POLİTİKA
EGEPOSTASI- Ege-Koop Genel Başkanı, Gazeteci Yazar Hüseyin Aslan’ın sunduğu Mercek programında konuşan Çalışma ve Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan Türkiye ve dünya gündemine dair çarpıcı değerlendirme ve tespitlerde bulundu.
Siyasete MHP’de başlayan, ANAP’ın kurucuları arasında yer alan, son olarak CHP’ye katılan deneyimli siyasetçi ve eski Bakan Yaşar Okuyan Türkiye’nin ekonomik olarak büyük bir darboğazda olduğunu, 800 milyar doları aşan borcu olduğunu, Trablus hükümetinden yıl sonuna kadar ödenmesi gereken 172 milyar dolar için 4 milyar dolar para alındığını belirterek, “Türkiye iyi durumda değil. İyiye gitmiyor. Kendimizi kandırmayalım. Ekonomik olarak iyi gitmiyor” uyarısında bulundu.
Yüzlerce şehit gelebilecek yanlışlıktan Allah bizi, sarayı korusun
İdlib’den gelen ve bütün ülkeyi üzüntüye boğan şehit haberleri üzerine Türkiye’nin başta Suriye ve Libya olmak üzere dış politikasını değerlendiren Yaşar Okuyan, “Suriye ve Libya’daki gelişmeler daha önemli. Biz bir uçuruma yuvarlandık oradan onlarca, yüzlerce şehit gelebilecek bir yanlışlıktan Allah bizi, sarayı korusun” dedi.
Şu anda 9 milyon mülteci, sığınmacı var
“En son 4 milyon civarında dedi sayın Tayyip Erdoğan, biz biliyoruz ki, şu anda en az 5 milyon üzerinde Suriyeli var. Bunu İbrahim Kalın açıklamasından biliyoruz. Biz 8 senedir 8 milyon kişinin yemesi içmesi bilmem nesi sağlığı mağlığı, dünyada böyle bir devlet yok. Böyle bir şey var mı'” diye soran Yaşar Okuyan, “5 milyon Türkiye’de. Buna Afganistan, Afrika ülkelerinden gelenleri ekle. Irak’tan gelenler var. Şu anda ülkede toplamda 9 milyonu aşan mülteci, sığınmacı, ister çapulcu deyin insan var. Ülkenin nüfusu 83 milyona çıktı. 9 milyon insanla biz baş başa kaldık. Ne elde etti? Tam tersine şehit cenazeleri” ifadelerini kullandı.
Hangi hakim, savcı FETÖ’cü, kripto, AKP militanı bilmiyorum
Türkiye’de yargı ve hukuka güvenin kalmadığını, bu durumun tehlikeli olduğunu söyleyen Eski Bakan Yaşar Okuyan, “Askeri darbenin mahkemesinden biz emindik. Dikkat edin. MHP’nin 46 tane GİK üyesinden 15’ine idam istedi ama o mahkeme hepimize beraat dedi. Bugün hangi hakim, hangi savcı kime bağlı. Acaba FETÖ’cü mü, acaba kripto mu bilmiyorum. Ya da AKP militanı mı bilmiyorum. Böyle bir ülke olmaz. Bir ülkede hukuk tartışılıyorsa, demokrasi ve yargı tartışılıyorsa, mahkemeler hakimler savcılar tartışılıyorsa o ülkede hukuk yargı yoktur” değerlendirmesini yaptı.
