Ege Postası
Geri

Ve Kocaoğlu kararını verdi

Haziran 2004’te, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’nın vefat etmesi sonrası geldiği görevini 15 yıldır sürdürerek “İzmir’in en uzun süreli görev yapan başkanı” unvanını alan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, önümüzdeki yerel seçimlerde yeniden aday olup olmayacağıyla ilgili kararını basın toplantısıyla açıkladı. Kocaoğlu, 31 Mart 2019 seçimlerinde aday olmayacağını söyledi. Kocaoğlu açıklamasında "Değişimde ısrarcıyım" dedi, değişimin tehdit değil fırsat olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. Kocaoğlu, "Lider geri dönme talebinde bulunursa ne dersiniz" sorusuna "Olursa o zaman değerlendiririz" yanıtı verdi. Kocaoğlu '2019'da yokum' dedi
Ve Kocaoğlu kararını verdi
Haberler / Yerel Yönetimler
1 Ekim 2018 Pazartesi 11:40
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

HALİDE DEMİR POLATLI / EGEPOSTASI - Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonra “Değişim şart” diyerek, CHP Genel Merkezi’ne karşı imza hareketi başlatan Muharrem İnce’den yana tavır alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bugün yaptığı basın toplantısıyla önümüzdeki yerel seçimlerle ilgili kararını açıkladı. Kocaoğlu  Mart 2019'da aday olmayacağını belirtirken, "Değişimde ısrarcıyım" vurgusu yaptı, değişimin tehdit değil fırsat olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Kocaoğlu, "Lider geri dönme talebinde bulunursa ne dersiniz" sorusuna "Olursa o zaman değerlendiririz" yanıtı verdi. Kocaoğlu'nun "Gerektiğinde zirvedeyken bile bırakmasını bilmek gerektiğine son örneğim de bu olsun" sözleri dikkat çekti.

Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde sadece basın mensuplarının ve basın-yayın kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı basın toplantısında konuşan Kocaoğlu, "O açıklamayı yaptığım gün ne dediysem, bugün de aynı noktadayım. Yaşamım boyunca kimsenin adamı olmadım. Ne düşünüyorsam onu söyledim. Ne söylediysem onu yaptım. Ne yaptıysam arkasında durdum. Gizli hesaplarım yok. Çıkar peşinde koşmadım. Atadan Cumhuriyet Halk Partiliyim. 14.5 yılda, samimiyetle elimden gelenin daha fazlasını yapmaya çalıştım. İzmir'in aydınlık geleceği için çok önemli işlere imza atmaya çalıştım. İzmirliler üç dönemdir beni belediye başkanı yaptı. 31 Mart'ta aday olmama kararımı açıklıyorum" dedi. 

Başkan Kocaoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

"Bilenler bilmeyenlere anlatsın kolaylığına kaçmadan özet geçmek istiyorum. 2004 yılında başkanın ani vefatından sonra hazırlıksız geldiğim bu görevde ilk üç yıl boyunca hep emanetçi gözüyle bakılan bir başkan oldum. Birkaç istisna dışında aday gösterilmeyeceğim konuşuluyordu. Bende proje anlamında da beklenti yoktu. Ama böyle düşünenler beni hiç tanımamıştı. Yaşamımını en onurlu yılları olarak gördüğüm başkanlık döneminde büyük sorumluluğun hakkını verebilmek için insan üstü tempoyla geceli gündüzlü çalıştım. O dönemde çok önemli işler yapmış. Sağlam temeller atmıştım. Süreç beni bir anda CHP’nin doğal adayı haline getirdi. Yüzde 56 gibi rekor oyla ipi göğüsledim. 30 ilçenin 28’inde CHP bayrağını yükselttim. 2014 yılında iktidar partisi Erdoğan’dan sonra Binali Yıldırım’ı aday gösterince ben de 15 dakika sonra il başkanlığna giderek adaylık dosyamı verdim. Bu meydan okumayı yapmak zorundaydım. Yüzde 50 ile kazanan taraf biz olduk. İzmir için çalışmaya, üretmeye devam ettik ilk günkü heyecanla.

