POLİTİKA
EGEPOSTASI- NEO TV’de yayımlanan Kutluhan Nesil’in sunumu ile Uyandırma Servisi Programı’nın konuğu NEO TV Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Umutoğulları oldu.
Umutoğulları, Türkiye’de haberciliğin taraflara sıkıştığı bir dönemde NEO TV’nin “yarım kalan bir hikâyenin devamı” olarak kurulduğunu belirterek, “Haberin dili tıkandı, biz o dili yeniden açmak için yola çıktık” dedi. Medyada kutuplaşmanın arttığı bir atmosferde NEO TV’nin tüm siyasi görüşlerin kendini ifade edebildiği ender platformlardan biri haline geldiğini vurgulayan Umutoğulları, kanalın 50 günde hem İzmir’de hem yurt dışında geniş bir izleyici kitlesine ulaştığını söyledi.
Öte yandan 18 Kasım Salı günü (yarın) gerçekleşecek NEO TV’nin İzmir- Bayraklı Arena’da gerçekleşecek lansmanı için tüm izleyicileri davet eden Umutoğulları, “Davet zorunluluğu yok, NEO izleyicisi olmanız yeterli” dedi.
“YARIM KALAN BİR HİKÂYENİN DEVAMI…”
Umutoğulları NEO TV’nin nasıl bir fikirler ortaya çıktığı konusunda, “NEO TV yarım kalan bir hikâyenin devamı desek doğru olur. Çünkü biz tv35’i kurduğumuzda da bu kentin ihtiyacı olan bir televizyon kanalının varlığından bahsetmiştik ama o dönemki yöneticiler olsun, kenti yönetenler olsun elini taşın altına koyup sahip çıkmadılar. Biraz da bunun bıkkınlığı vardı. Türkiye’nin sorunları ile uğraşıyorsunuz, kentin problemleri ile uğraşıyorsunuz diğer taraftan da insanlar televizyon kanalına sahip çıkmıyor. Televizyon varlığından hoşnut olan bir kesim olsa bu sizi ayakta tutar. Beğenilmek, takdir edilmek güç verir. Yaşadığımız başka sorunlar da vardı. ‘Aman hükümete yakın olalım, karşısında olalım’ gibi bir duygumuz yoktu. Bir süre sonra bayrağı başkasına devrettik. Kentte bir rekabet ortamı da yaratmış olduk. Oradan kalan yarım bir duydu aslında bugün kendini tamamladı. Daha ayakları sağlam basan, o dönemki acemiliği atmış bir kurum olarak devam ediyoruz. Ekranlarda daha çok izleyiciyi tatmin eden, doğruları vermeye çalışan bir kadro var bu da bizi inanılmaz mutlu ediyor” dedi.
“HABERİN DİLİ TIKANDIĞINDA BİZ NEO’YU KURDUK”
Umutuğulları Türkiye’deki haberciliği eleştirerek, “Asıl hikâye şu, haberin dili tıkandı. Türkiye’de habercilik bitiyor. Herkes bir taraf olmaya çalışıyor. İktidarın tarafında ve karşısında olanlar var. Bizim haberlerimizi izlediğimizde buraya her siyasi düşünceden insanlar geliyor. Bir gün CHP’li bir belediye başkanına, iktidara tepki gösterdiğimiz zamanlar oluyor. Haberin dili tıkandığında biz NEO TV’yi kurduk. Birçok arkadaşımızla konuştuğumuzda, televizyonu tekrar kurar mıyız denildiğinde ben hiç sıcak bakmadım. Mesleki anlamda bir şey yapmaya başladığınızda, ya da ekranlarda birileri çıkıp konuşmaya başladığında ‘hayır bu böyle değil’ diyorsunuz. Böyle bir şey olduğunda siz de kendinizi sorumlu hissediyorsunuz” diye konuştu.
