POLİTİKA
HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-Gün Ortası’nda programında konuşan Mithat Umutoğulları, kongre sürecine dahil olmayacağını söyleyen ancak kongre sonrasında iki oy farkla seçimi kazanarak sürpriz bir sonuca imza atan CHP Buca İlçe Başkanı Kasım Akdağ’ın yanında fotoğraf veren CHP PM Üyesi Sevda Erdan Kılıç’ı eleştirdi.
Mithat Umutoğulları, Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina için desteklediği aday olan Çağdaş Kaya’nın kaybedip Kasım Akdağ’ın ilçe başkanı olmasının önemli olmadığını da vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı.
SEVDA ERDAN KILIÇ’IN BAŞKAN PİRİŞTİNA HAKKINDA KAFASINDA OLANLARI HERKES BİLİYOR
Umutoğulları, “Levent Piriştina için bir şey fark etmiyor. Kasım Akdağ düzgün bir arkadaş demişti Başkan. Tehlikeli bir şey var. İtiraz geldikten hemen sonra itiraz reddedildi. Bir fotoğraf paylaştı Serkan Kalmaz. Sevda Erdan Kılıç, Kasım Akdağ, Serkan Kalmaz. Kongre öncesinde Kılıç’ı gördün mü hiç' Ben bu sürece taraf olmayacağım dedi. Peki kongre sonrası niye fotoğraf veriyorsu? CHP’de işte bu tip davranışlar, bir PM üyesinin bu kadar gergin kongre sonrası, yargıya gitmiş iş, duruşma yok bir şey yok. Veriyorsun dilekçeyi bakıyorsun, kararı alıp çıkıyorsun. Avukatlık bir durum yok. Ben buradayım, tarafımı belli ediyorum diyor. Bu tip davranışlar partiyi bölüyor. Partiyi kutuplaştırıyorsun sen. Sevda Erden Kılıç’ın Başkan Piriştina ile ilgili kafasında olanları herkes biliyor. Eşiyle beraber kafalarındaki planlamanın ne olduğunu herkes biliyor. Genel merkez yöneticisinin fotoğraf vermesinin anlamı yok. Kongreye kadar ellememişsen, o fotoğrafı da verme. Bir ilçe başkanının yanında ne işin va? Kasım Akdağ’ı bekleyen tehlikelerden biri bu” diye konuştu.
KASIM AKDAĞ, KILIÇ’IN HER DEDİĞİNİ YAPARSA İKİ YIL SONRA AKDAĞ DİYE BİRŞEY KALMAYACAK
Buca’nın yeni İlçe Başkanı Kasım Akdağ’ı bekleyen tehlikeler olduğunu da savunan Mithat Umutoğulları, bunları, “Seçim kazanmış Serkan Kalmaz’ın böyle bir davranışı etik olarak doğru değil. Partili olarak yakışacak bir durum değil. Senden önceki ilçe başkanına alıp kendi sosyal medya hesabından bu davranışınla deşifre edemezsin. Bunu doğru bulmuyorum. Kasım Akdağ’ı bekleyen bu tehlikeler. Akdağ bundan sonra ilçe başkanısın. Senden milletvekili, bilmem ne olur diyen özellikle belediye başkanına karşı, çünkü Çağdaş Kaya ile belediye başkanı arasında müthiş bir uyum vardı, parti içi hesaplaşmaların parçası olursa yıpranır. Ama gerçekten hakkaniyetli ilçe başkanlığı yaparsa, gidip sevmese bile belediye başkanıyla uyumlu olmak ve belediye başkanını dış saldırılara karşı korumak zorunda. Sevda Erden Kılıç ve eşi gibi onlara bir kongre mihneti duyarak, onların her söylediğini yaparsa, kusura bakma ilçe başkanlığı değil başka bir şey yaparsın, iki yıl sonra da Kasım Akdağ diye bir şey kalmayacak. Dikkat etmesi lazım” şeklinde sıraladı.
