Ancak bir meclis üyesinin Olgun'a ait sözleri hatırlatması üzerine Yorgancılar, "Benim en çok üzüldüğüm şey bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak o fikirle de ileri geri konuşmak bunlar beni üzüyor. Eğer derseniz ki 'EBSO'nun bütçesi yok' Allah'a çok şükür paramız da kredimiz de var. Bütçe yapmayı da kontrol etmeyi de ondan daha iyi bilirim, yaptırmayı da hepsinden daha iyi bilirim" dedi.
Ege Bölge Sanayi Odası kasım ayı meclis toplantısına, EBSO Meclis Başkanı Salih Esen, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, meclis üyeleri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Esen, 2017 yaklaşırken dünyanın yeni belirsizliklere doğru yol aldığını dile getirip, "Özellikle Batı dünyasında, değişimlerle birlikte stabil ve sağlıklı bir geleceğe dair endişeler bir kat daha yükselmiş oldu. Bu değişim, tabii ki sadece politik arenada kısıtlı kalmayacak, ekonomik alanda da etkilerini derinden hissettirecektir. Bu etki ise en çok ülkemizin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkeler üzerinde varlığını gösterecektir. Nitekim, şimdiden Türk Lirası, dolar karşısında kısa sürede rekor düzeylerde değer kaybı yaşamıştır. Merkez Bankası'nın adımı ise geç alınmış bir karar olması ile birlikte etkili olamadığını da gördük. Açık konuşmak gerekirse, 'Dolar fiyatı artıyor, artarsa artsın, nasıl olsa bir yerde durur' deme lüksüne sahip değiliz. Önce üretenler, sonra da tüketenler, kısaca tüm ekonomi bundan zarar görüyor. Kısa sürede bu denli hızlı artışları telafi etmek neredeyse imkansız bir hale gelmiştir. İşsizlik son açıklanan veriler itibariyle, yüzde 11'i geçmiştir. Birçok gösterge itibari ile ekonomi negatife doğru yönelmiştir. Piyasalarda nakit sıkıntısı yaşanırken, belirsizlik yerini endişeye bırakmıştır" dedi
"ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN"
İş dünyası açısından dalgalı ve zorlu bir sürecin kendilerini beklediğini belirten Esen, "Allah yardımcımız olsun. Bunca belirsizliğin varlığını sürdürdüğü bir ortamda, geleceğe dair öngörülerde bulunmak oldukça zorlaşmıştır. Bu zorlukların altında, iş yapmaya, ekonomimizin büyümesi ve ülkemizin gelişmesi için çabalamaya devam etmekten başka bir çaremiz de yoktur" diye konuştu. Eğitim sisteminde Ar-Ge ve inovasyona kafa yorulması gerektiğinin altını çizen Esen, Avrupa Birliği (AB) ile ilgili şunları söyledi:
"57 yıllık AB sürecimizin sonunda, Parlamento'nun ezici bir çoklukla AB müzakerelerini geçici olarak dondurmuş olması hepimizi olumsuz etkileyecektir. AB'ye alternatif olarak gösterilen Shangay İşbirliği Örgütü güvenlik önceliği ile NATO'ya alternatiftir. AB gibi ekonomik ağırlıklı bir örgüt değildir. O nedenle, Batı'dan tamamen uzaklaşmamamız gerektiğinin altını özellikle çizmek isterim. Rus yetkililere göre, Türkiye Şanghay İşbirliği Örgütü'ne üye olmak istiyorsa öncelikle NATO'dan ayrılmalıdır. Bu bağlamda, açık bir biçimde ülkemizin, kökten değişen uluslararası dengeler arasında kendine yeni yerler edinme arayışları içerisinde olduğu anlaşılıyor."
Açılış konuşmasının ardından, salondakiler, geçen 14 Kasım'da trafik kazası sonrası hayatını kaybeden ve 2013 yılından bu yana meclis üyeliği yapan Murat Bilgi için saygı duruşunda bulundu. Toplantıya konuk konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Kemal Kocabaş, Köy Enstitüleri ilgili bilgiler verip, kuruluş süreci ve kazanımlarını anlattı.
"TÜRKİYE FABRİKA AYARLARINA DÖNMELİ"
EBSO'da daha önce Meclis Başkanlığı yapan Kemal Çolakoğlu, sanayicilere seslendi. Türkiye'nin zor günlerden geçtiğini hatırlatan Çolakoğlu, "Bu meclis çok önemli, Türkiye'nin kalbi, ülkenin istihdamı, üretimi burada atıyor. Ankara'nın da bu meclisin sesini duyması gerekiyor. Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz, geçmiş dönemlerde de bir çok kriz ortamı yaşadık. Gördük ki bir şekilde krizler geçiyor ama delip geçiyor, o deliğin büyük olmaması için çaba göstermeliyiz. Sabredeceğiz ve elbette her krizin bir sabahı olacaktır. Türkiye'nin fabrika ayarlarına dönmesi gerekiyor. Ayrıca Ender Başkan'a teşekkür ediyorum, bizden aldığı bayrağı yukarılara taşıdı. Ankara'da TOBB'daki görevini de başarıyla sürdürüyor. Orada sadece sanayici olmak yetmez, çevrenizin iyi olması da gerekiyor" dedi.
"KANUN NE EMREDİYORSA ONU YAPIYORUZ"
EBSO ile ilçe ticaret odaları arasında yaşanan kapasite raporu tartışmalarında Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun'a basın aracılığıyla cevap vermek istemediğini söyleyen Yorgancılar, "Odalar Birliği'nin Başkan Yardımcısı olarak 365 odamıza da başkan yardımcılığı yapıyorum. Hiçbir zaman ne iş hayatımda ne de oda yönetiminde yaptığım çalışmalarda basın üzerinden konuşmayı tercih etmedim. Toplantıda gündeme gelen konular ve sonrasında çıkan haberlere ilişkin elbette ki söyleyecek, anlatacak çok şeyimiz var. Ama sadece şu kadarını bilmenizi isterim ki, Ege Bölgesi Sanayi Odası; ne dün, ne de bugün kanun dışı hiçbir faaliyetin içinde olmamıştır, yarın da olmayacaktır. Odamız, 5174 Sayılı Kanunun emrettiği kurallar çerçevesinde hareket etmektedir" diye konuştu.
"EĞİTİMDE FİNLANDİYA'YI ÖRNEK GÖSTERDİK"
EBSO'nun kürsüsünden eğitimle ilgili konulara defalarca değindiklerini belirten Yorgancılar, “Türkiye'nin devamlı bir eğitim sistemine ihtiyacı var, örnek olarak Finlandiya'yı gösterdik. Üniversitelerde eğitimi 4 döneme bölelim dedik ve bunun bir dönemini okudukları bölümle ilgili fabrikalarda staj yapsınlar dedik. Biz çocuklarımıza, yılsonu geldiğinde karnesinde kırık olup olmadığını soruyoruz, çünkü ezbere dayalı bir sistemimiz var. Meslek liselerini odalar birliğine verelim Almanya ve Avusturya'daki meslek liselerinin uygulama modellerini uygulayalım dedik. Bunları defalarca anlattık ve anlatmaya da devam edeceğiz" dedi.
“GÜMRÜK BİRLİĞİ GÜNCELLENMELİDİR
Kanada ile AB arasında imzalanan CETA Anlaşması'na değinen Yorgancılar, “AB ile Kanada arasındaki ticari sınırları kaldırmayı ve mal ticaretini kolaylaştırmayı amaçlayan üzerinde 7 yıldır çalışılan Kapsamlı Ekonomi ve Ticaret Anlaşması CETA imzalandı. Karşılıklı olarak ticaretin yüzde 23 artması tahmin edilmektedir. Tabii bu bizim açımızdan bazı handikaplar doğuracaktır. AB ülkesi olmayan Türkiye, AB'nin yaptığı anlaşmalarda taraf olmadığı halde, Kanada'ya AB'nin üye ülkeleri gibi gümrük kapılarını açmak durumunda kalacaktır. İşte bu noktada bir kez daha Gümrük Birliği Anlaşması'nın kapsamının genişletilerek güncellenmesi gerektiği gerçeği ortaya çıkmaktadır" diye konuştu. Dünyadaki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Yorgancılar şunları kaydetti:
