Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından satırbaşları:
Diyelim ki kabaca ihtiyacımız 20 milyar liraysa, bu birlikte altyapı yapma halinde bunun 4 milyara kadar inmesi söz konusu. Ülkemizin kaynakları en iyi şekilde kullanmak herkesin vazifesidir. Ortak altyapı sayesinde gereksiz kazılar ortadan kalkacak. Standart altı işler ortadan kalkacak. Bunun ne zararı va? Eğer bunu düzgün, usulüne uygun tekniğine uygun yapmazsanız vereceğiniz hizmet kalitesi de kötü olur. Aynen yollara benziyor. AK Parti iktidarından önce bölünmüş yollar çok azdı, kalitesi çok kötüydü. Dolayısıyla kazalar daha fazla oluyordu. Bir de yollarda kaybedilen süre ekonomiye çok büyük zarar veriyordu. Şimdi her tarafta bölünmüş yollar var. Ve müthiş bir ekonomiye katkı sağlıyor. Bilgi toplumu hedefimiz var. Bilgi toplumu hedefi gelişmişlik göstergesi. Rakamları siz biliyorsunuz. Nereden nereye geldik, internet ağlarımızda, fiber ağlarımızda ne kadar mesafe kat ettiğimizi çeşitli vesilelerle anlatıyoruz.
"BUGÜN ALLAH'A ŞÜKÜR MUTLU SONA GELDİK"
Vatandaşımız teknolojiyi seviyor, iletişimde hızı seviyor. Bizim geliştirdiğimiz sloganlar var. Bir tanesi “havayolu halkın yolu” dedik, yaptık. İkincisi, “ulaşımda hız felakettir, iletişimde hız berekettir” dedik. Bunun içinde operatörlerimiz, bakanlığımız, BTK el ele vererek bunları gerçekleştiriyor. Şimdi artık bilgiler artıyor. Eskiden yollar tek şeritli olunca, bilgi de sınırlı olunca yetiyordu. Şimdi bilgi çok fazla. Yani trafik çok arttı. Araç çok arttı, hizmetler çok arttı. Dolayısıyla iki şeritli, beş şeritli yol yetmiyor. Karayolları gibi arazi problemi de yok. Cenabı hak vermiş. Yer altında yer üstünde istediğin şeritte iletişimde yol yapabilirsin. Bugün bu birliktelik, bu sözleşme Türkiye’nin bilgi toplumunda yeni bir aşamayı ifade ediyor. Bundan böyle, ben hatırlarım Yusuf bey gelir gider “şu altyapıyı bir birleştirsek, kaynak israfının önüne geçsek” derdi. O da bende ömrümüzü bunun için geçirdik. Bugün Allah’a şükür mutlu sona geldik.
"BURADA SİSTEM AYNI ARAÇLAR FARKLI"
Bir şeyin bilinmesi lazım. Burada bulunanlar operatörler dışında Telekom hizmeti vermek isteyen başka küçük yeni açılacak hizmetten bahsediyor. Şirketler ne olaca? Herkes bu hattın içine girebilecek, sınırlama yok. Bunun bilinmesi lazım. Bugün siz mevcut altyapı ile hizmet vermek istiyorsunuz. Gelip bu yolu kullanabileceksiniz. Yeniden yatırım yapmanıza ihtiyaç kalmayacak. Aslında biz bunu iletişimde başaralım istedik en önce, olmadı. Demiryollarında bunu yaptık. Demiryollarında artık altyapı açıldı bütün kullanıcılara açıldı. Peyderpey hazırlıklar devam ediyor. Demiryolu yapılmış, bu demiryolunu efendim lojistik firması, vagonu olan, bir şekilde kiralayanlar rahatlıkla yapabilecekler. Taşıma yapacaklar, bunun için bir ücret ödeyecekler. Burada da sistem aynı, araçlar farklı. Orada demiryoluyla yükler, burada da akıl yolunda bilgiler taşınıyor.
"YOLDAN PARA KAZANILMAZ"
Bu altyapının kullanım ücretlerinin de makul olması lazım. Parayı yoldan değil, onun üzerinde taşıdığınız bilgiden kazanacaksınız. Yoldan para kazanılmaz. İletişim altyapısı ticaret aracı değildir. ticaret aracı nedi? O iletişim aracını kullanarak ticareti yapmak, ülkenin ihtiyaçlarını karşılamak. İşi böyle görmemiz lazım. İşte o yüzden aracı amaç gibi görmeye başlarsak kaybederiz. Amaca yönelmemiz lazım, amaç Türkiye’nin her alanda internet hızıyla, yeni teknolojik gelişmelerle yapay zeka, sanal gerçeklik bütün bunları bu yeni teknolojileri ülkemize kazandıracak bu altyapıları en iyi şekilde hazırlamamız lazım.
