EGEPOSTASI- Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmirTV’de yayınlanan 8. Gün programında ülke ve kent gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar’ın milletvekilliği aday adaylığı açıklamasını yorumlayan Umutoğulları, il başkanlığı yarışını da değerlendirdi.
AK Parti İzmir milletvekillerinin performanslarını da ele alan Umutoğulları, AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan'ı sert sözlerle eleştirdi.
“İYİ BİR YERDE OLMASI GEREKİR”
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Kırkpınar’ın milletvekilliğini hak ettiğini savunan Umutoğulları, “Sayın Kırkpınar çok önemli bir görev yaptı. Siyasette ahde vefa önemli. İl başkanıyken çok başarılı işler yaptı. Özellikle CHP ile olan ittifak uyumunu en iyi sergileyen il başkanlarından biri oldu. Paydaşlık yaptığı CHP’yle hiç karşı karşıya gelmedi. Bazen çatlaklar yaşandı ama kendisi hep toparlayıcı oldu. Dolayısıyla bu kadar önemli işler yapmış birinin ilerleyen dönemlerde iyi bir yerde olması gerekiyor. Umuyorum ki İYİ Parti üst yönetimi de Kırkpınar’a hak ettiğini verir” dedi.
“DERVİŞOĞLU’NUN KONGREDE ETKİLİ OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
İYİ Parti’nin il kongresinde adaylık yarışına da değinen Umutoğulları, adaylıkta adı anılan isimlerden Öztürk Keskin’in daha avantajlı olduğunu belirten “Adaylara geldiğimizde… 2 adayın ismi konuşuluyor. Ama sadece iki adayın nitelikleri ve becerilerine göre kongreler olmuyor. Biz bunu geçen kongrelerde de gördük. Özellikle Aytun Çıray ve Müsavat Dervişoğlu çekişmelerini kongrelerde hissetmiştik. Ben yine Sayın Dervişoğlu’nun kongrede etkili olacağını düşünüyorum. Ben onun destekleyeceği adayın avantajlı durumda olacağını düşünüyorum. Ben Sayın Dervişoğlu’nun işi delegenin isteğine bırakacağını düşünmüyorum. Bu anlamda Emre Yıldıran daha avantajlı görünüyor .Özellikle Genel Merkez’in desteğini alma konusunda… Aklıma şu soruyu getiriyor: Yukarıdan bu sinyali almamış ya da kendisine görev tebliğ edilmemiş birisi neden görevinden istifa etsin? Ben kendisine bir işaret geldiğini ve bu nedenle istifa ettiğini düşünüyorum. Ama kendisinin uzun süre genel merkez düzeyinde siyaset yapması bence bir handikap. Toparlayıcı olur mu bu ilerleyen dönemlerde görülüyor. Bir diğer aday da Öztürk Tekin. Bu isim de teşkilatların içinden gelmiş. Emre Yıldıran’a göre daha çok teşkilatlarının içinde olan neredeyse 1,5 yıldır ilçe teşkilatlarını gezen ve ihtiyaçlarını kendi cebinden karşılayan bir isim. İYİ Parti'nin seçim stratejisi CHP’ninkine çok benziyor. Yöneticiler, yukarıdan gelecek işarete göre hareket ediyor. İYİ Parti’de de bunun olacağını düşünüyorum. Büyük bir sürpriz olacağını düşünmüyorum. Ben genel merkez bir adayı desteklerken diğer adayın listeyi deleceğini düşünmüyorum” diye konuştu.
ÖZALAN’A ELEŞTİRİ KAYA’YA ÖVGÜ
AK Parti İzmir milletvekillerinin 5 yıl karnelerini de çıkaran Umutoğulları, Hamza Dağ ve Alpay Özalanı eleştirirken Mahmut Atilla Kaya ve Ceyda Bölünmez Çankırı’yı başarılı bulduğunu ifade etti.
