İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger emperyalizim pencesinden kurtuluş tarihimiz olan 9 Eylül nedeniyle bir mesaj yayınladı. Günümüzde yaşananları da vurgulayan Vali Köşger:
"İlimizi ve ülkemizi her alanda daha ileriye götürmeye çalışırken üzerinde yaşadığımız bu zorlu coğrafyada var olabilmenin, büyümenin ve güçlü kalabilmenin temel koşulunun mazimizi ve istikbalimizi doğru okumamız olduğunu asla unutmamamız gerekmektedir. Bu bağlamda sadece 9 Eylül 1922’yi değil, 15 Mayıs 1919’u da bütün kodlarıyla öğrenmenin ve bunu bir tarih bilinciyle değerlendirmeye tabi tutmanın kaçınılmaz bir gereklilik olduğu gerçeğini hafızalarımıza kazımamız gerekmektedir.
Zira bugün Bölgemizde ve gönül coğrafyamızda yaşanan gelişmeler, bir asır önce vatanımıza karşı başlatılan mütecaviz hamleleri uluslararası paylaşım savaşına dönüştürenlerin bu beyhude emellerinden vazgeçmediklerini göstermektedir" dedi.
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'in 9 Eylül mesajı şöyle:
Bugün Kurutuluş Savaşımızın başlama ve bitiş yeri olan İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 98. yıldönümünü milletçe hep birlikte gurur ve coşku içinde kutluyoruz.
Bilindiği gibi 9 Eylül, Türk Milletinin varoluş iradesini kıracak hiçbir gücün olmadığını, olamayacağını tüm dünyaya bir kez daha gösteren Kurtuluş Savaşımızın son aşamasıdır. Aziz Milletimizin bütün yokluk ve imkânsızlıklara rağmen büyük kahramanlıklar göstererek vermiş olduğu mücadelenin zaferle taçlandırılmasıdır. Tarihimizin en büyük inkılâplarından birisi olan Yeni Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna giden sürecin en önemli aşamasının başarılmasıdır; Cumhuriyet’in ilanının ve devamında gerçekleştirilen inkılâplar ile köklü değişikliklerin arifesidir.
Dolayısıyla İzmir’in Kurtuluşu büyük önem taşımaktadır. İzmir; Kurtuluş Savaşımızdaki bu öneminin yanında Türkiye'nin siyasi dinamizminde ve sosyo-ekonomik gelişmesinde daima kilit rol oynamıştır.
Geçen süre zarfında siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda gerçekleştirilen değişimlerle Türkiye'nin gelişmesiyle birlikte İzmir de büyük bir gelişme ve ilerleme kaydetmiş; sosyo-ekonomik bakımdan ülkemizin en gelişmiş kentleri arasında ilk sıralardaki yerini almıştır.
İlimizi ve ülkemizi her alanda daha ileriye götürmeye çalışırken üzerinde yaşadığımız bu zorlu coğrafyada var olabilmenin, büyümenin ve güçlü kalabilmenin temel koşulunun mazimizi ve istikbalimizi doğru okumamız olduğunu asla unutmamamız gerekmektedir. Bu bağlamda sadece 9 Eylül 1922’yi değil, 15 Mayıs 1919’u da bütün kodlarıyla öğrenmenin ve bunu bir tarih bilinciyle değerlendirmeye tabi tutmanın kaçınılmaz bir gereklilik olduğu gerçeğini hafızalarımıza kazımamız gerekmektedir.
Zira bugün Bölgemizde ve gönül coğrafyamızda yaşanan gelişmeler, bir asır önce vatanımıza karşı başlatılan mütecaviz hamleleri uluslararası paylaşım savaşına dönüştürenlerin bu beyhude emellerinden vazgeçmediklerini göstermektedir.
Hiç şüphesiz ki Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün kurum ve kuruluşlarıyla kendisini hedef alan bu beyhude gayretleri bir kez daha boşa çıkartacaktır. En zor zamanlarında bile dünyaya sadakat ve vatanseverliğin eşsiz örneklerini göstermiş olan Türk Milleti, bugün karşılaşılan zorlukları ve gelişme yolunda önüne çıkabilecek engelleri geçmişte olduğu gibi birlik ve beraberlik içinde, yine aynı güçle aşacaktır. Gücünü ve bekasını sağlayan enerjisini birlik, beraberlik ve hiçbir ayrıma dayanmayan kardeşliğinden alan Aziz Milletimiz, birbirine kenetlenerek birlik, beraberlik ve dayanışmasını sürdürecektir. Bizi tek millet, tek devlet, tek vatan yapan yüksek değerlerimize sahip çıkmaya ve bu değerleri yüceltmeye devam edecektir.
Tarih boyunca kadim milletler arasında ilk sıralarda yer almamızı sağlayan bu yüce değerlerin, bundan sonra da her türlü badireyi aşmamızı sağlayacağından asla tereddüt etmiyorum.
Milletimizin, birbirine sımsıkı kenetlenerek aydınlık geleceğe hep birlikte el ele yürümeye devam edeceğine yürekten inanıyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle; ecdadımızın bütün yokluk ve imkânsızlıklara rağmen büyük kahramanlıklar göstererek vermiş olduğu destansı mücadelenin son aşaması olan İzmir’in Kurtuluşunun 98. yıldönümünü tebrik ediyorum.
Bu anlamlı gün vesilesiyle, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, O’nun kahraman silah arkadaşlarını, Hasan Tahsin’i, Yüzbaşı Şerafettin ve arkadaşlarını, bu toprakları vatan yapan tüm aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz minnet, şükran ve rahmetle anıyorum.
Tüm İzmirli Hemşerilerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum."