Türkiye Cumhuriyetinin Ebedi Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale’ye geldiği günün zaferin ve cumhuriyetin kuruluşuna atılmış en büyük adım olduğunu belirten Yücel, mesajında şu ifadelere yer verdi,
TÜM DÜNYA ANLAMIŞTIR Kİ, ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
On binlerce vatan evladının şehit olduğu büyük zafer, aynı zamanda emperyalist güçlerin tarihlerindeki en büyük hezimetlerinden biri olmuştur. Bu anlamı ile Çanakkale Zaferi, Türk tarihinin en unutulmaz şanlı günlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Bu zafer gerek taşıdığı askeri gerekse de psikolojik anlamdaki misyonu ile tüm dünya tarihini etkilemiş, mazlum ve sömürge altında olan milletlerin kendi bağımsızlıkları için başlatacakları kurtuluş mücadelelerine ilham olmuştur.
Çanakkale’de yaşanacak bir mağlubiyetin vatan topraklarının ve bağımsızlığının sonsuza kadar kaybedileceği anlamına geldiğini iyi bilen Mustafa Kemal Atatürk, Sofya Ateşemiliterliği görevindeyken yazdığı mektuplarla, ısrarla Çanakkale’de görev almak istediğini belirtmiş ve bu ısrarının sonunda bu emelini gerçekleştirmiştir.Atatürk’ün 2 Şubat 1915’te, Tekirdağ’da henüz kurulmamış olan 19. Tümen komutanlığınabaşladığı gün, hem Çanakkale savaşının hem de bir milletin kaderinin değiştiği, Türkiye cumhuriyetinin kuruluşundaki en büyük adımlardan birinin atıldığı gün olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk’ün savaşa dahil olması ile birlikte, savaş alanında hem stratejik hem de psikolojik üstünlük Türk ordusuna geçmeye başlamıştır. Mehmetçik, peşinden ölüme gideceği bir komutanın varlığıyla zafere inanmıştır. Türk askeri her siperde can vererek, kahramanlık yazarak bu inancını tüm dünyaya defalarca göstermiştir. Anafartalar’da, Arıburnu’nda, Conkbayırı’nda kahraman askerlerimizin şehit düşeceklerini bilerek verdikleridestansı mücadele sonunda tüm dünya anlamıştır ki “Çanakkale Geçilmez”.
Çanakkale’de tüm cephelerde savaşların kazanılmasına rağmen, memleketin başındaki hain ve işbirlikçiler, hem askeri hem de siyasi anlamda basiretsiz, korkak ve kendi çıkarlarına göre hareket ederek, ülkeyi itilaf devletlerine adeta sattıkları Sevr antlaşmasını imzalamışlardır. Ancak milletin inancı ve Atatürk’ün esareti kabul etmeyen başkaldırışıyla, kurtuluş mücadelesi yine zaferle sonuçlanınca, bu vatan hainleri canlarını kurtarmak için arkalarına bakmadan kaçmıştır. Milletini ve ordusunu arkasına alan Mustafa Kemal Atatürk, kurtuluş mücadelesindeki zaferiyle, hem Sevr anlaşması yırtmış atmış hem de Çanakkale’de akıtılan şehit kanlarının boşuna akıtılmadığını göstermiştir.
Tarihimize altın harflerle yazılan Çanakkale destanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi büyük bir komutan ve lideri de ortaya çıkarmıştır. Yine bu savaşlarda gösterilen azim ve irade milletimizin kendine olan güvenini artırmış, bağımsızlığa olan inancını perçinlemiş, İstiklal Savaşı'nın kazanılma zeminini sağlayarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının yolunu açmıştır.
ÇANAKKALE DE MESAJ VERİLMİŞ, BARIŞ SAYESİNDE CUMHURİYET YÜKSELMİŞTİR
CHP İzmir İl Başkanı Yücel, Mustafa Kemal Atatürk’ün işgal girişimlerini bertaraf edip, milleti ve ordusuyla büyük bir zafer kazanmasının ardından barış politikası yürüterek güçlü bir cumhuriyet kurduğunu ve yeni savaşların önüne geçtiğini ifade ederek, mesajını şu sözlerle sürdürdü,
Tüm çarpışmalara, on binlerce şehidimize ve göğüs göğüse muharebelere rağmen, Çanakkale savaşı Türk ordusu ve askerinin barış yanlısı olduğu ve gerektiğinde düşmana bile merhamet gösterdiğibirçok olaya sahne olmuştur. Savaş sonrasında Mustafa Kemal Atatürk'ün, Anzak askerlerinin annelerine ''Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır'' şeklindeki seslenişi de bunun en büyük kanıtı olmuştur.
Ülkesine karşı yapılan işgal girişimlerini, vatanın bağımsızlığı korumak üzere verilen yüz binlerce şehidi görmüş olan eşsiz lider ve ebedi başkomutanımız Atatürk, bunca acıdan sonra hep barış için çalışmış, barışı öncelemiştir. Onun “Yurtta Barış Dünyada Barış” politikası da daha o yıllarda yeni işgal girişimlerini, gencecik çocuklarımızın savaşlarda hayatlarını kaybetmesini engellemiş, cumhuriyetin kurulması ve güçlenmesi sağlamıştır. Kurulan güçlü cumhuriyet ve güçlü ordumuz sayesinde, cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren her ülke Türkiye cumhuriyeti ile barış içinde, dostane ilişkiler kurmayı tercih etmiştir. Çanakkale’de dünyaya mesaj verilmiş, kurtuluş savaşı sonrasında barış politikaları sayesinde cumhuriyet yükselmiştir.
Kurtarıcımız ve kurucumuzun ülkemizi ve ordumuzu savaştan uzak tutan ama ülkemize yönelik bir işgalde de Çanakkale’de olduğu gibi karşılık vermeye hazır olduğumuzu ilan eden stratejileri ve politikaları, sınırlarımızda bugün yaşadığımız sorunlarında tek çözümüdür.
Yıllar boyu binlerce şehidin kanı, canı pahasına Türk'e ebedi yurt olan bu toprak, aziz şehitler bağrında yattıkça kutsallığını koruyacaktır. Tarihin akışını değiştiren, kurtuluş savaşını ve cumhuriyetin ilk adımlarını atıldığı Çanakkale’de vatan ve bağımsızlık uğruna can veren her kahraman sonsuza kadar bu milletin kalbinde yaşayacaktır.
Bu destansı zaferin 105.yıldönümünde ve şehitleri anma gününde, başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve 1915’te Çanakkale’de verdiğimiz şehitlerimiz olmak üzere, ülke savunmasında hayatını kaybetmiş tüm şehitlerimizi minnet, şükran ve rahmetle anıyor, Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.