ANKARA - CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, TBMM’de yaptığı konuşmada EXPO’nun kaybedilmesinde hükümetin politikalarını neden gösterdi.
Yüksel konuşmasında şunları söyledi:
Paris'te EXPO 2020 oylaması gerçekleştirildi. EXPO 2020 oylamasında İzmir'in teması "Daha iyi dünya için yeni yollar ve herkes için sağlık"tı. Oylamada ikinci turda, ne yazık ki Dubai 81 oy, Ekaterinburg 41 oy, İzmir 36 oy aldı ve ikinci turda İzmir elendi.
Sağlık olsun diyelim; böyle durumlarda halkımız öyle der, biz de öyle diyelim. Temamız da zaten sağlıktı.
İzmir EXPO'yu almasa da gelişmesini sürdürmeye hazır bir kenttir; özellikle de sağlık turizmini geliştirmedeki altyapısıyla, planlamasıyla, stratejik planlarıyla gelişmeyi göstermeye hazır bir kenttir. İzmir daha önce de dünyanın 200 metropol kenti arasında 4 üncü sırada en sağlıklı gelişen, en hızlı gelişen kent seçilmiştir. Uluslararası alanda bu konuda birçok başarı hikayesi ve ödülleri vardır.
İzmir, ayrıca sağlık turizmi açısından her zaman önemli başarılara imza atmaya devam edecek potansiyele sahiptir. Eğer İnciraltı yine iktidar partisi tarafından AVM'ler, gökdelenler yapılmak üzere planlanmazsa, oradan bir rant yaratılmak istenmezde, sağlık turizmine uygun olacak biçimde düzenlenirse hedeflediği yere çok kısa sürede ulaşacaktır. İzmir, sağlıkta serbest bölgeyi hedeflemiştir ve bunu da gerçekleştirecektir. İzmir, bu konuda bir sıkıntı yaşamayacaktır.
İzmir, çevresindeki bütün iller 3'üncü sırada teşvik bölgesi iken 1'inci sırada teşvik bölgesi olarak ilan edilmiştir. Eğer bu haksızlık giderilirse İzmir'in gelişmesinde bir sorun yaşanmayacaktır.
Yine, İzmir, 2012 yılında 32 milyar 817 milyon lira vergi ödemiştir ama bunun karşılığında sadece 704 milyon liralık kamu yatırımı almıştır. 46 vermiş, 1 almıştır. Tüm cari harcamalar dahil kamudan aldığı pay 7 milyar Türk lirasıdır. Yani 4,5 verip 1 almıştır.
İzmir'de yapılan özelleştirmelerle ilgili bir soru önergesi vermiştim. Soru önergesine Hükümetten gelen yanıt şöyle: 2 milyar 775 milyon dolarlık özelleştirmelerden kamu bütçesine kaynak aktarmış. Sonrasında da çok şey satıldı. Bu eski bir rakamdır. Yani, 5,5 milyar Türk lirası İzmir'den özelleştirmelerden kamu bütçesine kaynak aktarılmıştır. Buna karşılık aynı dokuz yıl boyunca AKP Hükûmetinin İzmir'e kamu yatırımlarından ayırdığı pay 4 milyar 393 milyon liradır. Yani bu demek oluyor ki İzmir 1 milyar 157 milyon lira alacaklıdır. Bunun dışında, "Bir şey yapmıyor." denen İzmir Büyükşehir Belediyesi son beş yılda koskoca devletin yaptığı yatırımlardan 1, 80 milyar liralık daha fazla yatırım yapmıştır.
EXPO 2015 adayı da İzmir'di. EXPO 2015'te İtalya başbakan düzeyinde o gün oylamada bulunup gerekli girişimlerde bulundukları için kıl payı kaybetmiştik. Aynı zamanda, ilk kez katıldığı için kaybetmemiz belki normal karşılanabilirdi ama bu ikincisiyle ilgili neler yapıldığını kısaca bir anımsayalım. "İzmir mi, Ankara mı'" polemiği yaşandı bir süre. Melih Gökçek, hemen her konuda İzmir'e, İzmir'in gelişmesine taş koymaya alışık olan Melih Gökçek Ankara için başvurdu, bu polemik yaşandı. Hemen arkasından, buna karar verilirken 2 Mayıs 2011'de, genel seçimlerin hemen öncesinde İzmir Büyükşehir Belediyesine operasyon düzenlendi. Arkasından, 17 Mayısa geldik, İzmir'in EXPO 2020 adaylığı için başvuru mektubunu vali başkanlığında bir heyet götürüyordu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı doğal olarak bu heyete katılmadı çünkü bürokratları o arada tutukluydu, kendisinin de yurt dışına çıkıp çıkamayacağı şüpheliydi.