NAKÇI: BUCA’DA İNSANLAR LİSTEDE KENDİLERİNE GÖRMEDİĞİ AN BLOK OLARAK HAREKET EDİYOR
Adem Nakçı da, Buca’da bloklaşmış bir yapı olduğuna işaret ederek, “Buca’da insanlar listede kendilerini görmediği vakit topluca diğer listeye geçiyorlar. Önder Sav yapısının bir bloklaşması var. Kürtler, Aleviler, Göçmenler, ulusalcılar blok halinde hareket ediyor. Birini kaçırırsan gider. Ercan Tatı mecliste tarumardı ama kongrede kaybetmedi. Belediye başkanlığını kaybetti o ayrı. Bir önceki ilçe başkanının oğlu Ulaş Gül, Kasım Akdağ’ın listesinde” değerlendirmesini yaptı.
UMUTOĞULLARI: PARTİLİ ADAM YETİŞMİYOR ARTIK
Mithat Umutoğulları, partili insanların kolay yetişmediğini belirten ve buna örnek olarak Karşıyaka kongresinde yaptığı konuşma ve kullandığı sert üslup ile kongrenin seyrini değiştiren Cihan Türsen’e yanıt vererek kongreyi Uğur Yıldırım’ın kazanmasını sağlayan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ve eski belediye başkanı Cevat Durak’ı örnek verdi:
“Partili adam yetişmiyor artık. Karşıyaka kongresinde Cihan Türsen kongreyi resmen kaybettirdi. Yaptığı konuşma yanlıştı, yanlış bir dil seçti. Dilini sürekli eleştirdik zaten. Kim çık konuş demişse o da yanlış yapmış zaten. Ama bir Cevat Durak, Hüseyin Mutlu Akpınar çıktı. Adamlar partili.
KONAKTA İŞLER İYİ GİTMİYOR
Kızgınlık, öfke, parti içi yarış ve rekabeti yaşarsın ama sandık kapanıp sonuç alındığında, sonunda olumsuz şeylerle anılırsınız. Demokrasi dibine kadar açılacak. Şakir Başak kongrenin en güçlü adamıydı. Yaptıklarıyla kendi kendini imha etti. Konsantrasyonu dağıldı. Eylem yapmıyor. İlçe başkanlığını bırakacak, yerine Çağrı Gruşçu’nun geleceği konuşuluyor. Dün toplantı yapmış yarısı gelmemiş. İnsan kendi kendini bitirir. Bu partinin delegasyonunun öyle bir vicdanı var ki, herkese hak ettiğini veriyor inan.”
NAKÇI: KARABAĞLAR’DA ZAFER KAZANDIM DİYENLER, İKİNCİ BİR ZAFERİ GÖRMEYECEK
Gazeteci Adem Nakçı Karabağlar kongresini değerlendirerek, Karabağlar delegesinin il kongresinde blok olarak hareket etmeyeceğini savunarak, aynı durumun Konak ve Karabağlar için de geçerli olduğunu söyledi ve şöyle dedi:
“Bu partiye nasıl geldikleri, girdikleri belli olmayan adamların ya da pazarlıklarla belli olanların Vahap’ı disipline sevk etmesi senin dediğin gibi ihanettir. Karabağlar’da uzun süre oturdum. O partinin vicdanı öyle gelişmiş bir kavram ki. Deve dişi gibi yıllardır siyaset yapan adamlar var. 2019’da öyle bir hesap kesecekler ki bu adamlar, kimin nerde nasıl iş yaptığını çok iyi biliyorlar. O Karabağlar’da kazandım diye görünenler zaferi kazandılar, bir savaşta zafer çıkardılar, o zaferden sonra ikinci zaferleri olmayacak. Bu seçimde Karabağlar il başkanlığında blok olarak hareket etmeyecek. Bu kongrenin Karabağlar’ın en büyük kaybedeni Suat Erdil ve Bünyamin Yolal. Bir onla görüş bir bunla görüşürsen kendi kendini bitirirsin. İkisi de belediye başkan adaylığı düşünüyordu. Buca, konak, Karabağlar en kilit seçimde de kimse blok beklemesin. Mustafa Kocaoğlu bu üç seçimde kazanacak. 60’dan aşağı delegeyle girmeyecek il başkanlığı kongresine.”
İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:
Adem Nakçı: Haberin tamamında ilçe başkanı reddetmiyor. Öyle bir şey yok demiyor m? Onu bu koltuğa ben getirdim. Bana sormadan iş yapamaz diyor. O zaman kadın kollarını lağvetsinler. Tek ilçe başkanını arasın. Bana danışmadan iş mi olu? Kolayı var. Tek tek ararsın adamları. Madem herkes senin adamın. Ben getirdim, bana danışmadan yapamaz diyor ya. Gençlik kolları, kadın kolları ararsın, ana kademeyi ararsın, 30 kişi gidin oraya dersin. Bu başkan koltuğun ne demek olduğunu çok net ortaya koymuş. Doğru bulmuyorum. Bana danışmadan nasıl açıklama yapar diyemezsin. Senin genel başkanın talimat vermiş arkadaş.
Mithat Umutoğulları: AK Parti CHP gibi yönetilmiyor. Daha demokratik bir şeyle yönetilmiyor. Bunu anlayabilirim de. Tüzük gereği kadın kollarının yönetimi, işleyişi ayrı. Ana kademeye bağlı değil. Ben de doğru bulmuyorum bu tavrı. İl kadın kolları başkanı ne yapıyo? açıkçası onu da çok merak ediyorum.
Adem Nakçı: İl Kadın Kolları Başkanı da üç beş kişiyle yönetiyor. Asarım keserim mantığıyla yönetiyor. Bu tavıra ses çıkaracağını sanmıyorum. Yönetiminden kimseyi tanımıyorsun. Bir acayip kadın kolları diye yazmıştık. Beşiktaş maçına gidiyor. Cumhurbaşkanı ile iki fotoğraf çekip ona yakınım havaları. Ankara’ya gidiyor Külliye’de ziyaret olacak. Ziyaret ortasında kalkıp üç kişiyle fotoğraf çekiyor. Çekenler çekmeyenler diye kavga çıkıyor. Kendi yönetimine sahip çıkmayan kadın başkan diğer kadın başkana sahip çıkar mı bilmiyoru? Sen sahip çıkmazsan kendi alt başkanına. Oturduğu koltuğun adı n? İzmir İl Kadın Kolları Başkanı. 30 ilçenin kadın kollarının tepesindeki başkan demek. Dikili’de sor bakayım, AK Parti’nin oyu kaç' Nasıl bir tavır sergiliyo? Nasıl bir cürettir. İlçe başkanı emniyet müdürünü kaymakamı arayacak, dilekçeyi kabul etmeyin diye. Oradan da dönüş olacak iddiası. Bu iddia doğru ise vahim. İlçe başkanı evet ben yaptım demiş zaten. Ben getirdim diyor. Bana haber vermeden olmaz diyor. Merak ediyorum kaç tane üyesi var, kaçı aktif çalışıyo? İl başkanına da sesleniyorum. Eğer il başkanı bu kadar vahim bir durumda sessiz kalıyorsa, kusura bakmasın il başkanının da hükmü yoktur o zaman. Böyle bir mantık yok yani. ana kademe il başkanının da suçu var. Vaveyla koparacaksın Kudüs hakkında.
Adem Nakçı: Eksiklerini de fazlalıklarını da söyledik. Mustafa Kocaoğlu gidip konuşacaktı. Eski tüfek solculardan birçok kişiyi ikna ettiğini biliyorum. Buca’daki en büyük sürpriz liste sürprizi. Eğer listeleri düzgün hazırlamazsan, Aytekin Tunus örneği var, olmaz. Bu tip atraksiyonlarda listeni düzgün hazırlamazsan zincirleme gidiyor.
Mithat Umutoğulları: 270-280 bandında Çağdaş Kaya’nın delegasyonu var diyorlardı ama olmadı.
Adem Nakçı: İl kongresi listesine baktın mı Buca’nın. Altı yedi tane belediye başkan adayı girmiş. Buca’da ve Çiğli’de çok fazla belediye başkan adayı var dedik. Israrla ve inatla söylediğimiz, Hüseyin Yüzer ve Mehmet Süne yapısına bir tepki var dedik yani. İkisi aynı safa girdiğinde o saf büyük yara alıyor. İkisi de Çağdaş’ın safına yerleşti. Çağdaş Kaya, Yüzer ailesinden iki üç kişiyi yazınca, o listeye Süne yazılmayınca Süne öbür tarafa kaçtı. 20 adamı bu tarafa kaçırdığın vakit 40 fark ediyor.