Umutoğulları şunları söyledi; “Milletvekillerinin performansı partilerine direkt sirayet ediyor. Hamza Dağ ile başlayalım… Kendisi 2 dönemdir genel merkezde siyaset yapıyor. Çok İzmir endeksli bir şey konuşmuyor. Benim çok doğru bulmadığım ve AK Parti’ye çok zarar verdiğini düşündüğüm Hamza Dağ’ın politikalarından biri HDP’ye karşı tavrı. Genel Merkez ne diyorsa Hamza Dağ da aynısını söylüyor. Dolayısıyla yereldeki siyasetçiler de bunların ciddi sıkıntısını yaşıyor. Mesela bir belediye başkanı düşünün. Sokağa indiğinde bir vatandaşın problem varsa HDP’li ya da CHP’li bir seçmen olarak bakmıyor. Sorunu çözmek için uğraşıyor. Dolayısıyla insanlar işlerini çözdüğü için bu isimlere bir minnet duygusuyla yaklaşıyor. Ancak Hamza Dağ’ın bu tip sadece tabanına yönelik açıklamaları başkanları zor durumda bırakıyor. Ben bir İzmirli olarak İzmir’den uzak durmuş, İzmir'deki yatırımlara katkıda bulunmamış bir kişinin sadece kendi tabanına hitap eden bir ismin yeniden aday olmasını doğru bulmuyorum. Bu nedenle Hamza Dağ’ın 3. Dönemden sonra bu kadar yeterli diyerek yeniden aday olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ben kendisine 5 üzerinden 3 veririm bir İzmirli ve gazeteci olarak. Kendisinin İstanbul milletvekili olmasıyla İzmir milletvekili olması arasında hiçbir fark yok.
BAZI İSİMLERİN VARLIKLARI ÖNEMLİDİR
Binali Yıldırım… Kendisi AK Parti İzmir tabanında çok sevilen bir isim. Kendisi genellikle ulusal siyasetin içinde bulundu ve İzmirli başbakan sıfatını alan bir isim. Ben Binali Yıldırım’ın buradan aday olmasını çok yanlış bir karar olarak görmüyorum. Sebebi de şu: Bazı isimler vardır. Varlıkları sembolleşmiştir ve varlıkları önemlidir. Binali Yıldırım da öyledir. Ben kendisi gibi bakanlık düzeyinde çalışmış ve önemli işlere imza atmış bir ismin İzmir için avantaj olduğunu düşünüyorum. Yıldırım’a 5 üzerinden 5 veririm.
HİZMET İÇİN TELEVİZYONLARA ÇIKIP KAVGA ETMEYE GEREK YOK
Ceyda Bölünmez Çankırı, enteresan bir siyasetçi. Hiçbir programa çıkmadı ve röportaj vermedi. Kendine göre bir çizgisi var. Kendisi İzmir’e geldiğinde ithal aday olarak eleştirildi ama biz İzmirli siyasetçi kadınları da gördük. Kendisi çok gösterişi sevmeyen ve mecliste olmadığında zamanının çoğunu sahada geçiren bir isim. Televizyona çıkıp kavga polemiği yapmak yerine İzmir’i anlamaya çalışan ve İzmir için çalışan bir milletvekili. İnsanlar artık kavga sevmiyor. Milletvekili olduğunuzu kentin sorunlarıyla ilgilenip bunları çözdüğünüzde zaten görevinizi yerine getirmiş oluyorsunuz. Bunun için televizyonlara çıkıp kavga etmeye gerek yok. Karnesine de 5 veriyorum.
KAYA’YA TAM NOT
Mahmut Atilla Kaya… Onunla ilgili yapacağım yorum biraz daha duygusal olur. Kendisi insan olarak da siyasetçi olarak da çok sevdiğim bir isim. Zaman zaman bazı ıkışlarını beğenmesem de kendisi kent için çok çalışan bir isim. Partinin birçok kademesinde görev yapmış önemli siyasetçilerinden biri. Mahmut Atilla Kaya’yı şöyle tanımlayabiliriz: AK Parti teşkilatlarını ayakta tutan ve AK Partili olmanın ne demek olduğunu hissettiren bir politikacı. Ben zaman zaman yaptığı olumsuz eleştirilere rağmen kendisinin AK Parti içinde önemli bir isim olduğunu düşünüyorum. Kendisi sürekli sokakta. Baktığınızda ekonomik krizin bu kadar derinden hissedildiği bir dönemde iktidar milletvekilleri sokağa çıkmaya çekinir. Ama o çekinmiyor. Çıkıyor ve halkı dinliyor. Zaten halkla bütünleşmemiş bir siyasetçinin olmaması gerekiyor. Karnesine de 5 veriyorum.
