Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Haluk Koç, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. KPSS'de torpil iddiaları hakkında konuşan Koç, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederek "Biliyorsunuz KPSS dediğimiz bir engel var Türkiye'de. Bu KPSS olayında nelerin döndüğünü de ifade ettim. Bir kere daha burada ifade ediyorum Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda da bulunduk. 657 sayılı devlet memurları kanunun 59. maddesi istisnai kadroları düzenler. Bir iktidarın hakkı şudur; kendine yakın üst bürokrasiyi oluşturmak durumundadır bu istisnai kadroları kullanır. Bunda eyvallah, bunda hiçbir şey yok. Ama sen sana orada oğlunu, eşini, bacını, enişteni, amcanı, dayını oraya bir istisnai kadrodan zıplatarak devlet memuru sınava girmeden yap demiyor" dedi.
"TÜRKİYE'DE REJİM DEĞİŞTİRMEK İSTİYORSUN, BU AĞIR BİR SUÇTUR"
Gündemde olan başbakanlık sistemi hakkında konuşan Koç, "Biliyorsunuz İngiltere'de yazılı bir anayasa yok. Magna Carta'dan itibaren kurulmuş bir sistem var. Yabancı gazeteciler sormuş İngiltere'de avam kamarasını ziyaret ediyorlarmış. Ya demişler sizde kraliçenin avam kamarasını feshetme yetkisi var. Hiç düşündünüz mü demişler. Yani böyle bir yetkiyi kullansa ne olu? Yazılı bir şey yok ortada. İngiliz gazeteciler cevap vermiş, evet böyle bir yetki var ama kraliçenin aklına gelmez ki bunu kullanmak demişler. Yani kaç yüzyıllık 1210'lardan gelen bir Magna Carta'dan bahsediyoruz. Tam 805 yıllık bir Magna Carta gerçeğinden bahsediyoruz. Fransa 1789 devriminden sonra 5 kez sistemini revize ederek biliyorsunuz bugünkü yarı başkanlık sistemine geçmiş ve baktığınız zaman başkanlık dediğinizde bunun altında seçilmiş valiler, özerk bölgeler, federatif yapıya doğru gidişler. Bunların hepsi tarif edilen bu sistemi altta tamamlayan unsurlar olarak ortaya çıkıyor. Hani hedefin ne senin kardeşi? Senin hedefin n? Senin hedefin Türkiye Cumhuriyeti devletini kendi kafana göre bir şablona büründürmek ve ondan sonra da 100 yıl öncesinde emperyalist emellerin beceremediğini senin aracılığınla yapmak. Zaten bunu söylediğimiz zaman cumhuriyeti beraber kurduk. Seninle beraber kurmadık cumhuriyeti, sana karşı kurduk. Seninle beraber olanlara karşı kurduk. Sizler hep söylüyorum ben konuşmalarımda. Yani 1918'le 1923 arasında birinci dünya savaşı sonrasında o mücadeleler verilir iken Anadolu'da ve İstanbul'da koskoca bir imparatorluğun hem dini, hem siyasi iradesini yabancı işgal komutanlarına devreden iradesiniz siz. Sizin safınız orasıydı. Size karşı yapıldı bu mücadele. Bu kadar açık. Efendim biz cumhuriyeti beraber kurduk. Geç onu. Seninle beraber kurmadık cumhuriyeti. Sana rağmen kuruldu, sana karşı kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti bugün 76 milyon.
Belli bir eğitim seviyesinde kişi başına düşen gelir belli, çeşitli toplumsal katmanlar arasındaki uçurumlar belli. Yani az eğitimli ve ekonomik gücü kendi kendini geçindirmeye yetmeyen geniş bir kitlenin seçmen olarak bulunduğu bir yapı ve bunlara dönük her türlü kafandaki amacı yarı gizleyerek, yarı işte demin söylediğim değişik fırsatlarda ortaya dökerek kandırmak diyeceğim. Siyasi ulufeler vererek bir destek alıp sen Türkiye'de rejim değiştirmek istiyorsun. Bu kadar açık. Bu ağır bir suçtur. Yani 17 - 25 Aralık'ta çıkan hırsızlık, yolsuzluk, arsızlık, rüşvet, pislik. Bütün bunların ötesinde çok daha ağır bir suçla karşı karşıyalar. Ben bunu çok açık söylüyorum. Onun için sen bütün bu yolları kısarsan, demokrasiyi tarif eden tüm kurumları yok eder, kuralları bozar, yargıyı, yasamayı ortadan kaldırma girişimlerin olduğu sürece sen kafanda ne olursa olsun bunu gerçekleştirmek için neyi mubah görüyorsan kendine bütün bunlara karşı direnmekte meşru bir haktır. Bu da vardır" diye konuştu.