Projelerin sıralandığı bir bülten verilecek. İzmir modeli adını verdiğimiz yerelden kalkınma stratejimiz üzerinden ana başlıklar vereceğim. İzmir modeliyle bizi ayrıştıran ilkeler bilimi ve aklı sürekli gündemde tutan ve buna dayalı bir stratejiyle yönetmemizdir. Katılımcı yönetim anlayışıyla fikirden projeye uygulamaya bütün safhalarda, konunun uzmanlarıyla hemşehriliremizle birlikte karar verip uygulama. Bunların hepsini yapabilmek için kendine yeten güçlü bir finansman yapısıdır. Göreve geldiğimiz finans yönetimi kararlarıyla Türkiye’nin en önemli, finans yapısı en sağlam, dünya ölçeğinde ulaşılması çok zor uluslararası kurumlar tarafından 3 A kredi notuyla değerlendirilen birkurum haline geldik. Bunu yapamasaydık bugünkü yaptıklarımızın hiçbirini başarma şansımız yoktu. Çünkü projeleri götürecek gücümüz yoktu. Bu sayededir ki fert başına düşen yatırımlarımızı 28 kat arttırdık. Tasarruf yaptık. Kaynak yarattık. Gerekli projeleri yaptık. Doğru bir yol haritası ve ihtiyaç olan proje demetleriyle öncelik sırasını doğru belirleyerek, kaynaklarımızı doğru kullanarak bu noktaya geldik. Popülist projelerden ve harcamalardan kaçındık. En acil olanı yapmak için çok büyük özen gösterdik. Kentin alt yapı problemlerini çözecek 14,5 yıldır geleceğe yatırım yaparak bugünlere geldik. Bugün kentin çevre yatırımlarında, hizmet sektörü, kültür sanat, sanayi, tarım altyapısında eksiklerimizi hemen hemen tamamladık. Yenileri yapılacak. Nüfus artıyor. İlave yapılacak, revizyonlar yapılacak.

Şehircilik hedefinden ayrılmadan kentin sadece bugününü değil geleceğini de planlayarak ve bu planlardan taviz vermeden, betonlaşmayı minimuma indirerek çalışmalarımızı sürdürdük. 2010 yılına kadar kısmen 2011 yılına kadar merkezi hükümetin yaptığı ranta dayalı planları yargı süreçlerinde iptal ettirerek kentimizi korumak mümkün oldu. 2011 yılından sonra davaları kaybettik ama. Yine de biz mücadelemizi sürdürmek için hiç olmazsa görevimizi yapıp tarihe bir not düşmek için hatalı olduğuna inandığımız konularda hukuk sürecini sonuna kadar takip ettik.

Havamızı suyumuzu toprağımızı körfezimizi korumak için Türkiye’de hiç eşine rastlanmamış bir yatırım hamlesiyle su şebekelerinin yenilenmesi, yağmur suyu şebekelerinin ayrıştırılması, bir deniz kenti olan İzmir’in doğal afetlere karşı korunması için her türlü yolu, yöntemi, teknolojiyi uygulayarak, arıtmada Türkiye lideri olarak birçok yatırım yaptık. İZSU Genel Müdürlüğümüz bu konuda destan yazdı. Birkaç ilçemizde yer sorunundan dolayı arıtma yapamadığımız ilçeler var. Ama artık beldelerde köylerde arıtmalarla doğamızı korumak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

YÜZÜLEBİLİR KÖRFEZ'E AZ KALDI

Çevre yatırımları konusunda biz hedef olarak koyduğumuz yüzülebilir körfez hedefine çok az bir zaman kaldı. Körfezin suyu şu anda yüzülebilir noktada. Ancak kalitenin daha da artması gerekmektedir. Bunun içni de ÇED raporu alınmıştır. Sirkülasyon kanalının yapılacağı projenin gerçeklemesi için proje ihalesine çıkılmıştır. İhale biter bitmez araç ve gereç donanımı da alınmak üzere çalışmalar başlatılmıştır.

