Çeşitli nedenler sonucunda ortaya çıkan tırnak mantarı tedavi edilmediği takdirde bazı enfeksiyonel hastalıkların oluşmasına da neden olabiliyor. Podolog olarak adlandırılan Podoloji uzmanlarının ilgilendiği ayak sağlığı sorunlarından biri olan tırnak mantarı son derece yaygın olarak görülen enfeksiyon rahatsızlıkları arasında yer alıyor. Ayak derisinde oluşan enfeksiyonların en bilinen nedenlerinden olan mantarlar, derinin dış katmanı olan keratine yerleşiyor ve yaşamlarını burada devam ettiriyor. Son derece sert bir yapıya sahip olan ayak tırnaklarına da girebilen mantarlar böylece ayak tırnağında mantar enfeksiyonu oluşmasına neden olabiliyor.
Tırnağın alt kısmında etkisini gösterip tırnağın kök kısmına doğru çizgisel biçimde yayılan mantarlar, bir süre sonra kalınlaşıp tırnağın gevşemesine neden olabiliyor. Tırnakların kalınlaşmaya başlaması, renklerinde ve şekillerinde bozulmaların görülmesi, ayakkabı basısından kaynaklanan ağrıların oluşması, tırnağına güçlükle kesilmesi ve çirkin bir görünüm oluşması tırnak mantarının belli başlı belirtileri arasında yer alıyor.
Tırnak Mantarı Tedavisini Ertelemeyin
Tırnak mantarı hastalığının teşhisi aşamasında hasta tırnağın ufalanan kısmından örnek alınıp inceleme yapılabiliyor. Ayrıca doktorun gerekli gördüğü durumlarda kültür testi de yapılabiliyor. Bundan sonraki süreçte ise en uygun tedavi yöntemi belirleniyor. Tırnak mantarı hastalığının tedavi edilmesi için birbirinden farklı tedavi yöntemlerinin uygulanması söz konusu olabiliyor. Bununla birlikte tırnak mantarı tedavisinde çoğunlukla; üre merhemi terapisi, itrakonozol pilse tedavisi, amoralfin tırnak cilası, terbinafin ilaç tedavisi ve tırnağın alınması ile gerçekleştirilen cerrahi yöntem kullanılıyor. Çok ileri düzeylerde bulunan tırnak mantarı rahatsızlığının tedavisi için ise ağız yolu ile ilaç uygulaması tercih edilebiliyor.Tırnak mantarı tedavisi doğru uygulanmadığı zaman mantarın ilerlemesi ve zaman içerisinde tırnak yatağı ile plağını etkileyerek tırnak köküne kadar inmesi söz konusu olabiliyor. Bu durumda hastada tırnak kayıpları yaşanabiliyor.
Lazerle tırnak mantarı tedavisi İstanbul ilinde en çok kullanılan tırnak mantarı tedavi yöntemleri arasında yer alıyor. İnce ışık dalgalarıyla tırnağın içerisinden geçilip tırnağın altındaki mantara etki edilen bu uygulama ile tırnağa ve dokusuna herhangi bir zarar verilmesi söz konusu olmuyor. Lazerle tırnak mantarı tedavisinin planlanmasında öncelikle tırnağın durumu detaylı bir şekilde değerlendiriliyor. Uygulamadan önce tırnağın üzerinde oje ya da parlatıcı varsa bunlar temizleniyor.
Hafif ısınma hissinin duyulduğu lazerle tırnak mantarı tedavisi yaklaşık 10 - 20 dakika aralığında sürüyor. İşlem esnasında herhangi bir ağrı kesici ya da anestezi kullanımına ihtiyaç duyulmuyor. Genellikle tek seanslık uygulama yeterli olsa da kimi zaman birden fazla seansa ihtiyaç duyulması söz konusu olabiliyor.
Tırnak mantarının oluşumuna neden olan etkenlerin içeriğindeki xsantomegnin gibi bazı yapılar lazer ışığını emiyor ve enfekte olmuş durumdaki tırnakta yer alan mantar içinde seçici termolize ve buna bağlı olarak tahribe neden oluyor. Sonuçta tırnak enfeksiyonunun % 100’e kadar gerilemesi ve tırnağın düzeltilebilmesi sağlanabiliyor.
Nasır Tedavisi Artık Çok Kolay
Her yaştan insanda ortaya çıkabilen bir cilt hastalığı olan nasır estetik açıdan kötü bir görünüme sahip olmasının yanı sıra tedavi edilmediği takdirde ağrılı ve acılı bir sürece neden olabiliyor. Özellikle ayaklarda, çeşitli nedenlerden dolayı sürtünmenin ve baskının sürekli olduğu bölgelerde tahriş arttıkça; deri kendini koruyabilmek için sertleşmeye ve kalınlaşmaya başlıyor. Bunun sonucunda ise hafif tümsek ölü deri tabakaları olan nasırlar meydana geliyor.
Sert, yumuşak ve tohum olmak üzere farklı çeşitleri bulunan nasırlar; çoğunlukla ayak altlarında oluşuyor. Ancak, ayakların kenarında, topuklarda, parmakların üzerinde ve parmakların aralarında da görülebiliyor. Basınç ve sürtünme kaynaklı olarak deri yüzeyinde oluşan nasırlar herhangi bir virüs ya da bakteri kaynaklı olmadığından bulaşıcı olması söz konusu olmuyor.
Tedavi edilebilen bir hastalık olan nasır tedavisi İstanbul ve diğer illerimizde kolaylıkla tamamlanabiliyor. Nasırın başlangıç aşamasında olduğu durumlarda evde uygulanan bazı yöntemler sorunun çözümlenmesini sağlayabiliyor. Ancak nasır bu uygulamalara karşın geçmiyorsa ya da iltihaplı bir nasırın varlığı söz konusuysa en kısa sürede doktora başvurulması gerekiyor. Yapılan muayenenin ardından nasırın türüne, boyutuna ve hastanın şikayetlerine göre uygulanacak tedavi yöntemi belirleniyor. Nasır tedavisinde ilaç ve cerrahi yöntemler kullanılabiliyor.
Nasır ilacı genellikle derin köke sahip olmayan nasırlarda tercih ediliyor. İlaç kullanımının doktor kontrolünde yapılması gerekiyor. Aksi takdirde yanlış ilaç kullanımı nasır ile birlikte çevredeki canlı dokunun da tahriş olmasına yol açabiliyor. Aynı zamanda nasır tedavisinde dondurma ve koterle yakma yöntemleri de kullanılabiliyor. Yine radyo frekans tedavisi son yıllarda uygulanmakta olan en popüler nasır tedavileri arasında yer alıyor. Isı ve elektrik enerjisinin kullanıldığı radyo frekans tedavisinde nasır kökü tamamen temizlenebiliyor. Nasır kökünün tamamen temizlenmesi için kullanılan en bilinen cerrahi yöntem nasır ameliyatı olup lokal anestezi altında gerçekleştiriliyor.