Değerli arkadaşlar, 22 Kasım 2011'de İzmir Büyükşehir Belediyesine ikinci bir operasyon düzenlendi ve bu operasyonda hemen bütün büyükşehir bürokratlarının büyük bir çoğunluğu gözaltına alındı, 130 sanıklı bir dava gerçekleştirildi. Bin yıllık bir ceza davasıydı bu, belediye başkanına 397 yıl isteniyordu çete reisliği ile itham ediliyordu. Davanın içeriğine baktığınızda, 320 sayfalık iddianamede rüşvet yoktu, irtikap yoktu, zimmet yoktu, haksız zenginleşme yoktu, kalpazanlık yoktu. O tür dosyalar Meclisin raflarında bekliyor İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle ilgili ama İzmir'de bunlar yoktu. Ne vard? Sosyal projeler vardı, kültür projeleri vardı. "Şevval Sam'ı niye ihale yapmaksızın çağırdınız'" diye onu soruyordu, süt projesini soruyordu, mandalina projesini soruyordu, iddianamelerde bunlar yer alıyordu.
Değerli arkadaşlar, 25/7/2012'de, EXPO 2020 Yürütme Kurulu Başkanlığına Vali Cahit Kıraç seçildi, aynı zamanda yürütme kurulu üyeleri de seçildi. Belediye başkanı, yani yerel yönetimin lideri yürütme kurulunun dışında tutuldu. Diğer bütün kentlerin sunumlarını belediye başkanları, o kentlerin liderleri yaparken ne yazık ki İzmir'in sunumlarını İzmir'in Valisi yaptı.
Bu arada, meslek odalarından birkaç kişiyi yürütme kuruluna almışlardı. Bunlardan da bir kısmı bu komisyondan, bu yürütme kurulundan istifa ettiler. Kimdi bunla? Yürütme Kurulu Başkanı seçilen -önceki- Mahmut Özgener'di, İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, İzmir Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar'dı. Birtakım şeyler, bu Hükûmetin çalışma tarzı onlara uymadığı için oradan istifa etmek durumunda kaldılar. Ondan sonra daha da devletleştirdiler kurulu. Bu devletleşmiş kurulla, tabii ki, bir başarısızlık yaşandı. Ve 6 Mayıs'ta yürütme Kurulu Başkanlığı yapan Vali Cahit Kıraç'ın Diyarbakır'a tayini çıktı, yerine Mustafa Toprak Diyarbakır'dan geldi. Başkanlığı O sürdürdü ve hemen arkasındaki haziran sunumunu İzmir'i hiç tanımadan, bilmeden Vali Mustafa Toprak gerçekleştirdi.
Değerli arkadaşlar, geldik bugüne, 27 Kasım'a. Başbakan'dan bugünkü sunumlarda ulusa seslenişi izledi dünya.
Evet, değerli arkadaşlar, ne yazık ki, bu Hükûmetin ve bu Dışişleri Bakanının politikalarıyla uluslararası bir başarı elde etmek mümkün değildir. Gezi Parkı eylemlerinde 6 kişinin ölümüne neden olan, emri veren Başbakanının ulusa sesleniş yaptığı bir oylamada Türkiye'nin kazanması mümkün değildir. 7 bin öğrencinin tutuklandığı, 2 bin 824 öğrencinin halen hapishanelerde olduğu, 7 milletvekilini hapiste tutan, generallerinden, Genelkurmay Başkanından seçilmiş başkanlara, meclis üyelerine kadar hapiste tutan bu Hükûmetle elbette bir başarı sağlamak, üstelik de uluslararası başarı sağlamak mümkün değildir. Bu Hükûmet, komşu ülkelere terör ihraç eden bir Hükûmettir ve kendi ülkesinde hak talebinde bulunan herkesi terörist ilan eden bir Hükûmettir; bunu bütün dünya izliyor.
Bu sunumlar sırasında diğer ülkeler nasıl propaganda yapt? "Sizin belediye başkanınız nerede, vali sunum yapıyor, niye gelemiyor'" Bakın, ikinci operasyonda, sabah beşte aradım başkanı, başkanın eşi açtı ve dedim ki: "İkinci operasyon yapıldı." Başkan hemen, alelacele, sunumu beklemeden geriye dönmek zorunda kaldı. Diğer ülkeler de, çok doğal olarak, belediye başkanı, İzmir'le ilgili sanki bir yolsuzluklar varmış iddiasını tabii ki delegelere yaydılar.
Akdeniz Olimpiyatları'nda Başbakan EXPO 2020'yi ağzına bile almamış, sadece 2020 İstanbul olimpiyatlarından söz etmiştir. Dünyada değerli yalnızlığı yaşayan bu Hükûmetle uluslararası herhangi bir başarı elde etmek mümkün değildir.
POLİTİKA
Sayfa başına git