Mithat Umutoğulları: Demek ki siyasette rahatlık olmayacak.
Adem Nakçı: Kasım Akdağ düzgün biri dedik. İyi bir rahle-i tedrisattan geçti.
Mithat Umutoğulları: Bu arada meclis üyeliğinden istifa edecek.
Adem Nakçı: Dün itiraz etmişler, itiraz reddedildi. Serkan Kalmaz, iyi partili. Ama sonda söyleyeceği lafı başta söylediği için bir adım geri çekildi. Çağdaş’ın bir hareketi var o ayrı vakıa. Dedik ki Buca’da insanlar listede kendilerini görmediği vakit topluca diğer listeye geçiyorlar. Önder Sav yapısının bir bloklaşması var. Kürtler, Aleviler, Göçmenler, ulusalcılar blok halinde hareket ediyor. Birini kaçırırsan gider. Ercan Tatı mecliste tarumardı ama kongrede kaybetmedi. Belediye başkanlığını kaybetti o ayrı. Bir önceki ilçe başkanının oğlu Ulaş Gül, Kasım Akdağ’ın listesinde.
Mithat Umutoğulları: Bir taraftan efsane diyorsunuz Bektaş Gül, diğer taraftan ailesiyle bağlantıyı kesiyorsunuz. Başkan da topa girmedi sanki. İhale Murat Işık’a kaldı.
Adem Nakçı: Hata Onur Temiz, Murat Işık’a bırakmasında ilçe başkanının. Buca’da birçok kişiyi arayıp, bir sorununun olursa adımı verin belediye destek olur demiş Onur Temiz. Muhtarlar ve partililerden duydum. Sosyal medyada çok yazıldı. Sosyal medyada kongreden sonra ilçe başkanları hakkında yazılmadı bir şey. Onur Temiz’e sallayan çok fazlaydı ama. Parti içi kavga olmasın diye bir kısmı kaldırdı ama.
Mithat Umutoğulları: Levent Piriştina için bir şey fark etmiyor. Kasım Akdağ düzgün bir arkadaş demişti Başkan. Tehlikeli bir şey var. İtiraz geldikten hemen sonra itiraz reddedildi. Bir fotoğraf paylaştı Serkan Kalmaz. Sevda Erdan Kılıç, Kasım Akdağ, Serkan Kalmaz. Kongre öncesinde Kılıç’ı gördün mü hiç' Ben bu sürece taraf olmayacağım dedi. Peki kongre sonrası niye fotoğraf veriyorsu? CHP’de işte bu tip davranışlar, bir PM üyesinin bu kadar gergin kongre sonrası, yargıya gitmiş iş, duruşma yok bir şey yok. Veriyorsun dilekçeyi bakıyorsun, kararı alıp çıkıyorsun. Avukatlık bir durum yok. Ben buradayım, tarafımı belli ediyor8um diyor. Bu tip davranışlar partiyi bölüyor. Partiyi kutuplaştırıyorsun sen. Sevda Erden Kılıç’ın Başkan Piriştina ile ilgili kafasında olanları herkes biliyor. Eşiyle beraber kafalarındaki planlamanın ne olduğunu herkes biliyor. Genel merkez yöneticisinin fotoğraf vermesinin ne anlamı yok. Kongreye kadar ellememişsen, o fotoğrafı da verme. Bir ilçe başkanının yanında ne işin va? Kasım Akdağ’ı bekleyen tehlikelerden biri bu.