“HİÇBİR SİYASETÇİ ARAYIP ‘HAKSIZLIK YAPTINIZ’ DEMEDİ”
Umutoğulları, yayın akışıyla ilgili kaygılarının olmadığını belirterek, “Dün bültenlerimize bakıldığında 7-8 tane iktidara muhalif haber yapmıştı. Bir kaygım yok benim. Çünkü dünkü gündem buydu. Başka bir zaman da ‘A Haber gibi olmuşsunuz’ deniyor. Bu eleştiriler geldiğinde işimizi doğru yapıyoruz diyoruz. O günkü faaliyetler diğer partilerden daha fazlaysa politik havayı veriyoruz. İşimizi yapmaya çalışıyoruz. 2 hafta önce iktidarda üst düzey bir yöneticiyle konuştum. Çok güzel bir şey söyledi. ‘Bu kadar politik olup, tek şikayet gelmeyen kanal sizsiniz’ dedi. Bu beni çok mutlu etti. Bir iktidar yetkilisinden bunu duyuyoruz. Demek ki, niyetinizde taraftar olmama duygusu varsa ve siz işinizi düzgün yapıyorsanız demek ki siyasetçilerinin buna tahammülü var. Bugüne kadar biz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanını ya da İzmirli siyasetçileri de çok eleştirdik. Bir tane siyasetçi bizi arayıp ‘haksızlık yaptınız’ demedi. NEO’nun asıl hedefi bu. Biz burada işimizi doğru yapar, yorumlarımızı, eleştirilerimizi bu kentin siyasetine, yaşamına, nefes almasına bir katkı verebiliyorsak bir gazeteci olarak işimizi doğru yapıyoruz demektir. Bunu ısrarla devam ettirmemiz lazım. İleride bir baskı gelir mi bilmiyorum ama o zaman da devam ettirmemiz gerekiyor. Burada ne yaparsak önce vicdanımızı soruyoruz bu işi. Düşünebilir misiniz? Sırf iktidara yakınlar diye bir göçük, felaket yaşandığında biz bunu nasıl görmezden gelebiliriz? Ya da iktidara yaranmak için bir haksızlık yapıldıysa o haberi nasıl verebiliriz? Burada attığımız her adım, yaptığımız her haber bu kentin, ülkenin yararına olacak bir hikaye olsun. Biz burada işçinin, siyasetçinin, köylünün, nefes alıp veren herkesin hakkını koruyalım. Zaten bu bizim görevimiz. Burada çalışan arkadaşların cesareti de önemli. Geçmiş deneyimlerimizde şunu çok yaşadım. Bir haberi verdiğimizde ‘ben bu haberi sunamam’ diyen spikerler gördük. Bu bir suç değil. Siyasetin şiddetini de biz ayarlamıyoruz. Siyasetçi çıkıp dışarıda gerilim yaratıyorsa bunu vermek zorundayız” ifadelerini kullandı.
Umutoğulları, konuşmasının devamında televizyon kanallarının iktidara ve muhalefete yakınlığıyla ayrıştığını ve bunların olmaması gerektiğini savunarak şunları söyledi:
“SİYASETTEKİ YOZLAŞMASININ SEBEBİ, İŞİNİ YAPMAYAN GAZETECİLERDİR”
“Türkiye’de medyanın yüzde 95’inin iktidarın elinde olduğunu yüzde 5’inin muhalefette olduğunu düşünürsek, bir tarafta yüzde 80 Türkiye’nin en büyük gazeteleri, televizyonlarının, iktidarın olduğu taraf; öbür tarafta da 3-5 internet sitesinin, 1-2 televizyon kanalının kaldığı bir muhalefet… Keşke bunların hiçbiri olmasa, keşke gazeteciler gördüğünü verebilseler. Emin ol o zaman siyasetçiler de doğruyu yapar. Siyasetin bu kadar yozlaşmasının, kirlenmesinin temel sebebini işini yapmayan gazeteciler olarak görüyorum. Düşünsenize CHP’nin genel başkanı çıktığı günden beri sürekli eleştiriyor. Dün Fatih Erbakan’ın çok güzel bir açıklaması vardı. Diyor ki, ‘Muhalefet hep eleştiriyor. Hükümetin az da olsa iyi yaptığı bir şeyi bile kötülüyor.’ diyor. İyi yapılan şeyleri tebrik ederek teşvik de edebilirler.
“HER ŞEYİ GÖRDÜĞÜ GİBİ VEREN BİR TV KANALI OLMAK İSTİYORUZ”
Türkiye’de belediyeler yapılan operasyonlar, belediye başkanlarının tutuklanması, anlamadığımız iddianamede aklımızın mantığımızın almadığı iddialar var. Biz de bundan rahatsızız. Biz de tutuksuz yargılanmalarından yanayız. Ama bütün dikkati burada tutmak muhalefetin de işine geliyor. Özgür Özel’in bir buçuk yıldır yaptığı bu. Biz bunları yaparken, söylerken taraf mı oluyoruz? Savcının yaptığı iddianameyi analiz edip yorumlamak neden suç olsun? Tam da yapmaya çalıştığımız bu. Kutuplaştırılmış medyadan uzaklaşıp her şeyi gördüğü gibi veren bir televizyon kanalı olmak istiyoruz.
