EGEPOSTASI- Ege Postası imtiyaz sahibi Mithat Umutoğulları’nın AK Parti Bayraklı Meclis Üyesi Ramazan Demir tarafından telefonla aranarak tehdit edilmesinin ardından İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından olaya ilişkin bir açıklama yapılmaması dikkat çekti.
İGC Yönetim Kurulu Başkanı Dilek Gappi’nin yönetim kurulu toplantısında Umutoğullları’nın tehdit edilmesi olayına ilişkin, ‘o bizi tanımıyor, biz de kınamıyoruz’ ifadelerini kullandığı ifade edilirken, Gappi’nin bu sözleri Umutoğulları tarafından tepkiyle karşılandı.
KİŞİSEL TARTIŞMA MI İKTİDAR KORKUSU MU?
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Gazeteci Mithat Umutoğulları, “Sevgili Dilek Gappi’ye buradan birkaç sorum olacak; Uzun yıllar medya sektöründe önemli başarılara imza atmış bir kurumun yöneticisi olarak, sizinle yaşadığımız kişisel tartışma mı bu kararı etkiledi yoksa tehdit eden kişinin iktidar partisinden olması mı? Bu kararda iktidardan korkmanızın etkisi var mı, yoksa sadece beni mi sevmiyorsunuz? Daha önce kendi meslektaşlarını 5 kuruş para için karalayan "bir onursuzu" kınamayan bir cemiyet mi olmalıydınız? Disiplin soruşturması açmamak, bu yapılan eylemlere göz yummak ona ortak olmak değil mı?” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Umutoğulları’nın açıklamanın tamamı şu şekilde;
“İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Dilek Gappi: “Kınamıyoruz çünkü… Eee… Çünkü işte!”
Sevgili okurlar, geçtiğimiz hafta yaşadığım tehdit olayı üzerine Gazeteciler Cemiyeti toplanmış, yaşanan olayı masaya yatırmış. Ancak bir yanlış anlaşılma var: Olayın ne olduğuna değil, olayın kimin başına geldiğine bakılmış. Ve sonuç olarak, “O bizi tanımıyor, biz de onu kınamıyoruz” diye bir karara varılmış.
Evet, şaka gibi ama maalesef gerçek!
Bunu söyleyen kim mi? Bizzat Cemiyet Başkanı Dilek Gappi. E hadi bakalım, bu noktada bir duralım ve düşünelim:
Neden bir gazeteci, gazeteciler cemiyetini tanımadığını söyler?
Şimdi neden cemiyeti tanımadığımı söylediğime gelince; Cemiyet üyesi hakkımızda iftira atar ve iftira atılanların içinde cemiyetin kendi yöneticisi varsa ve cemiyet bu yapılan onursuzluğu ispatlamamıza rağmen kendisine maddi destek almak için kendi meslektaşlarını karalayan "bir onursuzu" İzmir Gazeteciler Cemiyeti kınamıyor ya da disiplin soruşturması açmıyorsa ve bu yapılan eyleme sessiz kalarak ortak oluyorsa neden tanıyayım ki… Zaten onurlu bir insana yakışan böyle "onursuzluklara ortak olanları"ve onun karşısında durmak değil mi?
Tabii ki tanımamak!
Sevgili Dilek Gappi’ye buradan birkaç sorum olacak;
Kişisel Tartışma mı, Yoksa İktidar Korkusu mu?
Uzun yıllar medya sektöründe önemli başarılara imza atmış bir kurumun yöneticisi olarak, sizinle yaşadığımız kişisel tartışma mı bu kararı etkiledi yoksa tehdit eden kişinin iktidar partisinden olması mı? Bu kararda iktidardan korkmanızın etkisi var mı, yoksa sadece beni mi sevmiyorsunuz?
Onursuzluklar Karşısında Sessizlik?
Kendi meslektaşlarını 5 kuruş para için karalayan bir onursuzu kınamayan bir cemiyet mi olmalıydınız? Disiplin soruşturması açmamak, bu yapılan eylemlere ortak olmak mı gazetecilik etiği?
Sevgili okurlar, durum bu kadar net. Gazeteciler Cemiyeti’nin tavrı, bir gazeteci olarak karşılaştığım tehdit olayını kınamak yerine, kişisel husumetlere ve korkulara dayanıyor. Kısacası, “Kınamıyoruz” çünkü…
Eee… Çünkü işte!”
Sözlerimi bitirirken, Dilek Gappi’ye ve cemiyete bir öneride bulunmak istiyorum: Belki de bir dahaki sefere, gazetecilik etiği ve onuruna uygun hareket etmek, meslektaşlarınızı savunmak için kararlar alırsınız. Ama sanırım, bu da sizde biraz zor.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
