EGEPOSTASI- Mithat Umutoğulları, TR35'de yayınlanan 8. Gün programında Refik Pak ile birlikte İzmir siyasetindeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Umutoğulları, “Şenol Aslanoğlu il başkanlığı için adı geçtiği andan itibaren Aslanoğlu’nun bu işi yapamayacağını söylemiştim. Bunu neden söyledim? İl Başkanlığı için siyasi birikiminin yeterli olmayacağını söylemiştim. O zaman bu konuda çok destek veren insanlar da oldu ya nereden çıkarıyorsun? Adam bir gelsin, koltuğa otursun diyenler de oldu. Biz bunu söylerken uydurmuyoruz. Yani siyasi gözlemlerimiz var. 23 yıldır bu işteyim. 16 yılını politika muhabirliğinden başlayıp buraya kadar getirdim.
Cumhuriyet Halk Partisi'nde 8 tane il başkanı ile çalıştım. Dolayısıyla CHP’nin işleyişini, içindeki bulunduğu durumu, yani hangi niteliklere sahip olanların başkan olabileceğini, tahmin edebiliyoruz. Bu örgütleri bilen, İzmir'in her karış sokağını bilen, İzmir'de Beydağ'dan tutun Bayındır'a kadar Kiraz’a kadar öbür tarafa geçin, Bergama'ya kadar her delegeyi bilen birinin il başkanı olması gerekir diye söyledik. Şimdi geldiği günden beri sürekli eleştirilen bir il başkanı diğer gazeteci arkadaşlar neden eleştirmiyor biliyor musun? Seçim var. Evet yani dolayısıyla seçim zamanları bir gazeteci için risklidir. Yani işte AK Partili başkan geldiğinde yerden yere vurduk. Fikrimizi söyledik, ne dedik işte şu işten yargılanmıştır şudur, yani ülkenin politik yapısından dolayı etik değil, doğru değildir. CHP’liler gerçekten çok hoşgörülü davranarak bu konuyu dillendirmediler ama bu konuyu dinlendirecek olsa AK Parti’yi oradan çok yaralayabilirler. Çünkü orada bir malzeme var. Şimdi bu tarafa dönelim. “dedi.
“YÖNETİM İÇİNDE CİDDİ SIKINTILAR VAR!”
Yönetim içinde ciddi sıkıntılar olduğunu dile getiren Umutoğulları, “Bu tarafta da Cumhuriyet Halk Partisi’nin atanarak gelmiş İl Başkanı önce kendi evindekilerle barışsın. Kendi evinde bir huzursuzluk var, problem var. Yani yönetim kurulunda toplantı yapmıyorsunuz. Yöneticileri kahvaltıya çağırıyorsunuz, gelmiyor, bahaneler uyduruyor insanlar ve sizinle aynı ortamda olmak istemiyor. Dolayısıyla bu koltuğa oturmuş bu kadar kısa sürede yönetim kuruluyla arasında bu kadar gerginlik olan bir il başkanı nasıl çalışacak?” dedi.
“SEÇİMLERDEN SONRA ORTALIK KARIŞACAK”
15 gün sonra CHP il başkanlığında ortalığın karışacağını ileri süren Umutoğulları, “Şimdi yönetim kurulu üyelerine sorsa, ‘Başkanla benim de problemim var diyebilir mi?’ Bizim seninle problemimiz var’ demez . Ama bütün bu serzenişleri hepsini seçimden sonra göreceğiz. Yani seçim bitecek. 15 gün sonra Cumhuriyet Halk Partisi il başkanlığında neler olup bittiğini, hep beraber göreceğiz. Yani ister CHP iktidar olsun ister muhalefette kalsın hep beraber göreceğiz. Yani içeride büyük sorun var şimdi.” dedi.
