ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Kırtasiye giderleri, yemek masrafları, servis ücretleri ve okul aile birlikleri tarafından istenen kayıt paraları karşısında yüzlerce veli isyanın eşiğine geldi. Gültepe Seyfi Gülmezoğlu İlköğretim Okulu’nda bu yıl eğitime başlayan öğrenci velileri, çocuklarının elbise, kırtasiye ve çanta gibi temel okul ihtiyaçlarının servis ile yemek masraflarıyla birlikte bin 500 liraya ulaşması karşısında çaresiz kaldı. Okul tarafından dağıtılan ihtiyaç listesi karşısında şoka uğrayan dar gelirli aileler “Çocuklarımızı devlet okuluna mı gönderiyoruz, koleje mi belli değil. Bu nasıl eğitimde fırsat eşitliğidi? Bu masrafların altından nasıl kalkacağız'” diyerek eğitim sistemine veryansın etti.
2016-2017 yılı tıpkı geçen senelerde olduğu gibi sancılar eşliğinde start aldı. Eğitim sistemindeki sıkıntılara bir de ülkedeki ekonomik durumun olumsuzlukları eklenince olan da yine velilere oldu. Çocukları bu yıl 1’inci sınıfta okuyacak olan ve okul hayatına yeni giriş yapan anne ve babalar okula para yetiştirmekte güçlük çekerken, okul masrafları özel okullara göre nispeten daha az olan devlet okullarından faydalanan veliler ortaya çıkan manzara karşısında zor duruma düştü.
ÇOCUĞUN MU VAR, DERDİN VAR!
Defter, kitap, kalem, boya, okul çantası, beslenme çantası, kıyafet masrafı, servis parası derken, eğitim giderleri binlerce liraya dayanınca okul heyecanı da kursakta kaldı. Piyasa koşullarında çocuklarının okullarından istenen kırtasiye giderleri için bu yıl 700 liraya yakın para ayırmak zorunda kalan veliler, üstüne aylık 150 liradan başlayan servis ücretleri ve 400 lirayı bulan kıyafet ile yemek masrafları da eklenince çileden çıktı. Diğer yandan, mevzuat gereği geçmişte alınan kayıt ücretleri yasak olmasına karşın, okul aile birlikleri tarafından bağış adı altında toplanan ücretlerin ise 400-600 lira arasında değişen tutarlara ulaştığına dikkat çeken veliler, bin 300 lira asgari ücretle çalışan bir aile reisinin yaklaşık bin 500 lirayı bulan eğitim giderleri karşısında zor durumda kaldığını belirtti.
BU MASRAFLAR ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNEN AİLEYE DARBEDİR!
Konuyla ilgili değerlendirme yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Türkiye’de resmi kayıtlara göre yaklaşık 12 milyon kişinin asgari ücretle çalıştığına dikkat çekerek, okul masraflarının dar gelirli vatandaşlara darbe anlamına geldiğine değindi. Eğitim sisteminin sayısız sorununa karşın yaşanan bu durumun gün geçtikçe daha da zorlaştığına da dikkat çeken Sarı, “2016-2017 eğitim yılı ne yazık ki sancılı başladı. Eğitimin parasız olması sosyal devlet anlayışı gereğidir. Her veli çocuklarını en iyi şekilde okutabilmek ister. Asgari ücretten 100 lira kesinti yapılması gündemdeyken, devlet okuluna başlayan bir öğrenci için 2 bin lirayı bulan masrafı bir anne babanın karşılaması nasıl mümkün olacaktı? Üç çocuk isteyen bir hükümet varken, aileler için günümüz şartlarında bu rakam toplamda 5-6 bin liraları bulmaktadır. Peki, bizlerden üç çocuk isteyenler bu masrafları kendi cebinden mi ödeyece? İşçiye, emekçiye, dar gelirliye sunulan bu ücret koşullarında aileler çocuklarına nasıl sağlıklı bir eğitim imkanı sağlayabilecekti? DİSK olarak eğitim sisteminin parasız olmasını ve asgari ücretin en az 2 bin liraya çıkartılması gerektiğini söylüyoruz” dedi.
ÜÇ ÇOCUK OLURSA 4 BİN 500 LİRAYI DEVLET Mİ ÖDEYECEK'
Sarı, yaşanan bu manzaranın fırsat eşitliği ile bağdaşmadığını da söyleyerek “Ekonomik koşullar böyleyken, ya çocuklar mağdur olacak, ya da fırsat eşitliği diye bir şey kalmayacaktır. Eğer bir devlet okulunda masraflar buysa asgari ücretli işçi Mehmet’in, çiftçi Ahmet’in çocuğunu özel okula göndermesi ise adeta hayaldir. Peki bu nasıl fırsat eşitliğidi? Kaldı ki, çocukların üst sınıflara geçtikçe masrafları yükselmekte, yüksekokul ve üniversite ise imkansızlaşmaktadır. Bu ülkede 12 milyon asgari ücretli var. Devlet sözde ücretsiz eğitim sunuyor ancak, ne kayıt parası bitiyor, ne de diğer masraflar…” ifadelerini kullandı.