ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmirli emek ve demokrasi örgütlerinden KESK’e bağlı Eğitim-Sen üyesi, Bornova Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Yunus Kurt 29 Aralık’ta sendikanın düzenlediği iş bırakma eylemine katıldığı gerekçesiyle ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle görevden alındı.
BİMER’e iletilen şikayet üzerine “acil” yazısı ile hakkında soruşturma başlatılan ve görevinden alınan eğitimci Kurt ile birlikte görevden alınan sendika üyesi sayısı 4’e, hakkında soruşturma açılan kişi sayısı da 16’ya yükseldi. Gelişmeler üzerine isyan eden emek örgütlerinin temsilcileri bugün soluğu İzmir Valiliği önünde aldı.
Son dönemde artan görevden alma olayları ve barış yanlısı eylemlerle ilgili olarak soruşturmaların artması üzerine eylem düzenleme kararı alan KESK, İzmir Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nü kararından geri adım atmaya çağırdı. Eğitimci Yunus Kurt’un görevden alınmasını alkışlarla ve ıslıklarla protesto eden eğitim emekçileri, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Direne direne kazanacağız”, “Yunus öğretmen yalnız değildir”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları ve pankartlar eşliğinde eylem yaparak mesai arkadaşlarına destek verdi.
Kararın hukuksuz olduğunu savunan ve gelişmeleri “Yıldırma operasyonu” olarak niteleyen KESK cephesi Konak’ta yaptıkları eylem ile eğitimcilerin mağdur edildiğini belirterek bir basın açıklaması düzenledi. Emek örgütleri adına hazırlanan ortak basın bildirisini okuyan KESK Dönem Sözcüsü Hasan Ali Kılıç baskılara boyun eğmeyeceklerinin altını çizerek, “İzmir Valisi’nin bugüne dek görevden aldığı tüm arkadaşlarımızı ve Yunus Kurt’u derhal görevine iade etmelidir. İzmir Valiliği bir hukuksuzluğa daha imza atarak baskı ve sindirme politikalarına bir yenisini daha eklemiştir. Arkadaşımızı isimsiz bir ihbarla, AİHM kararlarına aykırı şekilde adeta yangından mal kaçırır gibi acele notu ile görevden uzaklaştırıldı. Baskı, sürgün ve soruşturmalara direnen, mücadele eden herkese bedel ödetilen bir süreçten geçiyoruz. Baskıcı ve otoriter anlayışa karşı direnen bütün kesimler hedef alınmaktadır. Son üç ay içinde sendikal faaliyetlerinden ötürü 16 binden fazla arkadaşımız için adli idari soruşturma başlatılmış, 50 arkadaşımızın memuriyetine son verilmiş, 82 arkadaşımız da sürgün edilmiştir. Barış isteyenlere karşı korku kültürü yerleştirilmek istenmektedir. Sistematik bir yıldırma operasyonuyla karşı karşıyayız. Toplumun tüm kesimleri sindirilmeye çalışılıyor. Bizleri sindiremeyecek, yıldıramayacaksınız. Diz çökmeyeceğiz. Valilik bu hukuksuz uygulamalara bir an önce son versin. Keser döner, sap döner, yarın sıranın kimde olacağı belli olmayabilir. Demokrasi mücadelemiz sonunda kazanan biz olacağız ve sizler yargılanacaksınız. Mücadelemizden asla geri adım atmayacağız. Haklıyız, kazanacağız, susmayacağız. Baskılar bizi yıldıramaz” dedi.
Eylemin ardından kendisine destek veren isimlere teşekkür eden Yunus Kurt da yaptığı açıklamada, “İnadına barış dedim diye cezalandırılacaksam bu benim için olsa olsa şeref madalyası olur” dedi. Valilik önünde alkışlarla eylemine son veren eğitim emekçileri, açıklamanın ardından olayısz şekilde dağıldı.