“HABERCİLİĞİN DİLİNİ DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Demokrasinin koşulları bellidir. Kişiye göre, duruma göre demokrasi olmaz. Türkiye’de temel hak ve özgürlükler var. Yıllarca kürt sorunu tartışılıyor, aleviler, azınlıklar var. Birçok bireyin kendine göre hakları var. Bunu bizim görmemiz gibi bir şansımız yok. Bir hayvan öldürüldüğünde susalım mı? Kim neyi yaşamak isterse yaşamalı. Sokakta yaşamak istiyorsa yaşamalı. Dünyada çok zengin olup sokakta yaşayan insanlar var. Kendine bir özgürlük alanı açmış. Bu dünyanın bu kadar yozlaşmasından uzak duruyor. Buradaki herkesin inandığı bir şeyi savunuyor olması lazım. Sosyal medyada bir şey gördüğünde senin vicdanını rahatsız ediyor ve sen burada konuşmuyorsan işini iyi yapmıyorsun demektir. Biz haberciliğin dilini değiştirmeye çalışıyoruz. Olması gerektiği gibi yapmaya çalışıyoruz. NEO’nun bütün hikâyesi aslında bu.”
“HERKES ELEŞTİRİYORSA İŞİMİZİ DOĞRU YAPIYORUZ DEMEKTİR”
Umutoğulları NEO TV’nin kırmızıçizgilerinden bahsederek, “Meslekten uzaklaşıp tekrar geri döndüğümde Ege Postası’nı kurduk. Ve dedik ki biz bu işi doğru yapacağız. Adamcılık, kendimizi, kalemimizi satmayacağız dedik. Bugüne kadar hiçbir arkadaşım ticari bir işe alet olmamıştır. Bizim çizgimiz güvenip bu ekrana çıkardığımız hem spiker arkadaşlarımızın hem de programcı arkadaşımızın inandığı şeyi söylemesi gerekiyor. Politik davranmıyorsa kırmızıçizgimiz devreye giriyor. Ben inanmadığım hiç kimseyle ekrana çıkmam, ekranda tutmam. Biz işini düzgün yapan, elini vicdanına koyan, bir şeyi yaparken sorgulayan insanlarla çalışmak istiyoruz. Tepkiler gelmesinden ben mutlu oluyorum. Anlatmaya çalışıyorum, anlamıyorsa telefonu kapatıyorum. Çünkü biliyorum ki beraber çalıştığım insanların adamcılığı, siyasi düşünceden dolayı böyle bir yorum yapmaz. Bundan emin olduğum için ekrana çıkan hiçbir arkadaşımla yayın öncesi konuşmam. Ben hep diyorum, bir kurumu sevgi ayakta tutar. Parayla kurulan kanalları görüyoruz. İzlenmiyor. Ellerinde bir sürü imkân var ama o kanal görüldüğünde hemen değiştiriliyor.Buraya bazen MHP’li, AK Partili, CHP’li insanlar çıkıyor. O zaman çok eleştiri geliyor. Ben dinlemiyorum. O bizden başka bir şey bekliyor. Çünkü o sürekli ya da iktidara ya da muhalefete yakın televizyon izlemiş. Onun senin söyleyeceğin şeye tahammülü kalmamış. Böyle insanlar istediği kadar bağırsınlar biz doğru bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz. Kurulma nedenimiz bu. Hakarete varan eleştirileri dahi gördüğümüzde bu işi doğru yaptığımızı düşünüyoruz. Bunu tek taraftan duysan sorgularsın ama herkes bizden şikâyetçi. Demek ki işimizi doğru yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“HOLLANDA’DAN DA İZMİR’DEN DE İZLEYECİLERİMİZ VAR”
NEO TV’nin ulusal mı yoksa yerel bir kanal mı olduğu hakkında Umutoğulları, “Aslında arada sıkışıp kaldık. Ulusal bir kanal olmamın skalası var. Bizim buna ulaşabilmemiz için biraz zamana ihtiyacımız var. Şu an ulusal bir yayın yapıyoruz. Türkiye’de birçok platformda varız. Bizi Hollanda’dan da izleyen var, Almaya’dan da kırsalda da İzmir’de de izleyen var. Ulusal yayın yapan bir kanalız ama biraz zamana ihtiyacımız var. 50 gün oldu biz yayına başlayalı. Zaman içinde NEO’nun nereye geldiğini insanlar görecek” dedi.
NEO’NUN İSTANBUL VE ANKARA AYAĞI İÇİN HAZIRLIKLAR SÜRÜYOR!
