TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye, mart ayında başlayan karantina sürecinde vaka sayılarının azalması ve salgının kontrol altına alınması nedeniyle 1 Haziran tarihinden itibaren son verildi. 1 Haziran’da başlayan kontrollü sosyal hayat ile birlikte “kontrol altına” alınan salgında vaka sayılarında yeniden bir artış başladı. Özellikle Kurban Bayramı’ndan sonra sıçrama yaşayan vaka sayıları Ağustos ayında kritik seviyeye ulaştı.
Ülkedeki özel ya da kamusal birçok kurumda Covid vakalarının görülmesinin ardından iş yerlerinde toplu Covid-19 testleri yapılmaya başlandı. Pozitif çıkan vakaların büyük çoğunluğu evde karantinaya alınırken, Sağlık Bakanlığı tarafından karantina kurallarını bozan vatandaşların yurtlara gönderileceği ve cezalandırılacağı duyuruldu. Bakanlık tarafından yapılan duyuruda, İl Sağlık Müdürlükleri tarafından vakaların tedavi süreçlerinin yakından takip edileceği bilgisi de verildi.
Ancak tedavi süreci konusunda Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan duyurular pratikte duyurulduğu gibi uygulanamadı. İl Sağlık Müdürlüğü’nün “aksak” tedavi uygulaması nedeniyle bazı vatandaşlar karantinada olmalarına rağmen henüz tedavi süreçleri başlatılmadı. Bu durumun mağdurlarından biri de 25 yaşındaki Oğuzhan Fetvacı oldu.
Fetvacı, koronavirüs testi pozitif çıkmasına ve dokuz gündür evde karantinada olmasına rağmen herhangi bir tedaviye başlanmadı. Sorunun çözümü için İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvuran ve sürekli olarak farklı bir merciye yönlendirilen Fetvacı’nın bir haftayı aşan uğraşları yanıtsız kaldı.
İzmir'de bir fabrikada çalışan Fetvacı, fabrikadaki vaka sayılarının artması nedeniyle toplu test yapıldığını söyledi ve şöyle devam etti; “Ben 3 Eylül’de teste girdim ve 4 Eylül tarihinde iş yeri hekimimiz test sonucumun pozitif çıktığını söyledi. Bunun ardından İl Sağlık Müdürlüğü ya da İlçe Sağlık Müdürlüğü’nün ekiplerinin en geç iki gün içerisinde tedavi sürecimi başlatmak adına evime geleceği bilgisi verildi. Benim eşim hamile. Ben bu yüzden eşime test yapılması hususunda bir aciliyet olduğunu bildirdim sağlık müdürlüğüne. İki gün içerisinde evimize ekipler geldi ve eşime test yapıp gittiler. Benim tedavi sürecim başlatılmadı ya da bununla ilgili herhangi bir şey söylenmedi. Ben bu durumu İl ve İlçe Sağlık Müdürlükleri’ni arayarak bildirdim. Aldığım cevap şu oldu; ‘Beyefendi sizin evinize gelmişler’. Ben kendilerine durumu açıklayıp eve gelen ekibin sadece eşime test yaptığını ve tedavi sürecimle ilgili herhangi bir şey yapılmadığını söyledim. Ve ‘Sadece test için gelen ekibin bana ne gibi bir faydası olabilir ki’ diye sordum. Yani evimize eşim için gelen ekip benim için de gelmiş gibi kaydedilmiş. Ben tekrar İl Sağlık Müdürlüğü’nü aradım. Durumu açıkladım. Bugün, testimin pozitif çıktığını öğrenmemin 9. günü. En geç iki gün içerisinde ilaç tedavisine başlanması gerekirken ve pozitif çıkan arkadaşlarım en geç ikinci günde ilaç tedavisine başlamışken ben dokuz gündür tedavi için bekliyorum. İl Sağlık Müdürlüğü’nü arıyorum, ilçeye yönlendiriyor. İlçeyi arıyorum ‘Biz ilaç vermiyoruz, İl Sağlık Müdürlüğü’nü arayacaksınız’ diyorlar. 184 SABİM hattını arıyorum, başka bir yere yönlendiriyorlar. Aradığım her yer beni başka bir yere yönlendiriyor ama tedavi sürecimle alakalı hiçbir bilgi verilmiyor.”
Tedavi sürecinde gösterilen ilgisizlik nedeniyle sıkıntı yaşadığını belirten Fetvacı sonrası için de kaygılı olduğunu ifade ederek, “Dokuz gün oldu. Evde karantinadayım. Bırakın evden çıkmayı odamdan çıkamıyorum. İlaç kullanamıyorum. Virüsü vücudumdan atıp atmadığımı bilmiyorum. 14 gün sonunda bir test yapılıp daha yapılıp yapılmayacağını soruyorum bana ikinci testi yapmadıklarını söylüyorlar. Ben odamdan dahi çıkamazken nasıl test yaptırmaya gideyim test yaptıramazken virüsü yenip yenemediğimi nasıl öğreneyim! Ben nasıl ailemin, arkadaşlarımın yanına gideceği? İnsanların bana bir önyargısı olacak. Benim sorunumla hiçbir şekilde ilgilenilmedi. Ben CİMER’e şikayetimi yapacağım. Bir an önce sorunumun çözülmesini ve yetkililerin sesimi duymasını istiyorum” dedi.