Menemen'in kırsal Alaniçi ve Göktepe mahallelerine yakın bir bölgede, kalker ocağı kurulması için işletme ruhsatı verildi. Ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca 'Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir' kararı çıktı. Vatandaşlar, 'ÇED gerekli değildir' kararına karşı İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nde, iptal davası açtı. Ancak dava sürerken, bölgede asırlık çam ağaçlarının kesimi başladı. Vatandaşların, ağaç kesimine karşı mücadelesi sonuç vermedi. Ağaç kesimi sürerken, mahkemenin beklediği bilirkişi raporu tamamlandı. 3 kişilik bilirkişi heyeti, hazırladığı raporda, işletmenin faaliyeti sırasında ormana zarar vereceğini, İzmir'in içme suyunu sağlayacak Değirmendere Barajı'nı, orta ve uzun vadede olumsuz şekilde etkileyeceğini, tesisin içme ile kullanma suyu havzasını tehdit ettiğini ifade etti. Dava konusu tesisin faaliyete geçmesi ile birlikte, bölgedeki geçim kaynaklarının ortadan kalkacağı vurgulanırken, uzmanlar raporda yerleşim yoğunluğuna da dikkat çekti. İşletme ömrü 27 yıl olarak planlanan tesisin, yine dere ve çay gibi su kaynaklarını olumsuz şekilde etkileyeceği belirtildi.
Uzmanlarca mahkemeye sunulan rapor, vatandaşları sevince boğdu. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu vatandaşlar, mahallenin meydanında toplandı. Efeler ve vatandaşlar, raporu zeybek oynayarak kutladı. 63 yaşındaki Nusret Kerekli'nin bastonuyla zeybek oynaması alkış aldı.
Menemen Belediye Başkanı CHP'li Tahir Şahin, Çiğli Belediye Başkanı CHP'li Hasan Arslan, CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat ve çok sayıda sivil toplum derneği temsilcileri, vatandaşları yalnız bırakmadı. Davaya müdahil olan avukat Diler Bosut Güven, bölgede kurulması planlanan taş ocağına ikinci kez 'ÇED gerekli değildir' kararı verildiğini anımsattı. Raporun ardından projenin iptal edileceğini düşündüklerini aktaran Güven, "Yargı kararı beklenmeksizin ağaç kıyımına son verilmesini istiyoruz. Büyük bir hızla çok sayıda ağaç kesiliyor. Biz yöre halkı olarak, hiçbir taş ocağına izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
'KARAGÖL'E DOKUNDURTMAYACAĞIZ'
Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin de çevre deyince AK Parti, CHP, MHP, HDP'nin bir araya geldiğini ve mücadele verdiğini söyleyerek, "Çevre deyince başka hiçbir şey aklımıza gelmez. Burada maden ocağı yapılacak. 'ÇED raporu gerekli değildir' adı altında işletme raporu alınıyor. Ama doğru tekdir. Doğru da o bilirkişi arkadaşlarımızın yazmış olduğu rapordur. Tüm bilirkişilerimize yürekli bir alkış gönderiyoruz. Bizler belediye olarak yol yaparız, şunu yaparız, bunu yaparız ama yaşamımıza müdahale edecek katkılar koymazsak, o zaman bizden de bir şey olmaz. Ben seçildiğimiz günden bu yana çevre olaylarının içerisinde oldum. 'Gediz Nehri ölmesin, öldürmesin' diye yapılan eylemlere hiçbir şey gözetmeksizin katıldım. Bundan sonra da hep yanınızda olacağım. Mücadelemiz hiç bitmedi. Hiçkimse unutmasın ki Karagöl'e dokunmadık, dokundurtmayacağız. Size oksijenleri vermeye devam edeceğiz. Hepinizden Allah bin kere razı olsun. Yaşasın çevre diyoruz" dedi.
'ŞEHİRLER BETONLAŞTI'
Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan da şehirlerdeki betonlaşmaya dikkat çekti. Arslan, "Köyün dibinde taş ocağı olur m? Şehirler betonlaştı. Herkes diyor ki 'Köye taşınalım. Yaşanılabilir bir köyde rahat edelim. Temiz hava alalım.' Şimdi şehirleri batırdık. Bir de köylere mi sıra geld? O nedenle hepimiz karşı çıkıyoruz. Siz karşı çıktığınız sürece, hiçbir kuvvet burada taş ocağı açamaz. Siz dimdik ayakta durun. Biz de sizin dostlarınız olarak sizin yanınızda olacağız" dedi. (DHA)