NEO TV’nin gelecek hedefleriyle ilgili Umutoğulları, “İstanbul’da bir stüdyo kurma planımız var. İstanbul’a gittim birkaç kez. Yer arıyoruz. Ankara’da Meclis muhabirliği gibi görüşmelerimiz var. Benim çok inandığım birini bulmam lazım, ikna olmam lazım. Çok acele etmiyorum. Önce buradaki kurumsallığı bitirmem lazım. Ondan sonra birçok şey değişecek. Magazini çok önemsiyorum ben. Bütün ulusallar bizi ona alıştırdılar. Görüştüğümüz özellikle magazin programıyla ilgili ünlüler var. Onlarla İstanbul’daki stüdyonun bitmesiyle alacığımız bir yol var. Sporda bir adım atmamız gerekiyor. Türkiye’de çok tanınmış, ulusal televizyonlarda yayın yapmış isimler var. Onlarla da görüşüyoruz. Ocak- Şubattan sonra Neo TV’yi daha yaygın görmeye başlayacağız” dedi.
“BİZ ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ İZMİR’DEN ALIYORUZ”
İzmirlilerin 50 günlük yayın hayatı boyunca ne gibi tepkiler verdiği konusunda Umutoğulları, “Siyasetçilerden ziyade, İzmir’de farklı sektörlerde olan kişiler çok daha güzel tepkiler verdi. Belki de bizim yayın formatımızdan dolayı. Biz özellikle kültür-sanat ve iş dünyasına çok ağırlık verdik. İnanılmaz güzel tepkiler aldık. Çok mutluyum. TV35’de almadığımız kadar çok daha duygusal, güzel tepkiler alıyoruz. Umarım yaşadığımız, nefes aldığımız bu kent bizim için bir sonraki atacağımız adımda bize nefes olur. Biz özgürlüğümüzü İzmir’den alıyoruz. Bu kentin özgür ruhu bizim yayıncılık anlayışımız da yansıyor. Buraya gelen konukların büyük bir bölümü buna dikkat ediyor. Bir siyasetçi burada kürsüde konuştuğu gibi konuşmuyor” dedi.
“HİÇ KONUŞMAYAN İNSANLAR BURADA KONUŞMAYA BAŞLADI!”
İzmir medya anlamında küçük bir köy… Herkesin feodal ilişkilerle kurduğu yakınlık gazetecilik faaliyetlerini de kısıtlıyor. Hele ki bu dönem seçilen siyasetçiler ya benden olacaksın ya da karşımda olacaksın’ diyor. Bu yüzden birçok arkadaşımız taraf olmak zorunda kalıyor. Bu dönem İzmir’de medya işini yapmıyor. İzmir’de medya da yozlaşıyor. NEO yeni bir soluk oldu. Bizim tartışma programlarımıza bakın. MHP’nin hiç bu güne kadar İzmir’de konuşan ismini gördün mü? Burada konuşuyorlar. Bundan sonra da görmediği bilmediği siyasetçiler gelip o kabuğu kıracaktır. Hiç konuşmayan insanlar burada konuşmaya başladı. Bence bu çok önemli” ifadelerini kullandı.
UMUTUĞULLARI’NDAN NEO TV LANSMANI İÇİN TÜM İZLEYİCİLERE DAVET!
NEO TV’nin 18 Kasım Salı günü (yarın) gerçekleşecek lansmanı için Umutoğulları, “çok heyecanlıyım ama kaygılarım da var. O duyguyu çok anlatamayabilirim ama heyecanın verdiği bir şey olabilir. Bir önceki lansmalarımızı yapıp geçtik ama burada daha detaycıyım, dikkat etmeye çalışıyorum. Bir iş bölümü yaptık. NEO’nun ne kadar kıymetli olduğunu, ne kadar önemsediğimizi, oraya gelen konuklarımızın yaptığımız işi görmelerini isteme talebi olabilir. Oraya gelen misafirlerimizin çok güzel bir gece geçireceğine eminim. NEO TV’yi tanıma şansları olacak. O yüzden de ben muhteşem bir gece olacağını düşünüyorum. Bizi izleyen ve nasıl katılabiliriz diye düşünen izleyicilerimiz de vakti olan, yarın İzmir- Bayraklı Arena’da 19.30’da gelebilirler. Sadece NEO TV izleyicisi olmaları yeterli. Yarın bu büyük görkemli şölenimize herkesi bekliyoruz” diye konuştu.
Sayfa başına git