“GİYİMİ, KUŞAMI CHP İLE ÖRTÜŞMÜYOR”
Umutoğulları, “Dolayısıyla il başkanının işte siyaseten yaptığı açıklamalar, il başkanının giyimi, kuşamı, alışkanlıkları, Cumhuriyet Halk Partisi ile örtüşmüyor. İşte Rıfat Nalbantoğlu da, Alaattin Yüksel de, il başkanlığı yaptı bu adam İzmir'in en zengin sayılı iş adamlarındandır. Alaattin Yüksel'in İl Başkanlığı dönemine baksınlar. Ekrem Bulgun, Kemal Karataş, Bedri Serdar ismini saydığımız bu isimler ekonomik olarak güçlü insanlar yani bir tek İzmir'de ekonomik durumu iyi olan adam Şenol Aslanoğlu değil.” dedi.
“MİLYONLUK ARABAYA BİNİP YOKSULLUK VE SEFALETTEN BAHSETMEYECEKSİN”
Umutoğulları, Aslanoğlu’na pahalı ve marka eleştirilerinde de bulunarak, “Şimdi göreceğiz biraz sonra o da tartışılır ama hiç kimse koluna Rolex marka saat takarak, milyonluk arabaya binerek 5 milyonluk, 10 milyonluk… Marka tişört giyerek sokağa çıkmıyor.. Ali Engin il başkanı olduğunda, çok lüks bir aracı vardı sadece il başkanlığı için bir tane Passat alıp ona bindi. Onunla gezdi. Giyimine kuşamına dikkat etti. Pahalı saat takmadı. Kolunda, bacağında milyon dolarlık şeylerle gezmedi. Yani bir il başkanı yoksulluktan, sefaletten, fakirlikten bahsederek iktidarı eleştirecek. Sonra o il başkanı milyonluk araba ile gezecek. Ya bir tane köye gidiyorsunuz, adamın yakacak odunu yok, oturacak koltuğu yok. Siz adamın kapısına o milyonluk Mercedes ile kolunda 15.000 Euro'luk saatle giriyorsunuz. Şimdi o adam üzerindeki etkiniz ne olur yani? İnandırıcılığınız olur mu?” diye konuştu.
“KILIÇDAROĞLU BEN MUSLUKLARI KISACAĞIM DİYOR AMA ASLANOĞLU MUSLUKLARI AÇIYOR”
Umutoğulları, “Cumhuriyet Halk Partililer ve biz gazeteciler, iktidarın neyini eleştiriyoruz; kendi yakınları ve yandaşlarına devlet imkanlarını olanak sağlayarak para kazanmasını değil mi? CHP'nin Genel Başkanı konuşuyor, genel başkan yardımcıları konuşuyor, milletvekilleri konuşuyor, her gün meclis toplantılarında iktidar milletvekillerinin yakınlarına, belediye başkanına yapmış olduğu kaynaklarla ilgili hep eleştiriler bu yöndeydi, değil mi? Kemal Bey ne dedi; ‘Geleceği musluğu sıkacağım’ dedi. Şimdi bir taraftan senin genel başkanın bunu sıkacağım derken sen musluk açmaya çalışıyorsun. Peki kime açıyorsun? Beraber iş yaptığın arkadaşın için...” diye konuştu.
İL BAŞKANI BOŞUNA MUHBİR ARAMASIN
CHP İzmir İl Başkanı Aslanoğlu’na tavsiyede bulunan Umutoğulları, “Bu söyleyeceklerim CHP kulislerinden edindiğimiz bilgiler, İl Başkanı ‘bunları kim söyledi’ diye parti içinde aramasın, ben programda konuştuktan sonra bu "istihbaratı vereni bulacağım" diye yönetim kuruluyla konuşuyormuş. Hiç boşuna uğraşma bulamazsın. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi il yönetiminde 30 kişi var. İl Başkanı bilmez anlatayım. Bu süreç nasıl işliyor? 30 kişiyse ben de 93 kişiye ulaşıyor. Yönetici hoşlanmadığı bir şeyi arkadaşı ile paylaşıyor, ya da dertleşiyor o da başkası da gelip bana anlatıyor, dolayısıyla oradan oraya dolanıp duruyor. Dolayısıyla önerim hiç boşuna arama bulamazsın.” dedi.
