Çalışma hayatının her alanında yer almaya başlayan kadınlar, erkeklerle özdeşleşen zorlu mesleklerde de kendilerini kanıtlıyor.
İtfaiyecilik, pilotluk, ambulans şoförlüğü, polislik gibi mesleklere sahip kadınlar, azim ve başarılarıyla dikkati çekiyor. İş yaşamının yanında, çocuk bakımı ve ev işleriyle de meşgul olan kimi kadınlar bu nedenle çifte mesai yapıyor.
Çeşitli sektörlerde görev alan kadınlar, meslekleri nedeniyle giydikleri üniformalarıyla göz dolduruyor.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla AA objektiflerine poz veren üniformalı kadınlar, çalışma hayatında kimlikleriyle var olmanın anlamını anlattı.
İzmir'de İl Jandarma Komutanlığında jandarma astsubay kıdemli başçavuş olarak görev yapan 30 yaşındaki Şaziye Saban, kadın olarak çok zor ancak çok gurur verici bir görev yaptığına inandığını söyledi.
Harp okulunda okumak istediğini ancak sınavlarda istediği sonuca ulaşamayınca beden öğretmenliği okuduğunu, daha sonra jandarma teşkilatına katıldığını ifade eden Saban, üniformasını gururla taşıdığını dile getirdi.
MESLEKTEN ZİYADE VATANİ GÖREV
Pek çok okulda genç kızlar ile bir araya geldiklerini söyleyen Saban, "Onlara askerliğin, herhangi bir meslek olmaktan ziyade vatan görevi olduğunu anlatıyoruz. Kurtuluş Savaşı'nda erkeklerini savaşa gönderen kadınlar cepheden geri durmayarak ellerinden geleni yaptı. Biz de o mücadeleyi kızlarımıza anlatıyoruz. Onların gözlerindeki ışıltı bizleri memnun ediyor." dedi.
Zorlu mesleklerden biri olarak bakılan itfaiyeciliği tercih eden 28 yaşındaki Hülya Ercan da kadının yapısı gereği cesur, duygusal ve detaycı olduğunu bu nedenle de her alanda çalışabilecek güce sahip bulunduğunu vurguladı.
İş sahibi olma konusunda kadın-erkek ayrımı yapılmaması gerektiğine dikkati çeken Ercan, şöyle konuştu:
"Kadın kimliğimizle nasıl hayatın her alanında var olabiliyorsak çalışma ortamında da varız. Kadın olarak özellikle erkek işi gibi görülen mesleği yapmak gurur verici. Ailem ilk başlarda endişelendi ama daha sonra bu fikre alıştılar. Bana güvendiler ve her zaman da destekliyorlar. Eşim de işimdeki nöbet sistemine rağmen bana her zaman destek veriyor."
Emniyet teşkilatında 17 yıldır görev yapan, son yıllarda da mesleğini deniz polisi olarak sürdüren 36 yaşındaki Zuhal Canel ise deniz tutkusu olanlar için heyecan verici bir işi olduğunu söyledi.
Denizde olmayı çok sevdiğini ifade eden Canel, "Emniyet teşkilatının bir mensubu olarak üniformamı gururla taşıyorum. Diğer meslektaşlarımla aramızdaki fark onlar karada biz denizde emniyeti tesis ediyoruz." şeklinde konuştu.
Sahil Güvenlik Hava Komutanlığında görevli pilot binbaşı Elif Tuğçe Özüren de 5 yaşındayken ziyarete gittiği Deniz Kuvvetleri Komutanlığında pilot olan eniştesinden etkilenerek bu mesleği yapmaya karar verdiğini anlattı.
"KOKPİTE İLK 5 YAŞINDA OTURDUM"
Eniştesinin görev yaptığı birlikte uçak ve helikopterle tanıştığını aktaran Özüren, "Kokpite ilk 5 yaşında oturdum. Büyüdükçe uçma heyecanım bir tutkuya dönüştü. Çocukluk hayalimin peşinden koşarak önce Harp Okulunu ardından da pilotluk eğitimimi tamamladım." dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesinde temizlik işçisi olarak çalışan 35 yaşındaki Pınar Ekinci, hem evde hem de belediyede çalıştığını belirterek, iş hayatına başladıktan sonra kendisini daha iyi ifade edebildiğini söyledi.
