyor ve bu olayı gidip yargıya taşıyor. AK Partili meclis üyesi ‘Burada herkes gözünü kaçağa dikti ama belediye başkanı ne yapsın? Halkın suçu’ diyor. Bu meclis üyesinin mantığına bakarsak bütün suçlu halk. Belediyenin suçu yok. Şimdi bu hanımefendi utanmadan sokağa inip halktan oy isteyecek. AK Partili hiçbir meclis üyesinden tık yok. Hanımefendi belediye personeline kefil oluyor.
“ARALARINDA ÖRTÜLÜ BİR DAYANIŞMA VAR”
Sema Hanım, Girbiyanoğlu’na ‘Sen belediye başkanıyla kavga etme. Sen ne kadar kavga edersen et bunun sana faydası yok’ diyor. İlçe başkanını yalnız bırakıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’yla AK Parti milletvekilleri, belediye başkanları, grup başkanvekili de kavga ediyor. Aynı öneriyi AK Parti ile başkanına, milletvekillerine de yapsın. Sema Yeşilçimen’le Filiz Ceritoğlu Sengel arasında örtülü bir dayanışma var, bu kesin. Biz ‘Belediye başkanı rüşvet almış, Burada yolsuzluk var’ demedik. Ağzımdan böyle bir kelime çıkmadı. Peki Sema Hanım'ın bu kadar belediye başkanı ile personeli korumak adına bütün ihaleyi sokaktaki halka kesmesini nasıl açıklayabiliriz? Bir partinin ilçe başkanı kavga verirken, meclis üyesi belediye başkanına destek verirse AK Parti Selçuk’ta nasıl seçim kazanacak? Kendi partinin meclis üyesi açık açık kamuoyunda belediye başkanına destek verecek, yapılan yanlış işin üzerine kılıf uydurarak bunun üstünü örterse ve buna AK Parti’nin yöneticileri göz yumarsa, AK Parti tabanından nasıl oy isteyecek? Böyle meclis üyeleri olduğu sürece AK Parti’nin İzmir’de başarılı olma şansı yok.
“ACARLAR’DAKİ YAPILAŞMAYI ARAŞTIRSIN”
Acarlar Mahallesi’nde yapılaşmış alanlar var. Birinci derecede sit alanı ve Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı bir alan…. Burasıyla ilgili Milli Emlak birkaç defa ceza yazmış. Ben buradan Filiz Sengel’den sorumlu AK Partili Meclis Üyesi Sema Hanım’a soruyorum. Lütfen burayı araştırsın. Burası kaçak mı değil mi? Sayın Belediye Başkanı otel statüsü kazanmış bir yere nasıl ruhsat verdiğini açıklayacak çok merak ediyorum. İmar affından faydalanmış diye duydum. Ama imar affından faydalanmış olsa da yasak olduğunu söylüyorlar.
“RANT VARSA HALKA AÇIN”
Bizim buradaki derdimiz belediye başkanıyla değil. Biz burada bir kamu görevi yapıyoruz. Eğer biri 3 liralık yerde 8 tane villayı çakıp burayı 150 liraya satıyorsa itirazımız var. Eğer rant varsa buradaki rantı halka açın. Halkın menfaatine olsun. Niye açmıyorsunuz?
“HANGİ PERSONELE NASIL KEFALET VERİYORSUN?”
Yarın burada bir yargılama başlarsa, bu kefaletin bedeli ne olacak? Haberinin olmadığı, bilmediğin bir konuda hangi personele nasıl kefalet veriyorsun? Amacın ne? Oradaki personelle nasıl bir çıkar ilişkin var ki kefaletini ortaya koyuyorsun? Selçuk’ta kiraya verilen otopark arazisi var. Burayı Turizm Bakanlığı geri almak istiyordu. Hanımefendi belediye başkanıyla beraber gidip Binali Yıldırım’ı ikna edip oranın geri kazanılmasını sağlayan kişidir. Niye belediye başkanını alıp Binali Yıldırım’ın önüne götürüyorsun? Amaç nedir?
“SENGEL BİR DÖNEM DAHA BAŞKANLIK YAPMAK İSTİYORSA…”
Ben burdan Sayın Sengel’e bir şey söyleyeyim. Bütün inşaat işlerinde kardeşinin adı çıkıyor. Onunla ilgili ortalıkta bir ses kaydı dolaşıyor. Biraz sıkıntılı bir durumu var, biraz dikkat etsin. Ben daha önce üstü kapalı birkaç kere bu konuyu açtım. Eğer ikinci dönem belediye başkanlığı yapmak istiyorsa hem eşini, hem kardeşini belediyeden uzak tutması gerekiyor.
“MENDERES’TE BEKLENEN OLDU”
Erkan Özkan CHP grubunun seçtiği bir adaydı. Beklenen oldu. AK Parti’nin seçimi alma eşiği yoktu. Meclis aritmetiği de buna çok uygun değildi. O nedenle beklenen bir sonuçtu. Mevcut belediye başkanının desteklediği isim Erkan Özkan da beklenen bir isimdi. İl Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı ve ilçe örgütünün üzerinde mutabık olduğu bir isimdi. Bizim çok arzu ettiğimiz durumlar değil ama mecburiyetten yapılan şeyler.
“TUTUKLAMA YOKSA GÖREVDEN ALMA YANLIŞ”
Halbuki mevcut başkanın şu an görevinin başında olması gerekiyordu. Bir tutukluluk durumu söz konusu değil. Dolayısıyla görevini yapabilecek durumda ama inşallah hukuki problemler çözülür ve halkın oyuyla seçilen başkan görevinin başına döner. Tutuklamalar olmadığı sürece bu tip görevden alma ve atamaların yanlış olduğunu düşünüyorum.