Gül’ün Babacan’a desteği önemli
Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu ve Ali Babacan’ın kurmak üzere olduğu partisiyle ilgili yoğun baskı uygulandığı bilgilerinin kendisine geldiğini de anlatan Okuyan, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Babacan’ı destekleme kararının ise önemli olduğunu belirtti. Okuyan, şunları söyledi: “Ahmet Davutoğlu, parti kurdu. Ali Babacan da çalışma içerisinde. Ertelediler. Dört sefer ertelediler. Benim elde ettiğim bilgi, o grubun içinden, AKP Genel Başkanı,il başkanları, önemli isimleri, şüphelendiği milletvekillerini takip ettiriyor. Telefonlarını dinletiyormuş. Baskı olduğu söyleniyor. Ben iddia etmiyorum. AKP içinde bakanlık yapmış, hala da milletvekili olan bazı arkadaşlardan elde ettiğim bilgiler var, o iddiaları ben burada söyleyemem. Çünkü ispatlamam lazım. Ciddiye alınacak baskı var. Baş başa görüşüyor Tayyip Bey, bazılarıyla. O görüşmelerde sen şöyle konuşmuşsun diyor. Duyduğumu söylüyorum. İnşallah doğru değildir. Babacan’ın partisi gecikiyor ama pozisyonu üç açıdan kurulduğu anda daha farklı kesimlerle bir şey içinde. Mesela Abdullah Gül Babacan’ı destekliyorum dedi. Bu önemli. Gül, AKP genel başkanlığını, başbakanlığını, cumhurbaşkanlığını yaptı. Böyle bir kimsenin açıktan girmeyeceğim ama Babacan hareketini destekliyorum dedi. Bu önemli.”
PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:
Eski tabirle istiareye yatmak denilen bir tabir vardır. O tarihten itibaren Türkiye Suriye’nin iç işlerine müdahale etmeye başladı. Suriye’nin iç işlerine müdahale konusunda da ilk başta yine bunu açıkladı Tayyip bey. Ben Suriye’nin iç işlerine karışırım dedim. Bu kadar açık söyledi. Tam 9 yıl geçti. O karışmanın sırasında hatta Obama ile öyle anlaşmalar, görüşmelerin içinde. O zamanki Başbakan Tayyip Erdoğan biraz da oranın gazıyla. Sonra da Obama beni aldattı dedi. Öyle bir şey yaptı ki, biz iki ay içinde Amerika desteğini yap bana, iki ay içinde Emevi Camisi’nde Cuma namazı kıldıracağım dedi. İki ay değil iki yıl değil tam 8 yılı doldurdu. Emevi Camii’nde namaz kılamadık. Ama bu hayalle biz Suriye’de onlarca askerimizi ve sivilimizi kaybettik, şehitlerimizin cenaze namazlarını kılıyoruz 8 yıldır. Öyle bir politika yanlış politikalar üzerindeler ki, babamızın yeri gibi biz oraya daldık gittik. Şu anda resmi rakamları bile tereddütlü söylüyorlar, en son 4 milyon civarında dedi sayın Tayyip Erdoğan, biz biliyoruz ki, şu anda en az 5 milyon üzerinde Suriyeli var. Bunu İbrahim Kalın açıklamasından biliyoruz. Biz 8 senedir 8 milyon kişinin yemesi içmesi bilmem nesi sağlığı mağlığı, dünyada böyle bir devlet yok. Böyle bir şey var m? 5 milyon Türkiye’de. Buna Afganistan, Afrika ülkelerinden gelenleri ekle. Irak’tan gelenler var. Şu anda ülkede toplamda 9 milyonu aşan mülteci, sığınmacı, ister çapulcu deyin insan var. Ülkenin nüfusu 83 milyona çıktı. 9 milyon insanla biz baş başa kaldık. Ne elde etti? Tam tersine şehit cenazeleri.
