Yerli Bob Ross, resimlerle eğitiyor
TRT 2'de yayınlanan 'Resim Sevinci' programında, Türkiye'de bir kuşağın zihnine "Belki de burada küçük bir ağaç vardır" cümlesiyle kazınan, 20 yıl önce hayatını kaybeden ressam Bob Ross'un yerli versiyonu 'Atos' lakaplı Atike Soğukpınar, 6- 11 yaşındaki çocuklara resmi sevdiriyor, zihinsel engelli ve suça eğilimli çocukları resimle rehabilite ediyor.
İZMİR - İzmir'de, doğuştan kalp hastası olan ve kalp nakli bekleyen 43 yaşındaki Atike Soğukpınar resimle hayata tutundu. Soğukpınar, üç yıldır zihinsel engelli ve suça eğilimli çocukları resimle rehabilite ediyor. 1990'lı yıllarda her pazar TRT 2'de yayınlanan 'Resim Sevinci' programında, "Belki de şurada şirin küçük bir ağaç vardır" diyerek, yarım saat içinde yaptığı tablolarla Türkiye'ye resmi sevdiren ve 20 yıl önce kanserden ölen ressam Bob Ross gibi çocukları resimle eğiten Soğukpınar, kalp hastalığına karşı resimle hayata tutundu.
Kalp damarlarında darlık, kulakçıklarında sekiz delik olan ve 'fallot tetralojisi' adıyla bilinen kalp hastalığına doğuştan sahip Soğukpınar, koşamayan hatta yürüyemeyen bir gençken resimle hayata bağlandı. 5 yaşından beri resim yapan Soğukpınar, sekiz kişisel sergi açtı. Yerli Bob Ross, üç yıldır da çocuklara resim yapmayı sevdiriyor, onlara renklerin yanı sıra perspektifi, ışık ve gölgeyi öğretiyor. Son zamanlarda zihinsel engelli ve suça eğilimli çocukları resimle rehabilite eden Soğukpınar, çocukların çizgilerinden, karalamalarından onların psikolojilerini çözebildiğini söyledi.
KÜÇÜK MUTLU ÇALILIKLAR, ŞEKER GİBİ BULUTLAR
Ressam Soğukpınar, resimle çocuklardaki değişimi şöyle anlattı:
"Ben resim yaparken içimdeki negatif enerjiyi tuvale aktarıyorum. O nedenle tüm tablolarımda hüzün vardır. Resimle hayata tutundum, kendimi ifade ettim. Üç yıldır Bayraklı Belediyesi bünyesinde 6-11 yaşındaki çocuklara resmi sevdiriyorum. Onlara içinde renklerin olduğu masal anlatıp, bu hayallerini çizmelerini istiyorum. Işığı, gölgeyi, kara kalem portre yapmayı öğretiyorum. Bir öğrencim, Kordon'da kara kalem portre çizerek para kazanıyor. İçe dönük olan bir başka öğrencim, resimle özgüven sahibi oldu. Hiç sevmediği matematik dersinde bile problemleri rahatlıkla çözüyor. 17 yaşında bıçakla yaralamadan sabıkalı bir başka öğrencim, resim yaparak hatalarıyla yüzleşti, ailesiyle olan ilişkileri düzeldi, çevresiyle iletişim kurmaya başladı. Resim özgürlüktür, derdi tasayı unutturur. Renkler sakinleştirir. Bu çocuklar, 1990'lı yılların Bob Ross'unu bilmezler. Ben onları Bob Ross gibi eğitiyorum. Çocuklarla küçük mutlu çalılıklar, şeker gibi bulutlar çiziyoruz. Onlara sevgi ve şefkatle resmi sevdirdim."