"Fransa'da keskin söylemleri ile bilinen Sarkozy'nin Cumhurbaşkanlığı ilk turumda elenmesi Türkiye lehine önemli bir gelişmedir. Sorunlu kredileri ile İtalyan bankalarının, Avrupa'yı bankacılık krizine sürüklemesinden endişe duyulmaktadır. Petrol zengini olan Venezuela yanlış politikalar ve petrol fiyatlarındaki düşüş ile birlikte ekonomisi resmen çökme noktasına gelmiştir. Türkiye'ye detaylıca bakacağız ama bir yanda AB krizine neden olan olaylar dizisi, diğer yanda sınır güvenliği Türkiye'nin riskini her geçen gün arttırmaktadır. Ortadoğu alev alev yanmaya devam etmektedir. Trump'ın korumacı ekonomi politika söylemi ülkeleri farklı işbirliklerine yöneltmiştir. Bunun en açık örneği, Rusya'nın Çin ve Japonya ile Büyük Avrasya Girişimi işbirliği. Benzer şekilde Çin'in TPP'e alternatif işbirlikleri arayışı gösterilebilir. 2008 krizinin ardından, küresel ekonomiler yeniden bir türbülansa girdi ve dünya daralmaya, ticaret hacmi küçülmeye başladı. Yani büyüyememe ve malını satamama küresel bir soruna dönüştü. Yıllık büyüme yüzde 3 seviyesinde takılı kalırken, dünya ticaret hacmi endeksi yüzde 2'ler seviyesindeki artışını 2016 yılı ilk çeyrekte binde 3 artışa, ikinci çeyrekte ise binde 8 azalışa bırakmıştır. İşte bu da, yeni işbirliklerini, yeni arayışları ve yeni fikirleri öne çıkarmakta, seçilmeyecek olanı seçtirmekte, yapılmaması gerekeni yaptırmaktadır."
ŞANGHAY PAKTI'NI ANLATTI
AB ile Türkiye arasındaki gerginliğin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeme taşıdığı Şanghay Paktı'nı değinen Yorgancılar, "AB İlerleme Raporu'nda Türkiye'ye dair ağır ithamların ardından Sayın Cumhurbaşkanı'nın Şanghay kartını açması yeniden Şanghay Paktı'nı gündeme taşımıştır. Çin ve Rusya'nın da olumlu tepki vermesi yeni bir heyecan yaratmıştır. O nedenle bugün sizlerle Pakta ilişkin biraz bilgi vermek istiyorum. Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan ve son olarak Özbekistan'ın katılımıyla üye sayısını altıya çıkartmış, Pakistan, Hindistan aday ülke olup, Türkiye'nin de bu yöndeki iradesi ile Pakt genişlemeye doğru yol almaktadır. Zamanla enerji ve ekonomik işbirlikleri gündeme gelse de Pakt'ın önceliği ve misyonu güvenlik konusudur. Yaklaşık 12,5 trilyon dolarlık bir ekonomiye sahip olan Pakt, dünya nüfusunun yüzde 21,3'üne denk gelmektedir. Türkiye, ihracatının yüzde 5,4'ünü, ithalatının yüzde 23'ünü Pakt üyeleri ile gerçekleştirmektedir. 16,2 trilyon dolarlık ekonomiye sahip AB ile Türkiye; ihracatının yaklaşık yüzde 46'sını, ithalatının yüzde 38'ini yapmaktadır. Brexit ile yara almış olsa da AB ile tamamen kopmanın faturası ülkemize ağır gelecektir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün muasır medeniyet hedefiyle uyumlu olan AB üyeliği biliyoruz ki, Türkiye için önemli bir 'çıpa'dır. Dolayısıyla tamamen ilişki kesilmemelidir. Üretimin doğuya kaymasından rahatsız olan batının gayretleri karşısında Türkiye'nin Asya pazarlarına açılması açısından Sanghay Paktı önemli bir hamle olsa da dengelerin doğru kurulması gerektiği inancındayım. Çünkü, Paktın önceliği ekonomik değil, bölgesel güvenliktir. Şanghay, TTIP, TPP, AB gibi birliktelikler; ülkelerin kendi aralarında kazan kazan temeline dayanır. Her birinin içinde yer almamız çıkarlarımız açısından önemlidir. Dünya Bankası geçmiş Türkiye Direktörü Martin Raiser'in dediği gibi AB'ye katılım, bir aşk ilişkisi değil, bir çıkar ilişkisidir.
"TL SON 20 GÜNDE YÜZDE 10,7 KAYBETTİ"
Türkiye'nin kurlarla sınavının devam ettiğini hatırlatan Yorgancılar, son 20 günde gelişmekte olan ülkeler arasında yüzde 10,7 ile en çok değer kaybeden para biriminin Türk Lirası olduğuna dikkat çekti. Avrupa Parlamentosu'nun kararının Merkez Bankası'nın son adımının olumlu etkisini götürdüğünü savunan Yorgancılar, kur artışları karşısında uzman olmayanların da konuşur hale geldiğini belirtti.