ÖSO’ya neden yıllardır para veriyoruz'
40 milyar dolar diyorlar. Ben iddia ediyorum, o 40 milyar dolar denilen var ya, onu siz 2 ile çarpın. Çakıyım senin Özgür Suriye Ordu’na. Kim ulan bunla? Kim b? Elin topraklarında, ülkesinde o Esad rejimi BM’nin tandığı meşru yönetime karşı, bizde PKK neyse, altını çiziyorum, bizde PKK neyse, meşru hükümet sayılan Esad yönetimi açısından da o ÖSO dediğimiz kimseler onun PKK’sıdır. Biz 35 bin civarındaki o ÖSO’ya yıllardır para veriyoruz, maaş bağladık. Ölürse bilmem ev veriyoruz. Böyle bir şey yok, böyle bir dünya yok. Bile bile yapılıyor maalesef. AKP iktidarı Türkiye’nin geleceğine ihanet ediyor. Tekrar ediyorum, bile bile yapıyorsa, ki bile bile yapılıyor, arkasında emperyalist güçler var. Esas arkasındaki güç nedir biliyor musu? Amerika. Obama aldattı diyor, bugün göreceksiniz Trump beni aldattı diyecek. Putin ile kol kola girdiler. Şimdi diyecek ki Putin aldattı. Ya kardeşim hep aldatılan adam sensen, Türkiye’ye yazık günah değil mi'
Bizim için PKK neyse Esad için ÖSO o demek
İdbil meselesinin artık cılkı çıktı. Soçi, Astana anlaşması diyor. Lafı yuvarlıyor. Soçi anlaşmasında ne vard? Soçi anlaşması dediğiniz şeyde, Tayyip Erdoğan, attıkları imzada, oradaki M4 ve M5 karayolunun tamamen açılması, temizlenmesi vardı. Türkiye bunu açmadı. Sen bir defa Soçi anlaşmasına AKP hükümeti olarak sen uymuyorsun. Sonra ne old? O anlaşmanın başka maddeleri vardı. Neyd? Sen taahhüt ettin. Oradaki terörist grupları El Kaide, El Nusra var, zart var zurt var. O ÖSO’nun dışında. 17 TANE adı İslami resmen caniler teşkilatı var. İdlib’te. ÖSO ayrı. O Esad rejimi bakımından, ÖSO bizim PKK’mızdır. Onun dışında El Kaide ve ondan türemiş şeyler var. Türkiye Soçi’de bunları oradan tecrit edeceğini taahhüt etmişti. Bunu da yapmadı. Şimdi sen geliyorsun, Ey Esad bana bak, ben oradan çıkmam, gece rahat uyumam için, senin devrilmen lazım. Suriye devleti ile savaş mı açtık. Kendisi de buna savaş diyelim diyor. Suç işliyor. Bugün Tayyip Erdoğan, makamı Cumhurbaşkanı olabilir, Cumhurbaşkanı da suç işleyebilir. Cumhurbaşkanı olmak ben Anayasa’yı, kanunları tanımam, ben kralım demek değil. Şu anda askıya alınmış dahi olsa, mevcut Anayasa’ya göre davranmak zorundasın.
Meclisten onay aldıktan sonra savaş diyebilirsin…
Bir savaş diyorsan o zaman bunun savaş kararını, mevcut Anayasa’da TBMM’ye getireceksin. TBMM’de onay aldıktan sonra sen savaş diyebilirsin. Ben savaş diyebilirim, asker sevk ediyorum, oradan şehitler geliyor. Hava sahasında senin inisiyatifin yok. Yani bile bile şehit cenazelerinin gelmesi AKP iktidarının işidir. Oradan Libya’ya geçelim.
Libya’daki şehitleri neden gizliyorsunuz'
Libya’daki anlaşmanın daha iyisini sen Mısır ile ilişkilerini düzeltsen Mısır ile daha iyi yaparsın. Sen Mısır’daki meşru hükümet kim, Mursi. Sen bunu tanımam diyorsun. Peki Libya’da diyorsun ki, meşru hükümet Trablusgarp’taki hükümet diyorsun. Oradakine meşru hükümet diyorsun da Suriye’deki niye değil. Bunlar yanlış. Libya’da şehit düştüğünü kendi ağzından kaçırıyor. Orada bir albay iki şehit diyor. Birkaç tane dedi. Sonra düzeltti iki dedi. Ki? Onları da söylemedi. Biri albay, biri de MİT mensubu. Orada iki tane MİT mensubunun şehit olduğu haberleri var. Peki şu sorunun cevabını versin Tayyip Erdoğan, sayın Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı, kardeşim Libya’daki