Trafik sorunu için körfezdeki gemilerimizi hurdaya çıkararak yeni, dünyaya da örnek olacak 15 yolcu vapurunu ve 3 yeni arabalı vapuru alarak körfezdeki ulaşımı hem çevreyi koruyan hem hızlandıran hem konforu arttıran ve körfez temizliği başladıktan sonra körfeze küsmüş olan İzmirlileri tekrar körfezle buluşturmaya ve deniz ulaşımını güçlendirmeye çalıştık. Şu anda da iki tane arabalı vapurun alınması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Raylı sistemde ne yaptı? 11 km’yi 179 km’ye çıkarıp çalışır hale getirdik. Narlıdere metrosunun çalışmaları başladı. DDY ile ortak götürdüğümüz Aliağa ve Bergama hattının da bu sene en geç önümüzdeki senenin başlarında DDY ve biz ihaleye çıkarak gerçekleştireceğiz. İzinler çıktığında Buca Metrosu’nun da temelini 2019 yılında atacağımızı tahmin ediyoruz. Biz görevi bıraktığımızda 180 km raylı sistem çalışır, 70km’sinin de çalışır olacaktır. Yani hedef 250 km’dir. Bir milyonu aşmamız mümkün. DDY ile yaptığımız İZBAN’ın şu anda yüzde 50 kapasitesi var. Burada 3 sorunumuz var. 

Bölge banliyö trenlerinin Torbalı ve Menemen’de İZBAN hattına atılması, hattın meşgul edilmemesi, bu yolcuların İZBAN’da buralardan dahil edilmesi hem yolcuların hem de sistemin lehine olduğunu ve daha fazla yolcu taşıyacağını söylememize rağmen ilerleme kaydedilememiştir. Bunlar yapıldığında ve artan yolcuyu taşıyacak bir miktar tren alındığında kapasitemiz 700 bin kişiye çıkacaktır. Bu da yaptığımız yatırımların, ödediğimiz bedellerin karşılığını almak anlamına gelecektir.

Çeker faizlerini, tren taksitlerini ödeyememektedir. İlave yolcuyla İZBAN hem çeker taksitlerini ödeyecek hem de kar edecek. Bir kurum haline gelecektir. Bunun merkezi hükümetten ve DDY’den acilen gerçekleşmesi için mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz. 1200 otobüsün her gün trafiğe çıktığını düşündüğünüzde kaosu anlamanız mümkün olacaktır. 20 elektrikli otobüsle ilk kez elektrikli otobüs filosu kurduk. Alsancak’ta bir bölgeyi egzozsuz ulaşım için bir bölgeyi egzozdan arındırmaya çalışıyoruz. Bir yenilik yapıyoruz. Bugüne kadar babadan dededen otobüsçülük yapan, toplu ulaşım yapan kooperatif ve birlikleri bünyemize alarak, onların işini sürdürmelerini kazançlarını arttırmalarını sağlayarak, kıyafetlerinden psikolojik eğitimlerine kadar bir sistem yapmak istiyoruz. Ücreti ESHOT toplayıp verecek. Kanun çıkması gerekiyordu. Geçtiğimiz parlamento bu kanun değişikliğini yaptı. 65 yaş üzeri ve diğer nedenlerle ücretsiz taşıdığımız yolcuların ücretlerinin bu dolmuş, otobüs ve birliklere ödenmesi konusuydu. Büyük merhale kat ettik. Kooperatiflerle görüşmemiz sürüyor. Onlar da çıkarlarının ve işlerini sürdürebilmenin yolunun bu olduğunun bilincindeler. Ancak seçime altı ay kala onlar da seçimi beklemeyi yeğliyorlar.

İzmir modelinin bir diğer farkı da yerelden kalkınmayı, kenti kalkındırmayı, belediye hizmetlerinin dışında belediyelere yasa ile verilen görevlerin dışında kendisini İzmir’in, kentin yerelde kalkınmasından sorumlu addetmesidir. İBB 14,5 yıldır kenti nasıl kalkındırırım, ekonomisini nasıl büyütürüm, yaşam kalitesini nasıl arttırırım, kentliyi nasıl iş ve aş sahibi yaparım, bunun gerçekleşmesini sağlamak için projeler üretti ve 14,5 yılın sonuna geldiğimizde kırsalından sanayinin altyapısına hizmet sektöründen turizme, kültür sanata tarım ve hayvancılığa, ne yaptığımızı neler yaptığımızı altyapıda nasıl tamamladığımızı, hizmet sektörünün büyümesi için İzmir Furaı’nı nasıl gerçekleştirdiğimizi, engellenmeseydi Kongre İzmir’i nasıl gerçekleştireceğimizi, ilk opera binasının temelini attığımız ortada. Kentin büyümesinin, dünyaya açılmasının, kültür ve sanatın da en az çevre yatırımları gibi önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Arkasından tiyatro izmir gelecek.

