Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürüldüğü an sokak üzerinde bulunan PTT şubesine ait bir kamerada 17 dakikalık, Emniyet’e bağlı Foto Film Şubesi görevlisinin çekim yaptığı kamerada ise 13 saniyelik “kesinti” olduğu anlaşıldı. Elçi Ailesi’nin avukatları, bu kayıtlara dışarıdan müdahale edilmiş olabileceğinden kuşkulandıkları gerekçesiyle savcılığa başvurarak, herhangi bir “ekleme / çıkarma/ kesme veya montaj” yapılıp yapılmadığını belirlenmesi için görüntülerin ve kayıt cihazlarının TÜBİTAK’a veya Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderilmesini istedi.
Elçi Ailesi’nin avukatları tarafından bugün verilen dilekçede, Yenikapı Sokak’ta yer alan PTT şubesine ait beş numaralı kemera kayıtlarında, saat 11.34 ile 11.51 arasında 17 dakikalık kesintinin bulunduğu ifade edildi. Emniyet’ten savcılığa teslim edilen bu kayıtlar ile 15 numaralı güvenlik kamerasına ilişkin görüntüler karşılaştırmalı incelendiğinde, YDGH üyesi Uğur Yakışır ve Mahsum Gürkan’ın sokaktan geçişini gösteren anların yer almadığı belirtildi. İki kamera kaydının zamansal karşılaştırılması halinde görüntü farklılığı hissinin oluştuğu anlatıldı. Bu nedenle “görüntü kayıtlarına dışarıdan bir müdahalede bulunulduğu” kuşkusunun doğduğu vurgulandı. Dolasıyla PTT kamera kayıtlarının cihazıyla birlikte TÜBİTAK’a ya da ATK’ya gönderilerek, “ekleme / çıkarma / kesme veya montaj” gibi bir işlem yapılıp yapılmadığının belirlenmesi istendi.
Aynı şekilde, Foto Film Şubesi görevlisi tarafından çekilen kayıtlarda 13 saniyelik bir kaybın bulunduğu vurgulandı. “00417” numaralı video dosyasının son karesinde, yaşlı bir adamın Tahir Elçi’nin yanından ayrıldığı sırada görüntünün aniden kesildiği kaydedildi. Devamı niteliğindeki “000418” numaralı dosyanın ilk karedesinde ise iki militanın sokağa doğru koşarken görüldüğü vurgulandı. Kaydı yapan polis memurunun, ifadesinde, “Yere çökme sırasında çekimden çıktım” dediği belirtilerek, şöyle denildi: “Ancak olay yerinde bulunan ve çekim yapan İstihbarat Şubesi personeli de dahil onlarca haber ajansı personelinin kesintisiz çekim yaptığı görülmektedir. Diğer görüntülerin incelenmesinde polisin iddia ettiği bir durumun görülmediği, kayıp zamanın yaklaşık 13 saniye olduğu tespit edilmiştir. Bu kesintinin fail ya da maktulün hareket anlatısını kapsadığı değerlendirilmekle, bu haliyle görüntü kayıtlarında dışarıdan müdahale edilmiş olabileceği kuşkusu ortaya çıkmaktadır.”
Dilekçede, bu görüntülerin aynı amaçla TÜBİTAK veya ATK’ya gönderilmesi istendi.