şehitleri neden gizledini? Bunlar vatan evladı değil m? Bunlar oraya görevli gitti. Şehit haberlerini orada gizledin, ağzından kaçırdın İzmir’de. Ağzından çıkmasa haberimiz olmayacak. Türkiye halkından niye gizliyorsun bu şehit cenazelerini. Emekli albay diyor. Emekli albayların resmi törenleri yok m? Diyelim ki hiç şehit olmadı. TSK mensuplarının cenaze töreni usulleri vardır. Askeri tören düzenlenir. AKP yalakası medya, emekli olmuş da onun için diyor. Kenan Evren denilen herifin cenazesinde bile askeri tören yaptınız. Dolayısıyla AKP iktidarı özellikle dış politikada Türkiye’nin başını aklımıza gelmeyecek şekilde belaya sokmuştur. Bu, sadece şu andaki görüntü. İçeredeki Suriyeli ne olacak'
11 ilde Suriyeli sayısı bizim sayımızı aştı
Rusya ve Amerika ne istiyo? İkisinin ortak çıkarı var. Nedir ? Orada 3 metrelik duvar var. Düşün, oradan bir milyon insan hücum etti. Duvarlar yıkıldı. Ne yapacaksın sen orada. Bir milyon insan geliyor çoluk çocuk, öldürecek misi? Bir milyon da öyle geldi, beş var altı. Adamlar İstanbul’un göbeğinde çete kuruyor. İki Suriyeli çete kentin göbeğinde savaşıyor. 5 yıl sonrasını düşünme, on yılı bırak. Hatay Belediye Başkanının dün beyanatı vardı, Hatay’da oylama olsa Suriye çıkar diyor. 11 ilde Suriyeli sayısı bizim kendi sayımızı aştı. Bu nasıl bir memleket ya, nasıl idare ediyorsunu? Ekonomisi dibe batmış.
O yazar kasayı atan adam şimdi….
Cumhuriyet tarihini inceleyin, çalışma bakanı olduğum üçlü koalisyon döneminde ekonomik sıkıntılar vardı, iki büyük depremle, 18 bin 346 vatandaşımızı kaybettik. 56 bin yaralımız vardı. Toplam 254 bin bina hasar gördü, 50 bin küsuru tamamen yıkıldı. Onun ekonomik maliyeti 18 milyar dolardı. Bunların getirdiği sıkıntılar vardı. Bir de küresel dalgalanma geldi. Orada sıkıştık. Ona rağmen o sıkıntıyı aştık. Herifin biri geldi Başbakanlığın önünde yazar kasa fırlattı. Şu soruyu şimdi ilk kez soruyorum, o rahmetli Ecevit döneminde, Başbakanlığın kapısına gelip yazar kasayı atan herif nerede şimd? Neredesin lan' Bana gelen bilgi araştırmadım ama, daha evvelsi gün CHP grubundayken bir arkadaşın söylediği, itham etmeyeceğim Ankara’da CHP’li bir belediyede çalışıyor. Evet. İnsanlar artık ailece siyanür içiyor. Şu iki ay içinde ortalama günde 8 intihar var ya. Bir iki tanesi farklı sebeplerden olabilir. Utanmadan bu intiharlara AKP’li bazı yöneticiler, saraydaki zevat dikkati üzerlerine çekmek için yapıyorlar diyor. Adam ölüyor ya. Türkiye her alanda şu anda dibe vurdu. Cumhuriyet tarihimizin en berbat dönemini geçiriyoruz.
Alacaksın o bakanı….
9 milyon işsiz var. Buna tarımı kat, 13 milyon. Ben bakanlık yaptım. Varsa yüreği yitiyorsa, hangi bakan olursa gelsin konuşalım. Var mı yüre? Çünkü yalan söylüyorlar. Pakdemirli bakan bakıyor, onun babası da bakıyordu da şimdi girmeyeyim rahmetli oldu,. İstatik enstitüsünün rakamları yanlış. İnsanlar dalga geçiyor. Atanamayan öğretmen vardı intihar eden. Herif diyor ki, bunlar dikkati üzerine çekmek için intihar ediyor dedi. Alacaksın adamı, bu bakan mı, ben de bakanlık yaptım, öpecen abi. Başka çare yok. İntihar ediyor, ölüyor adam. Bugün Türkiye’nin acil sorunu, bir an önce demokrasinin sınırları içerisinde davranmak. Bir an önce bu iktidardan, tek adam rejiminden ülkenin kurtulması gerekiyor. Tek yapılması gereken, acil olan şey budur. Bu tek adam dediğimiz yönetimde, adam kral.