Kırsalı nasıl büyüttüğümüz Türkiye’de tarımın büyümesinin 2.4 kat üstüne çıktığımız, biz göreve gelmeden önceki 15 senede İzmir tarımının yüzde bir küçüldüğünü ama bizim dönemimizde yüzde 7 büyüdüğünü, burada kooperatifle yaptığımız çalışmaları saymayacağım. Kırsalda yaptıklarımız, yatırımlar, arazi yollarını bir kenara bırakırsak, iki tramvayın yatırımı kadar sürüyor. Kırsalda biz neden bu kadar farklılık yarattık. Neden kırsal bize bu kadar destek veriyo? Kırsala bugüne kadar hiçbir şey yapılmadı, sen ne yapıyorsun arkadaş denmedi. Kırsalda yaşayan insanlar kendilerine yapılan iyiliği, desteği anımsayacak, unutmayacak ahde vefası daha yüksek olan insanlar.

Sanayide OSB’lerin altyapılarını, yollarını, kilitlenmiş, tıkanmış OSB’lerin önünün açılmasını sağladık. Hepsini gerçekleştirdik. Kalkınmanın, yerelde kalkınmanın bütün sektörleri harekete geçirerek olacağını biliyoruz. Bir ayağını eksik bıraksaydık başarı şansımız o oranda azalacaktı.

Doğal kaynaklar konusunda son derece titiziz. İki örnek model yarattık. Bir tanesi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde İZBAN, bir yerel yönetimin yüzde elli yüzde elli ortak olarak uyguladığı bir modeldir. Son derece başarılı olmuştur.  İkincisi İl Özel İdare’nin idaresinde olan İzmir Jeotermal A.Ş’ye yüzde elli ortak olunmasındaki serüvendir. İzmir Jeotermal A.Ş’nin, turizmin kalkınması için bir kür merkezi yapımına başlaması da, önümüzdeki günlerde ihalesine çıkılacak, ayrıca bir hedeftir. Kentin sağlık turizminde büyümesi, kalkınması, gelişmesi, artı bugünkü turizm tesislerinin sürelerinin kullanım sürelerinin özellikle Çeşme Doğanbeyli gibi yerlerde, yarın Dikili de gelecek, turizmin kalkınması için de yatak sayısının arttırılması için de gerekli yatırımlardır.

YÜRÜNEMEYECEK YOL YOK

4 milyon 300 bin liralık İzmir’de hiçbir yerel yönetimin yapmadığı, hayal bile etmediği bir yola çıktık. 14,5 yıllık çabalarımız sonunda bu yerel yönetimin İzmir Modeli ve yerelde kalkınma dediğimiz ete kemiğe bürünmüş şeklini pratikten doğan modeli katılımcı bir yönetim anlayışı ve ekonomik büyümeyi sürdüren modeli beş cilt halinde gerçekleştirdik. Eğer çalışırsanız, üretirseniz başarılamayacak hiçbir iş yoktur. Yürünemeyecek hiçbir yol yoktur.

İzmir sürdürülebilir büyüme yönünde işler yapılan ve yaşamak için can atılan kent haline geldi. Çağdaş değelere olan inancını her geçen gün daha güçlü hissettiren katılımcılık yerel demokraside çıtayı yukarı taşıyan ve her zaman dik duran, önder, özel bir kenttir. Modası geçen değil model olan bir İzmir yarattık. Bunu başarırken, adaletten ayrılmadık, İzmir’in hassasiyetinden zerre kadar taviz vermedik. Hep ama hep dik durduk. Haksızlık önünde eğilmedik., İzmirlilerin başını önüne eğdirmedik. Hep doğruları söyledik. Yapamayacağımız şeylerin yapacaklarımızı engellemesine izin vermedik. Bütün bunlar kolay olmadı. Çok ama çok bedel ödedik. Cumhuriyetin en büyük operasyonu bize yapıldı. Kelimenin tam anlamıyla kumpasa geldik. Izdırap, gözyaşı ve kahırla geçti. Tüm suçlamalardan yüzümüzün akıyla çıktık çıkmasına da geç kalan adaletin adaletsizlik olduğunu anladık. Ama orada takılıp kalmadık. Yaşadıklarımızın ders olmasını, bunlardan pay çıkarmayıbilerek hep daha ileriye baktık ve bugüne geldik. Daha doğrusu yarının aydınlık geleceğine.