Bir yandan telekomun bir buçuk asırlık tecrübesiyle edindiği bir kıymetli altyapısı var. Onu kullanacaksınız. Diğer yandan da yine Telekom bunları yapmaya devam edecek, ikili üçlü sözleşmelerle ve bir standart çerçevesinde bu işler yürütülecek. Burada diğer kamu kurumlarına da görev düşüyor. Arazinin sahibi orman ise, orman ve su işleri bakanlığı. Belediyeler ise belediyelerle koordinasyon gerekiyor. Bunların hepsinin zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcı olması lazım.
"BELEDİYELER HEVESLENİYOR AMA İŞİNİZİ YAPIN KARDEŞİM"
Belediyeler de, Telekom altyapı şirketi olmaya hevesleniyor. İşinizi yapın kardeşim. Kanalizasyon, park bahçe altyapı sizin işleriniz bunlar. Bırakın iletişimciler iletişim işini yapsın, şehircilik işini de siz yapın. Niye başkasının alanına hevesleniyorsu? Bunlar doğru şeyler değil. Yapılıyor ne oluyo? Hizmetin devamlılığı olmuyor. Bir kazı yapıyor, onu bozuyor, kabloları kepçeyi atıyor, takıyor. Ondan sonra da hizmet aksıyor, vatandaş mağdur oluyor. Sonra belediyeler buradan para kazanacağım diye yalan yanlış bir sürü kazılar yapılıyor.
Ben hatırlıyorum Ankara’nın sokaklarında, marangoz testeresiyle bir çizik gibi yarıyor asfaltı. Oraya böyle elleriyle kabloyu sıkıştırıp üzerini kapatıyor. Ne ? “İletişim altyapısı yaptım…” Böyle bir şey olur mu y? Bunlar yanlış işler.
Bugün abone yoğunluğunu 2020’de yüzde 20’ye, 2030’da yüzde 30’a çıkartmayı hedefliyoruz. Sabitten buraya geldik, şimdi sabite de ihtiyaç var. Çünkü yedeklememiz lazım.
“BÜROKRASİ DEMEK ZAMAN KAYBI DEMEK”
Haberleşme ağı mesafeleri ortadan kaldırıyor. Bürokrasiyi ve aradaki aracıları da ortadan kaldırıyor. İşte internet üzerinden e-devlet hizmeti. Bugün hangi seviyelere ulaştık, zannediyorum yüzde 50-60 seviyelerini geçtik. Bütün hizmetler bakımından önümüzdeki bir yıl içinde, gerek vatandaşın devletten, gerekse devlet kurumları o biraz daha kısa sürede tamamlanacak. Aldıkları hizmet, yaptıkları işler artık elektronik ortamdan yapılır hale gelecek. Böylece bürokrasi de azalmış olacak. Bürokrasi demek zaman kaybı demek, kalkınmanın ve hedeflerin sapması demek. Dolayısıyla elektronik altyapıya yapacağımız her yatırım bürokrasinin biraz daha azaltılması anlamına geliyor.
“AHMAKLAR BİLMİYOR Kİ YEDEK SİSTEMLER VAR”
Haberleşme ağının gelişmesi sadece ekonomiye katkı sağlamıyor, bürokrasiyi azaltmıyor. Aynı zamanda ülkenin demokrasi standardını da geliştiriyor. Bunun örneğini biz 15 Temmuz’da gördük. Eğer bizim iletişim altyapımız, haberleşme altyapımız gelişmemiş olsaydı bu darbeyi önlemek o kadar kolay olmazdı. Çünkü vatandaşın mobilize olması, sahalara inmesi ve işin gerçeğini öğrenmesi darbecilerin planlarını alt üst etti. Eskiden darbe yapanlar, hiç kimsenin haberi olmadan Harbiye’deki TRT’yi ele geçiriyorlardı, ondan sonra sen sağ ben selamet. Şimdi bir tane TRT yok ki, hangi biriyle uğraşaca? Gittiler onun için TÜRKSAT’ı bombaladılar ama ahmaklar bilmiyor ki yedek sistemler var. Devreye girdi, planları alt üst oldu. milyonlarca sosyal medya kullanıcısı, haberleşme kanallarını kullanarak bizlerin çağrısıyla meydanları doldurdu ve ülkemize sahip çıktık.