Toplam borç 800 milyar doları aştı
Kılıçdaroğlu sen saman işini bilmezsin diyor. Bekir Pakdemirli denen adam da diyor ki, onlar zevk olsun. Lan samanı kim yiyece? Şu anda ekonomimiz, dış politikamız, işsizlik, istihdam, yatırım. Bir ay önceki rakam, Türkiye 18 sene önce rahmetli Ecevit döneminde 2002 Kasımında devrettiğimizde döviz borcu 118 milyar dolardı Türkiye’nin. Özel sektörün borcu 76 milyar dolardı. Şu anda 2020 başında bu borç döviz borcu, 498 milyar dolara çıktı. Dikkat edin. Özel sektörün borcu ise 280 milyar dolar oldu. Özel sektörün borcu bana ne diyemezsin. Türkiye’nin şu anda 800 milyar doları aştı toplam borç. Buna yaptığımız 68 milyar dolarlık özelleştirme geliri yok. Onlar nereye gitt? Belli değil.
O tarım bakanı gelsin tartışalım
Vatandaş kırılıyor, umudunu yitirmiş. En ufak işletmeler batıyor. İnsanlar işsizlik pençesinde. Çiftçi perişan. Kendi haline bırakmışız. Ama saraya göre, tarım bakanına göre, herşey harika. 68 ülkeden 117 farklı tarım ürünü ithal ediyoruz. O tarım bakanı olan beyefendi tanışırız onunla da, gelsin oturalım, istediği televizyonda, tartışalım ya. Ne diyon kardeşim ya.
CNN kararı doğru
CNN’de beş kişi açık oturuma çağrılıyor. Bir tanesi eski bir CHP’li oluyor, dört kişi onu pres ediyor. CHP Genel Merkezi’nin CNN ile ilgili tavrı doğru. Çünkü gazetecilik bu değil. Namuslu gazeteci değillerse canları cehenneme. Yıllardır taşıdığım sarı basın kartını iptal ettiler mesela. Çok da üzüldüm.
Türkiye’de hukuk, demokrasi yok
Türkiye’de demokrasi, hukuk yok. Hukuk yok. 1980 askeri darbesinde idamla yargılandım. Dikkat edin mahkeme ihtilal yapanların mahkemesi, 558 sanıklı MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında Türkeş ile idamdan yargılandık. Mamak’ta Taha Akyol ile 29 gün hücrede yattık. Bir jilet parçası bulsaydım. Mahkeme başladı, üçüncü duruşmadan sonra, talep ettim dedim ki, iddianamede yazılan şu belgeleri inceleyin dedim. Mahkeme derhal karar aldı, mahkemenin huzurunda otururken ve ayakta benim imzamı aldılar. Bir dahaki duruşmada rapor geldi bilirkişiden, bu Yaşar Okuyan’a ait değil diye. Askeri darbenin mahkemesinden biz emindik. Dikkat edin. MHP’nin 46 tane GİK üyesinden 15’ine idam istedi ama o mahkeme hepimize beraat dedi. Bugün hangi hakim, hangi savcı kime bağlı. Acaba FETÖ’cü mü, acaba kripto mu bilmiyorum. Ya da AKP militanı mı bilmiyorum. Böyle bir ülke olmaz. Bir ülkede hukuk tartışılıyorsa, demokrasi ve yargı tartışılıyorsa, mahkemeler hakimler savcılar tartışılıyorsa o ülkede hukuk yargı yoktur.