"AMCANI, DAYINI İSTİSNAİ KADRODAN ZIPLATARAK DEVLET MEMURU SINAVINA GİRMEDEN YAP DEMİYOR"
Atanamayan öğretmenler ve KPSS'de torpil iddialarına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Koç, Halk Tv canlı yayınında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını belirterek "Ankara'daki en büyük üniversiteler dahi şu anda çok büyük sıkıntı içindeler bilhassa tıp fakülteleri. Yoklukla baş etmeye çalışıyorlar. Ama diğer tarafta özel sektörün her alandaki yatırımları gayet net bir şekilde gidiyor. Bütün bu arkadaşlar için söylüyorum yanlış bir eğitim politikasının kurbanı hepsi. Nedir ? Yani Türkiye kendi büyüme hedeflerine göre kendi ihtiyacı olan değişik dallardaki insan gücünü planlı bir şekilde eğitme programı yapmamış durumda. Yani bir basit politikanın her biri kurbanı olmuş durumda. Ne kadar öğretmene ihtiyacım var, ne kadar din görevlisine ihtiyacım var, ne kadar mühendise, ne kadar İİBF mezununa ihtiyacım var alan olarak söylüyorum. Yani bütün bunların hesabı yapılmamış durumda. Sadece üniversiteye girmek için bir takım imkanlar açılmış. Öğretmenler için aynı şekilde formasyon programları hazırlanarak öğretmen olmaları sağlanmış. 320 binin üzerinde öğretmen ve diğerleri de yüksek sayıda mevcut. Bunun için sağlıklı bir eğitim programını Türkiye'nin yapılandırması gerekiyor ve bu kadrolara da devletin kısa zamanda sosyal bir sorun aynı zamanda. Mutlaka bir çerçeve içerisinde yapabileceğinin en üstünde kadro tahsisiyle şimdilik geçmesi gerekiyor. Ama eğitim programını kalkınma hedefine ve insan gücü hedefine göre planlamadıktan sonra bu sorun hep devam eder. Bunları hep söyledim. Biliyorsunuz KPSS dediğimiz bir engel var Türkiye'de. Bu KPSS olayında nelerin döndüğünü de ifade ettim. Bir kere daha burada ifade ediyorum Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda da bulunduk. 657 sayılı devlet memurları kanunun 59. maddesi istisnai kadroları düzenler. Bir iktidarın hakkı şudur; kendine yakın üst bürokrasiyi oluşturmak durumundadır bu istisnai kadroları kullanır. Bunda eyvallah, bunda hiçbir şey yok. Ama sen sana orada oğlunu, eşini, bacını, enişteni, amcanı, dayını oraya bir istisnai kadrodan zıplatarak devlet memuru sınava girmeden yap demiyor" ifadelerini kullandı.
"BUZDAĞININ ALTI DURUYOR"
Torpil iddialarına ilişkin yeni bir liste olup olmadığı sorulan Koç, "Var. Çok sayıda var. Ama söylediğim gibi yani buzdağının üstünü söyledik. Buzdağının altı duruyor. Buzdağının altı yani artık alt kademelerdeki kişilerin şunu, bunu demek yerine ben kamuoyunun dikkatini çekecek böyle anlı şanlı insanların birinci derece yakınlarının nasıl bu yolu kullanarak milletin hakkını çaldığını ifade ettim. Savcılıktan çıt yok. Bir tane o aynı manşeti atan gazetelerde bir tane bu haksızlığın üzerine giden bir kelime gördünüz mü' Yazık. Yani ondan sonra bakacaksınız biz Müslümanız. Siz Müslüman filan değilsiniz. Siz münafıksınız. Kandırıyorsunuz milleti, hakkını yiyorsunuz" şeklinde konuştu.