ÖZEL SEKTÖRÜN TOPLAM BORCU 224 MİLYAR DOLAR
Konuşmasında özel sektörün borç miktarıyla ilgili bilgiler de veren Yorgancılar şunları söyledi:
"Özel sektörün uzun vadeli ve kısa vadeli borçların 1 yıl içinde ödenmesi gereken miktarı 68.4 milyar dolardır. Özel sektörün toplam borcu 224 milyar dolar olup, bunun 16,8 milyar doları kısa vadeli borcudur. Sinyal niteliğinde olan ekonomik göstergelerden biri de sanayi üretim endeksidir. Özellikle yıllık büyüme oranına ilişkin bir ön gösterge olarak bilinir. Son 3 yılın ortalamasına baktığımızda, toplam sanayi artışı yüzde 3,6'lardan önce yüzde 3'e bu yılın 9 ayı itibari ile de yüzde 1,8'lere kadar gerilemiştir. Kuşkusuz bu veri, 2016 yılında büyüme beklentilerini daha da aşağı çekmektedir. Alt kalemlere baktığımızda dayanıklı tüketim malının eksilere gitmesi, sermaye malı üretiminin yüzde 6 ve yüzde 8'lerden yüzde 1'i bile bulamaması içinde bulunduğumuz kısırdöngüyü en iyi şekilde özetlemektedir. O nedenle, reformist adımlar ve kalıcı çözümler bizi en kötüden koruyacaktır. Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nun bu anlamda toplanması önemli olup, çözüm üretecek konuların hayata geçirilmesini diliyorum."
TOOB'DAN NEFES KREDİSİ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin son aylarda piyasalarda yaşanan sıkıntıları dikkate alarak KOBİ'lerin içinde bulunduğu finansman sorunlarının giderilmesine yönelik oda ve borsaların katılımıyla bir proje gerçekleştirdiğini dile getiren Yorgancılar proje hakkında bilgiler verdi. Yorgancılar, "Söz konusu proje ile her oda /borsa imkanları ölçüsünde yıllık yüzde 7,50 faiz oranından 1 yıl vadeli mevduat hesabına para yatırabilecek. Krediler yüzde 9.9 faizle 100 ila 150 bin lira limitli olacak. 10 milyarlık kredi için bankalara teminatı, yüzde 85 oranında Kredi Garanti Fonu (KGF) dolayısıyla devlet vermiş olacak. Bankaların burada riski sadece yüzde 15'tir. Ümit ederiz ki, adı üstünde bu proje, KOBİ'lerimize nefes aldırır ve çorbada bizlerin de tuzu olur. Kredi Garanti Fonu'nun kefalet limitlerini artırmış olması bu anlamda önemlidir" dedi.
"BÜTÇEYİ YAPMAYI DA YAPTIRMAYI DA İYİ BİLİRİZ"
Başkan Yorgancıların konuşmasının ardından söz alan meclis üyesi Metin Akdaş'ın, Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun'a ait sözleri hatırlatıp bununla ilgili bir cevap verilmesi gerektiğini söylemesi üzerine Yorgancılar, "Bakın bir şeyin altını çizmek istiyorum, basın üzerinden bir tartışmaya girmek istemiyorum. Ben cevabımı herkesin bulunduğu ortamda veririm, gıyabında vermem. Ancak Metin beyin söyledikleri üzerine şunları söylemelim ki; Benim en çok üzüldüğüm şey bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak o fikirle de ileri geri konuşmak, bunlar beni üzüyor. Eğer derseniz ki 'EBSO'nun bütçesi yok' Allah'a çok şükür paramız da kredimiz de var. İkincisi, bütçe yapmayı da kontrol etmeyi de ondan daha iyi bilirim, yaptırmayı da hepsinden daha iyi bilirim. Üyelerimizden 'Kapasite raporunu alamıyorum' gibi bir şey gelirse onun da çözümünü buluruz. Benim için öncelik üye memnuniyeti. Üyelerin memnun olması için ne gerekiyorsa yaparız. Oraya bir cevap vermek düşüncesiyle bu konuşmayı yapmadım. Ben meclis üyelerimizin sorusu üzerine bunları söylüyorum. Bizim göreve geldiğimizden bu yana her dönem bütçemiz arttı" diye konuştu. Toplantı üyelerin kendi aralarında yaptığı görüşmenin ardından son buldu. (DHA)