24 Haziran seçimlerinden kısa birsüre sonra genel merkeze yönelik değişim çağrısı yapmıştım. Kamuoyu ve parti tabanının talebinin de bu yönde olduğunu hatırlatarak. Sözkonusu değişimin genel başkanın öncülüğünde gelişmesi partimize büyük güç kazandıracaktır. Parti yönetiminde fırtınalara yol açan bu açıklamam aslında çok açık ve anlaşılır olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bir kez daha altını çizmek istiyorum ki, o açıklamayı yaptığım gün ne düşünüyorsam bugün yine aynı noktadayım. Yani değişimde ısrarcıyım. 2. Değişimin tehdit değil fırsat olarak görülmesi taraftarıyım. 3. Kişilerle sorunum yok, sorun yönetim biçimi ve ilkelerdir. 4. Yaşamım boyunca kimsenin adamı olmadım, sözlerimin arkasına başka şeyler koymadım. Ne söylediysem onu yaptım ve ne yaptıysam arkasında durdum. Önce devletim sonra partim için çalıştım. Böyle geldim böyle gideceğim. 6., gizli hesapları olmayan, çıkar peşinde koşmayan, partinin menfaatlerini her türlü kişisel çı4karın üzerinde tutarım. Aksi tavırda olanlarla sonuna kadar mücadele etmeyi de görev addededirim.

Ben buna samimi olarak inanıyorum. 14,5 yıldır yoğun bir çalıma temposu içindeydim. İzmirliler için çalışmaya, üretmeye konsantre olmuştum. Her defasında elimden gelenin daha fazlasını yapmaya çalıştım. İzmir’in aydınlık geleceği için önemli işlere imza attığımızı düşünüyorum. İzmirliler beni 3 dönem boyunca başkan olarak seçti. 150 yılda en uzun süreli başkan olarak yer almak ben ve ailem için gururların en büyüğü. Bugün 31 Mart 2019 seçimlerinde aday olmama kararımı sizlerle paylaşmak istiyorum.

TEŞEKKÜRLER İZMİR

Altı ay önce açıklamamdaki asıl neden yeni arkadaşlarımıza seçimi hazırlamak için yeterli süreyi verebilmektir.

Bana desteğini hiç esirgemeyen İzmirli hemşehrilerim başta olmak üzere mesai arkadaşlarıma mesai arkadaşlarıma meclis üyelerine genel başkandan sade üyesine kadar CHP’nin her kademesindeki değerli arkadaşlara, her fırsatta birlikte olduğumuz kader birliği yaptığımız iş insanlarına, akademisyenlere, değerli basın mensuplarına, üreticilere, memurlara, esnafa, öğrenci ve öğretmenlerimize elbette eşim ve evlatlarıma sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Teşekkürler İzmir. 

Başkan Kocaoğlu, soru-cevap bölümünde de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kocaoğlu şunları söyledi: 

HERHANGİ BİR YERE ADAY OLMAYACAĞIM

"Büyükşehir belediye başkanlığı yaptıktan sonra siyaseti bir yere seçilmek anlamında noktalamak gerekir. Benim şahsi kanaatim. Ama bu partiye çalışmayacak, hizmet etmeyecek, seçimlerde elinden geleni yapmayacak anlamına gelmemelidir. Eski bir belediye başkanı ve partili olarak bunca yıllık birikimimizi partimiz lehinde kullanacağız. Ancak herhangi bir yere aday olmak söz konusu olamaz. Çünkü bu koltuktan daha büyük koltuk yok. Ben bu koltuğu isteyerek, gönül rahatlığıyla bırakıyorum ama partime çalışacağım.

2019’DA YERELDE İKTİDARIMIZIN ARTACAĞI…

Ben 2019 yerel seçimlerinden yerelde iktidarımızın artacağı, nasıl kaybettiğimizi hepimizin bildiği en az beş altı ilçenin de tekrar kazanılacağı görüşündeyim."