Hukuk hepimize lazım
Gezi Mahkemesi. Mahkeme ittifakla karar verdi. 15 dakika sonra Osman Kavala ki, Kavala ile benim milyarda bir yan yana gelmem mümkün değil, o ayrı bir şey. Adam tahliye oldu, kapıya gidiyor, daha önce yargılanıp tahliye edildiği davadan tutuklandı. Böyle bir şey olamaz. Sayın Cumhurbaşkanı çıkıp, Kavalayı kast ederek, birileri bu adamı kumpasla. Yargı kararına senin benim eleştirmem hikaye. Ama cumhurbaşkanı, bakan bir yargı kararını eleştirirse. Oradan kumpasla salıvermek istediler adamı diyor cumhurbaşkanı. 15 dakika sonra o hakimlerin hepsi fetö’cü ilan edildi gitti. Hukuk hepimize lazım.
Gül’ün Babacan’ı desteklemesi önemli
Ahmet Davutoğlu, parti kurdu. Ali Babacan da çalışma içerisinde. Ertelediler. Dört sefer ertelediler. Benim elde ettiğim bilgi, o grubun içinden, AKP Genel Başkanı,il başkanları, önemli isimleri, şüphelendiği milletvekillerini takip ettiriyor. Telefonlarını dinletiyormuş. Baskı olduğu söyleniyor. Ben iddia etmiyorum. AKP içinde bakanlık yapmış, hala da milletvekili olan bazı arkadaşlardan elde ettiğim bilgiler var, o iddiaları ben burada söyleyemem. Çünkü ispatlamam lazım. Ciddiye alınacak baskı var. Baş başa görüşüyor Tayyip Bey, bazılarıyla. O görüşmelerde sen şöyle konuşmuşsun diyor. Duyduğumu söylüyorum. İnşallah doğru değildir. Babacan’ın partisi gecikiyor ama pozisyonu üç açıdan kurulduğu anda daha farklı kesimlerle bir şey içinde. Mesela Abdullah Gül Babacan’ı destekliyorum dedi. Bu önemli. Gül, AKP genel başkanlığını, başbakanlığını, cumhurbaşkanlığını yaptı. Böyle bir kimsenin açıktan girmeyeceğim ama Babacan hareketini destekliyorum dedi.
Trablus hükümetinden 4 milyar dolar almışız
Bu yılın sonuna kadar 172 milyar dolar. Trablus hükümetinden 4 milyar dolar almışız. On gün önce. Düştüğümüz duruma bakın. SGK yalanladı ama o hazırlık kendiliğinden çıkmadı. Emekli maaşlarından kesinti, katkı paylarını arttırma. Ne veriyorsun da bir de kesinti.
O İYİ Partili vekile hakkımı helal etmiyorum çünkü…
İYİ Parti istifalarında Antalya milletvekilini tanımıyorum. Enteresan biriymiş. Kongreler var orada da. İki ilçe kongresinde kendisi Ahmet yerine Mehmet olsun demiş. Oradakiler yok deyince ben milletvekiliyim, parti yöneticisiyim benim dediğim olmuyor, beni küçük düşürüyorsunuz diyor. Ama bu hanımefendinin, İYİ Parti çevresinden gelen bilgi, ben şu kadar para verdim milletvekili oldum laflarından bahsediliyor. Ama Balıkesir milletvekiline hakkım haram olsun. O İsmail Okan’a hakkımı helal etmiyorum. Bu seçimlerde 3 kez Balıkesir’e gittim. İttifakın ortak adayı olduğu için. CHP büyük fedakarlık yaptı. İYİ Parti Genel Başkanı onu kırmamak için, sayın Kılıçdaroğlu Ahmet Akın idi orada istenen, o Ahmet Akın olsa yüzde yüz seçim kazanılırdı. Ne oldu şimd? Utanma duygusunu yitirmiş, böyle adam mı olu? CHP Soros ile falan diyor. Sen adayken o dediğin parti senin için çalıştı. İstifa ediyorsan, et.
Yüzlerce şehit haberi gelebilecek bir yanlışlıktan….
Türkiye iyi durumda değil. İyiye gitmiyor. Kendimizi kandırmayalım. Ekonomik olarak gitmiyor. Suriye ve Libya’daki gelişmeler daha önemli. Biz bir uçuruma yuvarlandık oradan onlarca, yüzlerce şehit gelebilecek bir yanlışlıktan Allah bizi, sarayı korusun.
Sayfa başına git