Adem Nakçı. Tamam kardeşim de Ahmet Kılıç kim'
Mithat Umutoğulları: Karşıyaka kongresinde biz neler gördük nele? Kongre salonunda gürültü patırtı olmuş, sinir katsayısı yukarı çıkmış. Bu arkadaşın yaptığı doğru değil. Onaylamıyorum ama diyelim ki öyle bir şey yaptı. Buna tepki gösterebilirsin. Ama seçim kazanmış Serkan Kalmaz’ın böyle bir davranışı etik olarak doğru değil. Partili olarak yakışacak bir durum değil. Senden önceki ilçe başkanına alıp kendi sosyal medya hesabından bu davranışınla deşifre edemezsin. Bunu doğru bulmuyorum. Kasım Akdağ’ı bekleyen bu tehlikeler. Akdağ bundan sonra ilçe başkanısın. Senden milletvekili, bilmem ne olur diyen özellikle belediye başkanına karşı, çünkü Çağdaş Kaya ile belediye başkanı arasında müthiş bir uyum vardı, parti içi hesaplaşmaların parçası olursa yıpranır. Ama gerçekten hakkaniyetli ilçe başkanlığı yaparsa, gidip sevmese bile belediye başkanıyla uyumlu olmak ve belediye başkanını dış saldırılara karşı korumak zorunda. Sevda Erden Kılıç ve eşi gibi onlara bir kongre mihneti duyarak, onların her söylediğini yaparsa, kusura bakma ilçe başkanlığı değil başka bir şey yaparsın, iki yıl sonra da Kasım Akdağ diye bir şey kalmayacak. Dikkat etmesi lazım.
Adem Nakçı: Altındaki isimlere bakın. Okan Karlıdağ’dan Oktay Gökdemir’e kadar. Beyinlerinin arkasında belediye başkanlığı var. Yıllardır. Mihnet altına girerse kötü olur. Tanıdığım Kasım Akdağ buna tevessül etmez diye düşünüyorum. Meclis başkanlığını bırakıp direkt ilçe başkanlığına olursa zannetmiyorum.
Mithat Umutoğulları: Şu bizim adamımız bizim kongremiz demesin kimse. Konak’ta güçlü bir ittifak çıkar. Konak’ta Şakir’e değil ama. 15-20 delegasyon Yalı Grubu ile bir araya gelebilir.
Adem Nakçı: Karabağlar’da kongre sonucu sürpriz. Herkesin olmaz, yapamaz dediği Ali İhsan Yıldız. Altında beşli blok var. Hepsi de belediye başkanına defalarca gittiler, Ali İhsan Yıldız ile. Belediye gövdesini daha fazla koydu. Tek bir mahalle örneği vereceğim. Maliyeciler mahallesinde, il yöneticisi İsmet Basmacı’nın mahallesi. Basmacı o mahallede kaybetti. O mahalle olduğu gibi Ali İhsan Yıldız’a verdi. Yücel Özen, Tülay Bayrı kavgalar bitsin diyor. Karabağlar herkesin müdahale ettiği kongreydi. İZSU ve Altaş üzerinden işe alım yaptı belediye. Sükunet ve sakinlik olmaz. Kongreler bitti ama. Ceyhan Kaya söz veriyor onun yerine. Muhittin Selvitopu değil Ceyhan Kaya der herkes. Manevi oğlu, sağ kalemi diyor herkes. O kadar yetkili ki özel kalem müdürü. Ceyhan Bey seçimde müdahildi. Kişiselleştirmiyorum. Kongrenin aktörlerinden bahsediyorum. Orhan Polat da bir aktördü. Birlik beraberlik dedi. O kadar etkili oldu ki, o kadar sözler verildi ki. Bir mahallende meclis üyen var, sen bize oy ver, gelecek dönem seni yazacağız denen mahalleli delegeli var. Kavgalar buradan çıkıyor.
Mithat Umutoğulları: Karabağlar’da adil olmadı. 40-45 delegesi vardı. Güzelbahçe kongresine gittim. Meclis üyesi, adı ilçe başkanlığı için geçti, Ali Bartu, dedi ki İsmet Basmacı vardı, tavşan aday mı dedim ben. Sen beni tanıyor musun, hep beraber göreceğiz dedi, bir baktık onu da aldılar listeye. Bünyamin Yol, Özkan Tice vardı ondan önce. Topla 45 delege yapar.