BEN KARARIMI VERDİM VE AÇIKLADIM

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kararının ardından partisinin liderinin geri dönme talebine ne diyeceği sorusuna, “Ben kararımı verdim ve açıkladım. Bunu açıklamamın nedeni de, yazıldı çizildi de, erken açıklama diye. Ben erken açıklamayı partinin ve genel merkezin ve adayların elini kolaylaştırmak için yaptım. 6 ay önce açıklarsan, sıkıntı yaşarsın, kentin ve belediyenin yönetiminde uyarıları da oldu. Ama o zaman adaylara ve partiye ve genel merkeze haksızlık yapmış olurdum. 6 ay kala açıkladım. 2009’da adayım diye açıklamıştım, 2014’te süreci izleyeceğim diye 6 ay kala açıklama yapmıştım. Şimdi de 6 ay kala açıklama yapıyorum. Sözümü tutuyorum. Olursa o zaman değerlendiririz” yanıtını verdi. Kocaoğlu, şu ifadelere de yer verdi:

KIRGIN DEĞİLİM

"Kimseye kırgınlığım yok. 14,5 senedir, değerli basın mensuplarının bir bölümünün yaptıkları eleştiriler, hepsinden ders aldım, ders çıkardım. Bunların bir kısmı maksadını aşan hatta kişilik haklarına bir anlamda tecavüz eden açıklamaydı. Bir tane basın mensubuna dava da açmadım, telefon da açmadım. Sadece bilgi yanlış ise tekzip etmen için, yazman için değil doğru bilgiyi vermek için arıyorum diye aradım. O da beni anlayacak olanlara. Anlamayacak olanlara yine açmadım. Doğrusunu söyledim, teşekkür ettim kapattım. Niye kırgın olayım. Benim için ailem için en ulvi, en onurlu görevi en uzun süre yapıp hep aday mı olacağım, hep belediye başkanlığı, siyasette mi kalacağı? Benim özel hayatım, eşim, çocuklarım, torunlarım var. Hep koltuğu işgal etmek, burada kalmak bana doğru gelmiyor. Biz sistem kurduk, oturttuk. Projeler devam ediyor, kadro oturmuş durumda. Zaten belediyenin önümüzdeki 5 yılda ne yapacağı, kim gelirse gelsin belli. Bu hizmetler devam edecek. Bırakmasını bilmek gerektiğini, siyasetten başka bir yaşam olduğunu, gerektiğinde bırakmasını bilmek ve devretmek gerektiğini, ben bu konuda da örnek bir davranış sergilediğim için kendimi mutlu hissediyorum. Koltuk bırakılmayacak bir şey değil. Gerektiğinde zirvedeyken bile bırakmasını bilmek gerektiğine son örneğim de bu olsun diyorum.

Bu ara çok nikah kıyıyorum ben. Eş olarak kabul ediyor musun diyoruz. Bizimki de böyle bir şey. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. Her belediye başkanının kişiliği farklıdır. Dışarıdan gazel okumamız doğru olmaz. 

EN FAZLA SÜRE GÖREV YAPAN BAŞKAN! 
Haziran 2004’te dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın vefat etmesi sonrası Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Kocaoğlu CHP’nin adayı olarak 2009 seçimlerinde AK Parti’den Taha Aksoy’u, 2014 seçimlerinde ise TBMM Başkanı İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ı geride bırakmıştı. Kocaoğlu, 1895-1907 yılları arasında İzmir Belediye Reisliği yapmış Hacı Mehmet Eşref Paşa’nın 12 yıllık rekorunu geride bırakmış, Büyükşehir koltuğunda aralıksız en uzun süre oturan başkan unvanını almıştı.

KOCAOĞLU KİMDİR

Aziz Kocaoğlu, 12 Eylül 1948 tarihinde Tokat'ın Erbaa ilçesinde dünyaya geldi.

İlkokul ve ortaokulu doğduğu yerde okuduktan sonra Lise tahsilini İstanbul ve Malatya'da tamamladı. 

1973 senesinde Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi’nde İşletme dalında master yaptı.

1975-78 arasında, bir kamu kuruluşunda muhasebe uzmanlığı yaptı. 

1979 senesinde kendi işini kuran Kocaoğlu, ortak bir girişimle 1986 senesinde toprak sanayii dalında çalışmaya başladı. 

CHP gençlik kolları ile başlayan siyaset hayatına SODEP üyeliğiyle devam etti.

Ardından 2001-03 döneminde CHP Bornova İlçe Başkan Yardımcılığı yaptı. 28 Mart 2004 seçiminde ise aynı partiden Bornova Belediye Başkanı seçildi.

29 Mart 2009 tarihinde yapılan yerel seçimlere CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak girdi ve seçildi. 

Ardından 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde %49,6 oy alarak tekrar İzmir Büyükşehir Belediye başkanı seçildi.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası