Altındağ Mahallesi’nde çöplerden topladığı kağıtları satarak geçimini sağlayan Yeter Dürgel, 4 ay önce düşerek kalça kemiğini kırdı. Tekerlekli sandalyeyle, trafik kazasında beyin kanaması geçirerek yatağa mahkum olan oğlu, akli dengesi yerinde olmayan gelini ile torununa bakmaya çalışan Yeter Dürgel, ev kirasını ödeyemediği için evden atılacağını söyledi.
Maddi imkansızlıklar içindeki yaşamında büyük acılar yaşadığını dile getiren Dürgel, bir torununu evde çıkan yangında kaybederken, 8 ve 11 yaşlarındaki iki torununu da çocuk yurduna vermek durumunda kaldı. Oğlu, gelini ve bir torunuyla yaşam mücadelesi veren Dürgel, yetkililerden ve hayırseverlerden yardım istedi.
Tek gelirinin yatalak oğlu için bağlanan 800 lira olduğunu belirten Dürgel, “Ben çöplerden kağıt toplayarak geçimimi sağlıyordum. Evde düşerek kalça kemiğimi kırdım ve bu tekerlekli sandalyeye mahkum oldum. Oğlum Barış Kartalmış (34) trafik kazasında geçirdiği beyin kanaması sonucu yatalak oldu, konuşamıyor ve yürüyemiyor. Gelinimin ise akli dengesi yerinde değil. Bir torunumu yangında kaybedince diğer iki torunumu devlet, çocuk yurduna aldı. Şu an oğlum, gelinim ve torunumla bu evde yaşamaya çalışıyoruz. Evimizin kirası 450 lira. Oğluma bağlanan evde bakım parası tek gelirimiz. Kirayı ödeyemedim. Ev sahibi evden çıkaracağını söyledi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan, devletimizden ve hayırseverlerden bize yardım etmelerini istiyorum" dedi.
'TORUNLARIMI KENDİM BÜYÜTMEK İSTİYORUM'
Yangında ölen torununu unutamadığını söyleyen Dürgel, yurda verilen torunlarını da çok özlediğini, ancak tekerlekli sandalyeyle onları ziyaret edemediğini dile getirdi. Halen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na ait yurtta olan torunları için gözyaşı döken Dürgel şunları söyledi:
"Maddi imkansızlıklar nedeniyle torunlarıma bakamıyorum. Birini kaybettim, ikisini çocuk yurduna koydular. Onları çok özledim. Gitmek istiyorum, ancak durumum el vermiyor. Ayrıca bir torunumu orada darp etmişler. Hastaneden darp raporu aldık. Ben torunlarımı kendim yetiştirmek istiyorum. Babalarını ve annelerini görmeden büyüyorlar. Bize yardım edilirse, hep birlikte yaşama imkanımız olur. Lütfen sesimi duyun." (DHA)