"MEŞAKKATLİ AMA GURUR VERİCİ"
Balçova İlçe Emniyet Müdürü Süheyda Tuğbay da 19 yıldır emniyet teşkilatının içinde olduğunu vurguladı.
Meşakkatli ama gurur verici bir iş yaptığını anlatan Tuğbay, "Diğer meslek gruplarına göre daha fazla koşuşturmacanın içerisindeyiz. Kadın yöneticiler olarak bazı durumlarda daha duygusal yaklaşabiliyoruz. Tüm zorluğa rağmen işimin verdiği manevi haz beni çok mutlu ediyor." diye konuştu.
Çocukluk dönemlerinde avukat daha sonra da savcı olmayı istediğini söyleyen Tuğbay, "Aynı zamanda şehit çocuğuyum. Babam, özel harekat başkomiseriydi. Onun bıraktığı yerden devam etmek ayrıca gurur verici. Babamla birlikte çalışabilmeyi çok isterdim." ifadelerini kullandı.
Pilot Selin Seval ise 8,5 yıldır uçtuğunu belirterek, "Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bana tanımış olduğu haklarla istikbalimi göklerde sürdürmekteyim." diye konuştu.
Özel bir havayolu şirketinde kabin amiri olarak çalışan Sermin Acar da kadın kimliği ile çalışma hayatında bulunmanın, çağdaş, aydınlık ve üreten kadın olmanın gururunu taşımak olduğunu ifade etti.
Mesleğe 1998 yılında başladığını dile getiren Acar, "Gökyüzünde kadın olmak benim için 'İstikbal göklerdedir' cümlesini gururla taşımaktır. Özellikle çalışan bir kadın ve anne olarak Dünya Kadınlar Günü'ne özel kadına değer veren nesiller yetiştirelim. Kadın isterse dünya değişir." diye konuştu.
Gaziemir Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesinde görevli kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Müjde Soyer, kadının görevinin meslekleriyle sınırlı olmadığını belirterek, "Evi çekip çevirirken çocukları büyüten kadınlarımızın yoğun iş hayatı içinde olması çok özel olmakla birlikte yorucu ve yıpratıcı. Tüm bu işleri başarabildiğini herkese ve kendine kanıtlamak ise mutluluk ve motivasyon kaynağı." dedi.
Avukat Ayşe Eylem Erkıpçak, mesleğinin bilgi, güç, cesaret ve hakkaniyet gerektirdiğini ifade ederek, büyük sorumluluk taşıdığını, bir kadın olarak adaletin gerçekleşmesi adına çalışmanın ve bağımsız savunmanın temsilciliğini üstlenerek görev yapmanın onur verici olduğunu söyledi.
Cerrahi servis hemşiresi 36 yaşındaki 2 çocuk annesi Serap Şule Oktay ise mesleğini isteyerek seçtiğini ifade ederek, çocuklarla çalışma hayatının zor olduğunu ancak iki işi de birlikte iyi bir şekilde yürütmeye çalıştığını aktardı.
Yunus polis 21 yaşındaki Gamze Tekin de "Küçük bir çocuğun sana selam vermesi, yaşlı bir teyzenin 'helal benim kızıma' demesi, bir şehit babasının 'varol kızım' demesi emin olun bütün zorlukları perdeliyor." dedi.
Postacı Elif Mansur da Türk, posta teşkilatının bir mensubu olarak çalışmaktan mutlu olduğunu kaydetti.
Sağlık Bakanlığında 5 yıldır ambulans şoförü olarak görev yapan 30 yaşındaki Elif Tomba da, zorlu trafik koşullarında hastalara yardıma koşuyor. (AA)