Uzundere'de 'skandal'acele kamulşatırmaya Danıştay iptali

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüm kapsamına alınan Karabağlar ilçesinin Uzundere semtinde 20 ayrı alanda acele kamulaştırma yapılmasına dair karara yargı dur dedi. Konuyla ilgili itirazları inceleyen Danıştay, acele kamulaştırmada kamu yararı olmadığına hükmederken, söz konusu imar planlarının iptali ile ilgili talepleri ise reddetti. Konuyla ilgili açıklama yapan Avukat Mustafa Kemal Turan, kararın emsal teşkil ettiğine değinerek, “Devletin kasasından boşu boşuna para çıkıyor. Adalet bu yanlışa dur dedi ve bu karar tüm acele kamulaştırmalar

Haberler / İzmir

3 Ocak 2015 Cumartesi 15:51

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Yaklaşık 40 yıldır yaşadıkları imar çilesi yüzünden gündemden düşmeyen Balçovalı Arsa Mağdurları’na yakından ilgilendiren bir yargı kararı gündeme bomba gibi düştü. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Balçova Belediyesi’ne “Eşitlik istiyoruz, sorunlarımızı çözün” çağrısında bulunan arsa mağdurlarının avukatlığını üstlenen Mustafa Kemal Turan, Karabağlar’da dönüşüm kapsamına alınan ve riskli alan ilan edilen bölgede devlet tarafından verilen acele kamulaştırma kararını yargıya taşırken, 20 ayrı parselde hak sahiplerinin itirazlarını haklı bulan Danıştay 6’ıncı Hukuk Dairesi işlemin iptaline karar verdi. Konuyla ilgili olarak bir basın toplantısı düzenleyen Avukat Turan, “Artık kişiye ve holdinge özel imar uygulaması dönemi bitiyor. Bu eşitsizlik ve adalet bitecek. Biz mağdursak, ya bütün İzmir bizim gibi olsun, ya da biz İzmirli, gibi olalım” şeklinde konuştu.

VATANDAŞIN PARASI İLE ACELE KAMULAŞTIRMA

Karabağlar’da Yeni Fuar Alanı karşısında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından dönüşüm kapsamına alınan ve acele kamulaştırma kararı çıkartılan 20 ayrı parsel için başlayan yargı sürecinde adaletin dur dediğine dikkat çeken Turan şunları söyledi: “Milletin cebinden acele kamulaştırma parası ödeniyor. Hem de boş arsa için. Planı görmeden neyin parası ödeniyo? Acele kamulaştırmada ayrı bir hukuksuzluk ise itiraz hakkı dahi bulunmamasıdır. Danıştay buna yürütmenin durdurulması kararını verdi. Acele kamulaştırmaya hukuk dur dedi. Devletin kasasından boşu boşuna para çıkıyor. Bu para bizim vergilerimizle ödeniyor. Rantın acelesi mi olu? Son günlerde sıkça kullanılan bir yöntem olmaya başladı. Kamulaştırmaya ne gerek va? Bu karar Türkiye için emsal olacak örnek bir karardır.”

“HOLDİNGLERLE EŞİT HAKLAR İSTİYORUZ”

“Belediyeler bizim sorunumuzu çözemedi, sınıfta kaldılar” diyerek Balçova Arsa Mağdurları olarak yaşadıkları çıkmaza değinerek sözlerini sürdüren Avukat Mustafa Kemal Turan, “Ama Doğuş Holding’in işini çözdü. Belediye hizmet alanı ticarete açıldı ve bize verilmeyen haklar onarla verildi. Onlara yüzde 20’lik terk verilirken, bizde ise bu rakam yüzde 90’lara çıktı. Tam bir eşitsizlik, adaletsizlik sistemi. Biz de sorununun 644 sayılı kanun hükmünde kararname çerçevesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çözülmesini istiyoruz. Bu mağduriyeti onların gidermesini istiyoruz. Bakanlık kalkıp Bornova’da bir tek parseli kentsel dönüşüme sokuyor. Kentsel dönüşüm koca bir alandır. Sadece bir parseli kentsel dönüşüme sokarsanız, siz yüzde 18 KDV almayacaksınız ve orada o parselin sahibi olan Folkart Holding’in cebine bir anda 70 trilyon parayı koyuyorsunuz. İnsaf diyoruz. Bir tek parsele bu kıyağı veriyorsunuz. Yatırımcı için devlet yer istimlak ediyor” diye konuştu ve bitmeyen çileye bir an önce çözüm istedi.

“GÜÇLÜ OLAN İMARZADE, GÜÇSÜZLER İSE İMARZEDE OLUYOR”

Avukat Turan yaptığı açıklamasının sonunda hem yerel yönetime hem de merkezi hükümete seslenerek eşitlik çağrısı yaptı ve “Plan yapma yetkisi kimin elinde ise sınırsız gücü elinde tutuyor. Herkese eşit imar hakkı verilsin. Ben 40 yıldır beklerken, Doğuş Holding ise ihya oluyor. Yerel yönetim Koç, Doğuş Holding, Tekfen Rönesans, Yükseliş Holding’e bu hakkı verirken, Bakanlık da Folkart Holding için bir tek parseli kentsel dönüşüme sokuyor. Eşitlik ve adalet istiyoruz. Kentsel dönüşüm ciddi bir olaydır. Bir tek parseli alıp buna sokma çok ciddi bir eşitsizlik ve adaletsizlik örneğidir. Biz üç bin kişiyiz. 40 yıldır vergi ödediğimiz alan için bize hak verilmiyor. Öbür yanda bir yatırımcıya yüzde 20 terk, bize yüzde 90 terk. Güçlüye veriliyor, güçsüz ise eziliyor. Biz mağdursak, ya bütün İzmir bizim gibi olsun ya da biz İzmirli, gibi olalım. Güçlü olanlar imarzade oluyor, güçsüz olanlar da imarzede oluyor. Bu eşitsizlik ve adalet bitecek” dedi.