O ŞOVUN BİR PARÇASI OLMAK İSTİYOR
Necip Nasır… İş dünyasında önemli bir isim. Necip Nasır, bir milletvekilinden ziyade İzmir’de bir STK başkanı gibi. Yani bütün kitlesel örgütlerle ilişkili. Toplumsal sorunların çözümü noktasında ciddi mesailer harcadı. Son dönemlerde Necip Beyde de bir İzmir siyasetinde polemiklere girme sevgisi başladı. Biz zaten siyaset şov işi dedik ve o da bu şovun bir parçası olmak istiyor. Necip Nasır’a 5 veriyorum.
FUTBOLCULUK BAŞARISINI SİYASETTE GÖSTEREMEDİ
Alpay Özalan… Kendisi eski futbolcu. Futbolculuk başarısını siyasette gösteremedi. İzmirlilerin en çok sevdiği futbolculardan biriydi ama siyaset konusunda agresif tavırlarıyla İzmirlilerin en çok sevmediği bir milletvekili. İzmir’de olmayan, sahaya çıkmayan bir milletvekili. Siyasetçi olması zaten yanlıştı bundan sonra aday gösterilmesi de çok yanlış. Karnesine sıfır veriyorum ben.
İLÇE BAŞKANI GELDİ İLÇE BAŞKANI GİTTİ
Yaşar Kırkpınar, ilçe başkanlığından geldi. Milletvekili adayı gösterilmesine de şaşırmıştım. Kendisi Kemalpaşa siyasetinden geldi orada da kaldı. Ben kendisinin önemli bir işini duymadım. Puan vermek de istemiyorum. Bu kentte bir sorunu gündeme getirdiği ya da sokağa çıktığını gördük mü? Hayır. İlçe başkanı geldi ilçe başkanı gitti.
ADAYLIK İÇİN 3 İSİM
Önümüzdeki dönemde İzmir’dne milletvekili adayı olabilecek isimler hakkında da değerlendirmede bulunan Umutoğulları, 3 isme dikkat çekti ve “Teşkilatın içine baktığımızda Kerem Ali Sürekli’nin aday gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hem teşkilatlardaki başarısını hem de uzun süredir il başkanlığı yapmasını göz önünde bulundurursak bu aday gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama kendisinin bir itaatkar yanı da var. partisi il başkanı ol derse aday adayı olmaz. Ama ben kendisinin aradığımız milletvekillerinden biri olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal. Özellikle meclisteki performansını göz önünde bulundurunca milletvekili adayı olması gerektiğini düşünüyorum. Milletvekili olması durumunda meclisteki performansının üstüne koyarak performansını artıracağını düşünüyorum. 2. isim de AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Eyyüp Kadir İnan. Bence çok önemli işlere imza atıyor kendisi. Bu 3 ismin önümüzdeki dönemde görev alırlarsa önemli işlere imza atacakları düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“NEFES ALINACAK MEKANA İHTİYAÇ VAR”
Kent gündeminin son dönemde en çok tartışılan konusu olan Buca Cezaevi alanının nasıl değerlendirileceğine ilişkin tartışmalarda da yeşil alan vurgusu yapan Umutoğulları, “Burası bakanlığın yetki alanında. Ama şunu da söylemek gerekiyor. Bugün Mahmut Atilla Kaya'nın alanla ilgili bir açıklaması vardı. 70 bin metrekarelik alanın 42 bin metrekaresinin yeşil alan olacağını söylüyor. 750 de konut yapılacağını söylüyor. İzBB Başkanı Tunç Soyer ve Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç’ın alanı yeşil alan yapma önerisi var. Eğer ki siz oraya 750 konut yaparsanı” oraya araç da gelecek .Bu da trafik yükü demek. Buca, İzmir’in en büyük metropol kentlerinden biri. İnsanların nefes alacağı bir mekana ihtiyaç var. bu nedenle Büyükşehir MEclisinde alınan karar çok önemli. Bu nedenle bakanlığın da bu planı önemsemesi gerekiyor. İnşaat alanı oraya hiçbir şey kazandırmadığı gibi yoğunluğu da artıracak. Biz İzmirliler olarak oranın yeşil alan olmasını istiyoruz” dedi.