“KUMANYALARINIZI BU FİRMADAN ALIN TALİMATI”
Umutoğulları’ndan çok konuşulacak iddia; “İl Başkanı ile ilgili asıl konuya gelelim. İl Başkanı, ilçe başkanlarıyla toplantı yapıyor. Toplantıda diyor ki; ‘Kumanyalarınız ile ilgili bir biz bir firmadan teklif aldık. Teklif kişi başı 125 TL. Buradan temin edebilirsiniz’ diyor. Arkasından bu firma için belediye başkanlarını arıyor. Firma sahibi kim İl Başkanının yakın arkadaşı, hatta ortağı...
“KOOPERATİF İZMİR KAMUOYUNDA TARTIŞILMIŞTI”
Bu firmanın sahibi aynı zamanda da bir kooperatif başkanı... Yani çok tartışılmıştı o kooperatiflerle İZBETON ilişkisi… İl Başkanının başında olduğu kooperatifler muhalefet tarafından İzmir Büyükşehir Meclisi’nde defalarca gündeme getirildi. Yani İzmir’deki muhalif meclis üyeleri defalarca milletvekilleri bunları gündeme getirdi. Tam böyle bir tartışmanın olduğu bir dönemdi. İş İnsanları Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Serdar Deniz...
“BAŞARILI İŞ ADAMI...”
Sevdiğiniz kim işte bu kooperatifin Başkanı Serdar Deniz, kim işte 1453 Osmanlı diye bir marka var. O markanın büyümesinde önemli işler yapmış. Kahve markası böyle işte belli markaları büyüten, gerçekten başarılı işler yapmış bir iş insanı. Muhtemelen katiplik işi falan da yapıyor ve siz düşünün.”
ASLANOĞLU ÖRGÜT BAŞKANLIĞI YAPMAK YERİNE ŞİRKET MÜDÜRLÜĞÜ YAPIYOR
Bir il başkanının birilerini arayıp ‘şu firmadan al’ diyemeyeceğini anlatan Umutoğulları, “İl Başkanı olarak seçime giriyorsunuz. Bu kadar kritik, bu kadar tarihi bir seçim var. Bir teşkilat yapılanmaları yok. Sandıklarla ilgili çalışma yok, milletvekili planlamasıyla ilgili yapılmış doğru dürüst bir iş yok. Yönetim kuruluyla toplantı var mı? Yok. Yönetimiyle dayanışma var mı? Yok. Geldiği günden beri partinin bütün örgüt yapısını organize edip, seçime çok daha güçlü ve örgüt içindeki tehlikeleri sezip parti üyeleriyle bir araya gelmek yerine, bir şirketin satış müdürü gibi, örgüte malzeme satmaya çalışıyor. Bir il başkanın görevi bu değil. İl Başkanı satış müdürlüğü yapmaz. Bir il başkanı birini arayıp ‘şu firmadan al’ diyemez. Dememesi lazım.” ifadelerini kullandı.
“BELEDİYELERİN KAFELERİ VAR”
Ortada bir rant varsa bunun kamu kurumlarına yapılması gerektini vurgulayan Umutoğulları, “Eğer ortada bir rant varsa o rantı kendi kamu kurumlarına yapsın. Bugün Karşıyaka Belediyesi’nin, Bayraklı Belediyesi’nin, Buca Belediyesi’nin, Çiğli Belediyesi’nin, Konak Belediyesi’nin ve birçok belediyenin kendi mutfağı var. Evet, hepsinin kendi restoranı var, her şeyi bir kenara bırak. Bunu yıllarca yapmış bir Grand Plaza var. Diyelim ki; İl Başkanı seçim günü için hassasiyet yaşıyor, madem seçim günü parti emekçileri partiye gönül vermiş parti için orada olmuş, partinin orada mücadelesini veren kişiler mağdur olmasını istemiyor. Tek elden yapmak istiyorsa, o zaman ararsın Büyükşehir Belediye Başkanını işi Grand Plaza ile çözersin...” diye konuştu.