Adem Nakçı: Salonda, sabah gittiğimde hesap yapıyorlardı. Herkes Ali İhsan Yıldızın listesinin patlayacağını söylüyordu. Belediyeye karşı hareket başlatan bir yapı vardı. O seçimi hazret olsalardı alamazlardı. Hilelere rağmen alamazlardı. Bu kadar net söylüyorum. Yalan yanlış beyanlarla birilerini disipline gönderdiler. İnsanlar aç. YDK üyesi Mahir Polat’ın ne işi vardı kongred? O zaman Sevda Erdan Kılıç da olur.
Mithat Umutoğulları: Mahir Polat geldi ne güzel yaptı, müdahale etti desem, Mahir Polat’ın M’si geçmedi. Yanlış Mahir geldiyse o da yanlış. Mahir Polat Bornova üyesi değil m? Konak kongresinde Tuncay Özkan neden müdahale ediyor derken kendini tavana vurdun. Aynı şey.
Adem Nakçı: Sevda Erdan Kılıç niye karışıyor deyip Mahir Polat’ı onaylarsan olmaz. 14 kişi Ali İhsan Yıldız ismini çizip neden Muhittin Selvitopu ismini yazmış mesela.
Mithat Umutoğulları: İkisini de onaylamıyorum. Vahap’ın da disiplin sürecinde barış olması için emek verenlerden bir tanesi o. Ali İhsan Yıldız da Vahap da sağduyulu davrandı. Ben partiliyim dedi Vahap da. Delegasyon içinde çok şey olabilir ama harbi orijinal bir partiliyi partiden atmak büyük bir yanlış. Bu adamı partiden atmak CHP’ye yapılmış bir ihanettir. Partili adam yetişmiyor artık. Karşıyaka kongresinde Cihan Türsen kongreyi resmen katletti. Yaptığı konuşma yanlıştı, yanlış bir dil seçti. Dilini sürekli eleştirdik zaten. Kim çık konuş demişse o da yanlış yapmış zaten. Ama bir Cevat Durak, Hüseyin Mutlu Akpınar çıktı. Adamlar partili. Kimse Vahap’ın CHP’liliğiyle ilgili bir şey söyleyemez. Kızgınlık, öfke, parti içi yarış ve rekabeti yaşarsın ama sandık kapanıp sonuç alındığında, sonunda olumsuz şeylerle anılırsınız. Demokrasi dibine kadar açılacak.
Şakir Başak kongrenin en güçlü adamıydı. Yaptıklarıyla kendi kendini imha etti. Konsantrasyonu dağıldı. Eylem yapmıyor. İlçe başkanlığını bırakacak, yerine Çağrı Gruşçu’nun geleceği konuşuluyor. Dün toplantı yapmış yarısı gelmemiş. İnsan kendi kendini bitirir. Bu partinin delegasyonunun öyle bir vicdanı var ki, herkese hak ettiğini veriyor inan.
Adem Nakçı: Bu partiye nasıl geldikleri, girdikleri belli olmayan adamların ya da pazarlıklarla belli olanların Vahap’ı disipline sevk etmesi senin dediğin gibi ihanettir. Karabağlar’da uzun süre oturdum. O partinin vicdanı öyle gelişmiş bir kavram ki. Deve dişi gibi yıllardır siyaset yapan adamlar var. 2019’da öyle bir hesap kesecekler ki bu adamlar, kimin nerde nasıl iş yaptığını çok iyi biliyorlar. O Karabağlar’da kazandım diye görünenler zaferi kazandılar, bir savaşta zafer çıkardılar, o zaferden sonra ikinci zaferleri olmayacak. Bu seçimde Karabağlar il başkanlığında blok olarak hareket etmeyecek. Bu kongrenin Karabağlar’ın en büyük kaybedeni Suat Erdil ve Bünyamin Yolal. Bir onla görüş bir bunla görüşürsen kendi kendini bitirirsin. İkisi de belediye başkan adaylığı düşünüyordu. Buca, Konak, Karabağlar en kilit seçimde de kimse blok beklemesin. Mustafa Kocaoğlu bu üç seçimde kazanacak. 60’dan aşağı delegeyle girmeyecek il başkanlığı kongresine.
Sayfa başına git