CHP İL BAŞKANLIĞININ KAÇ PARA BAĞIŞ TOPLADIĞINI BİLİYORUM
Aslanoğlu’na bağış eleştirilerinde bulunan Umutoğulları, “İl Başkanı’nın bağışlardan ne kadar para topladığını biliyorum. Nereye, hangi ilçeye giderseniz gidin, kiminle konuşursanız konuşun, ilçelerde ne broşür var, ne afiş var, insanlar dağıtacak broşür bulamıyor, parayı topluyorsun. Nereye gidiyor bu para? Bakın Ticaret Sicili Gazetesi’ne, İzmir Gaziemir Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Deniz, Denetim Komisyonunda Şenol Aslanoğlu dolayısıyla organik bağ var. Aynı kooperatifte biri başkan diğeri denetçi...” dedi.
ASLANOĞLU KARAR VERECEK İL BAŞKANLIĞI MI ŞİRKET MÜDÜRLÜĞÜ MÜ?
Umutoğulları, “Bugün hangi iş adamına gitseniz bağış isteseniz seçim bağışı herkes bağış yapar. Ve topladığın para da belli ciddi de para toplamışsın. Niye hala belediye başkanlarından o kumanyanın parasını almaya çalışıyorsun, niye o kumanyaları hala onlara kitlemeye çalışıyorsun niye?
Kumanyaları ilçe örgütlerine kitlemeye çalışıyorsun? Hayır istiyorsun da niye kendi arkadaşına istiyorsun, kendi arkadaşını niye getiriyorsun? Kendi arkadaşın için belediye başkanlarını arayıp, ‘buradan kumanya al diyorsun?’ Şimdi bir il başkanı şimdi Aslanoğlu şuna karar verecek İl Başkanlığı mı yapacak, yoksa o şirketin satış müdürlüğünü mü yapacak?” diye konuştu.
“SOYER KAPIDAN KOVDU BACADAN GİRDİ!”
Soyer’in çok tecrübeli bir siyasetçi olduğundan bahseden Umutoğulları, “Tunç Soyer çok tecrübeli bir siyasetçi, bu eleştirilerin olmaması için Aslanoğlu atandığı gün ne yaptı? Hemen kooperatifle bağını kopardı, ‘istifa et’ dedi. Açıklama yaptı. Soyer'i bu konuda suçlayamaz kimse… Adamı kapıdan kovuyorsun, pencereden giriyor.
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı, bir iş yapabilir, hiçbir itirazım yok. Bakın kendi iş alanında başka şey yapılır ama Cumhuriyet Halk Partisi kendi ortaklık yaptığı ya da beraber organik iş yaptığı bir yerde iş yapması etik ve ahlaki değil.
Eğer siz kendi örgütlerinizi buna alet ederseniz, o zaman eleştirdiğiniz iktidar partisinden ne farkınız kalır.. Grand Plaza zaten bu işi yıllarca yapmış. Niye Grand Plaza ile yapmıyorsun? Niye o rantı kamuya bırakmıyorsun? O rantı piyasada yüzlerce binlerce insan çalıştığı Grand Plaza’ya bırakmıyorsun. Rant gidecekse oraya gitsin...Niye bir tane adama veriyorsun… Niye, özelliği ne?
Bu arkadaşınızın zaten yaptığı 100 tane iş var. Bu doyumsuzluk niye? 100 tane yaptığı iş var, kahve satıyor. Adamın baktım çok sayıda şubesi var. Tabii dönüşüm firması bu bir markayı bitmiş bir kaç tane markayı büyütmüş, yetmiyor. Kentsel dönüşümle ilgili bu İZBETON ile yaptığı sözleşme var. Neden bu firmanın bu işi yapmasını istiyor neden.” diye konuştu.